Minik kalplerle el ele

Üstelik de en hayırlılarından biriydi...

Mustafa Sarıgül o gece için bir kuruş istemeden tahsis etti salonu.

Biletix yok denecek bir komisyon aldı satışlardan.

ENBE Orkestrası işin maddi yönünü hiç düşünmeden çıktı sahneye...

Ve Ferhat Göçer...

Teklif gittiğinde para lafını ağzına bile almadı, tek şey söyledi; "Seve seve çıkarım sahneye"...

Peki tüm bunlar kimin içindi?..

Kimsesiz minik kalpler için...

Nesrin ablanın (Ercan) yıllardır uğraşıp tırnaklarıyla yarattığı bir proje bu.

Bir kuruş harcama yapılmadan konserler düzenleniyor, geliriyle de çocuk yuvaları iyileştiriliyor.

SHÇEK’le (Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu) ortak yürütülen projenin son halkasıydı Ferhat Göçer konseri...

Daha önceki gelirlerle Mardin, Sakarya, Sivas çocuk yuvaları pırıl pırıl yapıldı.

Bu konserin geliriyle de Şanlıurfa çocuk yuvası yeniden yapılacak.

İşte o yüzden yılın en hayırlı konserlerinden biriydi diyorum.

Ve nasıl da güzeldi...

ENBE Orkestra’sı muhteşem eşlik etti Ferhat Göçer’e.

Kimbilir kaç kez izledim, gördüğüm en iyi Ferhat’tı sahnedeki.

Belli ki o da minik kalpler için en iyisini yapmak istiyordu.

Biz o gece çok eğlendik, şimdi Şanlıurfa’daki minik kalpler sevinecek.

Bu yüzden o gece için emeği geçen herkesi kutluyorum.

Başta da Nesrin ablayı, "minik kalpler"i dev bir projeye dönüştürmeye başladığı için...

Gazeteciden aile dostu da olmaz!

Düğün fotoğrafları çekildiği için gazeteciye açtığı davayı kaybeden Halit Ergenç’le ilgili geçen hafta bir yazı yazmıştım.

Ergenç yaşananları bir mektupla anlattı bana.

n Düğünü haber alıp gelen basın mensubu arkadaşların kapıda olduğunu öğrenince otel girişine çıktık ve onlarla sohbet edip, poz verdik.

n Nikah sırasında çekilmiş fotoğraf ve görüntüleri de daha sonra gazete ve tv kanallarına menajerim Ayşe Barım kanalıyla servis ettik.

n Dikkatinizi çekerim dava o gece otel dışında olan basın mensubu arkadaşlarımıza açılmadı. Bu dava, düğünümüze aile dostu olarak davet ettiğimiz bir gazeteciye (Özge İpekçioğulları) açıldı.

n Söz konusu aile dostu, düğünümüz ile ilgili sadece en yakınlarımızın bildiği bütün ayrıntıları ve düğün sırasında çektiği bütün özel fotoğrafları düğünü takip eden üç gün boyunca kendi çalıştığı gazetede habersiz ve izinsiz yayımlamıştır.

Halit Ergenç bu davayı kaybetti ama bana kalırsa isyanında haklı.

Ben olsam bir-iki özel fotoğrafı yayınlamak için Ergenç’i ikna etme yolunu tercih ederdim.

Sonuçta ortaya çıkan tek bir sonuç var; Özge İpekçioğulları, "Gazeteciden dost olmaz" lafını, "Gazeteciden aile dostu olmaz" şeklinde de kanıtlamıştır.

Yarınki Hürriyet’i şimdiden ayırtın

Hürriyet’in 1 Ocak sayıları resmen arşivlik oldu. Acaba bu yıl ne yapacaklar diye merakla bekleniyor artık. Neyyire Özkan ve ekibinin hazırladığı geleneksel Yeni Yıl ekini dün okudum. Geçen yıl "Hemşom benim"i yapmışlardı.

1 Ocak 2006 sayısında Türkiye’nin arkadaş grupları vardı... 2005’te Türkiye’nin dünyada gurur duyduğu isimleri vermişlerdi. 2004’te Tayyip Erdoğan’ın milli takım formalı topa vururken çekilmiş meşhur fotoğrafı vardı, üzerinde de "Onları böyle görmediniz" yazıyordu.

Yarınki 1 Ocak sayısında ise ünlüler "Günaydın Türkiye" diyor. Özgü Namal yatak odasında, Keremcem duşta, Mehmet Günsür banyoda, Yalın mutfakta... Balıkçılar, papazlar, imamlar, politikacılar, sabahki en doğal halleriyle poz vermişler...

Sabati Karakurt yine muhteşem fotoğraflamış herkesi.

Bu arada Ertuğrul Özkök’ün 1 Ocak fotoğrafları da merakla beklenir oldu.

Geçen sene havai gömlek içine, dümene geçmiş bir Stalin tişörtü giymişti.

Bu kez torunlarıyla birlikte yatak odasının kapılarını açmış ki, kaçırmayın...