Milli Sorun: Hakan!..

MAÇA çıkarken, soyunma odalarında namaz kılanlar... Kampta kendi odasına ayakkabı ile kimseyi içeriye almayanlar... Maç başlamadan önce yapılan törende, yüzünü kıbleye dönenler... Cep telefonlarına cami resmi koyanlar...

İkinci, özellikle üçüncü futbol liginde tarikatlar at koşturuyor!.. Ne de olsa orası Anadolu, gözlerden uzak!.. İkinci ve üçüncü futbol lig takımları iki gücün pençesinde. Biri tarikat, öteki mafya!..

TBMM’nin sporda şike, teşvik ve şiddet olaylarını araştıran komisyonu görevini tamamladığında, ortaya çıkacak rapor futbolu ve sporu aşan nitelikte.

Futbolla siyaset her zaman iç içe. Ama, bu kez futbolla tarikatlar, hem de gereğinden fazla iç içe!..

DAR SOHBETTE AÇIKLAMA

Araştırma Komisyonu’nun raporunu beklemeden, hemen bugünlere bakmak, bu bağlantıyı gözler önüne seriyor. Galatasaraylı Hakan Şükür’ün Milli Takım’a çağrılmayışına yönelik tepkiler, bunun en çarpıcı örneği.

Önce, Hakan Milli Takım’a neden çağrılmıyor?.. Futbol yönetiminin en üst düzey yöneticilerden biri, geçenlerde dar bir sohbette şunu söylüyor:

‘Fethullahçı olduğu için çağırmadık!.. Elbette, herkes istediği inanca sahip olabilir, ama kendi inancı doğrultusunda, Milli Takım’da kamplaşmalara yol açmak, gruplaşmaya çalışmak, futbolla ilgisi olmayan, tatsız bir olay. Takımın ahengini bozuyor.’

Teknik açıdan, futbol becerisi açısından, Hakan Milli Takım’a gerekli mi, gereksiz mi, bu teknik adamların bileceği iş. Ne var ki, futbola tarikat geleneğini aşılamaya kalkmak, tartışmak bile gereksiz, futbol ve spor dışı!..

AKP’NİN FUTBOL AŞKI

AKP futbolu çok seviyor!.. Ne de olsa, Başbakan Erdoğan eski bir futbolcu. Ama, AKP futbolu o kadar çok seviyor ki, Futbol Federasyonu’nu ele geçirmeye çalışıyor. Tıpkı, ticaret ve sanayi odalarını ele geçirmek hırsı gibi!..

AKP ve Erdoğan futbol çok sevdiği için, Futbol Federasyonu yönetimine kendi adamlarını yerleştiriyor. O adamları yoluyla, teknik ekibe baskı yapmaya çabalıyor.

Baskı çok yönlü. Maliye Bakanlığı spor kulüplerine vergi incelemesi başlatıyor. Bu arada teknik direktörlerin de, bilgisine başvuruluyor. Milli Takım Teknik Direktörü Ersun Yanal da bilgisine başvurulanlardan biri.

Masum görünüyor!.. Madem ki, her teknik direktöre soruluyor, o zaman Ersun Yanal’ın bu soruların dışında kalması için, bir neden yok.

Ne var ki, kazın ayağı pek öyle değil.

DOĞRU KARAR

TBMM Araştırma Komisyonu üyelerine göre, Ersun Yanal’a yönelik baskı, Hakan’ı Milli Takım’a almayışından dolayı!.. CHP İzmir milletvekili Ahmet Ersin bu izlenimini açıkladığı için, bin türlü saldırının hedefi haline geliyor.

Komisyon futbolda şiddeti araştırmakla görevli. Ama, böyle bir tavır, o komisyonda görev yapan milletvekillerine şiddet uygulamak değil de, ne?.. O teknik direktöre baskı uygulamak değil de, ne?..

Ama, tarikat!.. İlle de, tarikat!.. Ne futbol, ne spor dinliyor. Onların aşkı futbol ve spor değil!.. Onların aşkı tarikatın her alanda egemenliği!..

Futbol yeteneği hariç, Hakan iyi ki, Milli Takım’a çağrılmıyor!.. Çünkü, futbol böyle bir bağlantıyı asla kaldırmıyor!..

ATV’nin sıcak ilişkisi

18
Mart Çanakkale Zaferi kutlamaları. Haklı olarak, tüm TV’ler ve gazeteler kutlama törenlerini ilk haber olarak ve çok ayrıntılı yayınlıyor.

Aynı akşam ATV ana haberde, dan, dan, dan müzik eşliğinde, sık sık aynı anons: ‘Başkan Erdoğan’la Genelkurmay Başkanı Özkök arasında sıcak ilişki.’

Merak edip, izliyorum bu sıcak ilişkiyi. Biraz sonra ekranda Erdoğan, Orgeneral Özkök’e ‘Hocam, benim arabaya buyurur musunuz?..’

Hah, sıcak ilişki şimdi ekrana geliyor!.. Özkök ‘Teşekkür ederim, ben arkadaşlarla size sonra katılırım’ diyor. Ve kendi makam arabasına biniyor!..

Ne sıcak ilişki ama!.. Herhalde ATV’nin hükümetle sıcak ilişkisi!..

Sonra, nereden çıkıyor, bir Başbakanın bir Genelkurmay Başkanına ‘Hocam’ diye hitabı?.. Anlaşılan ATV usulü sıcak ilişki böyle oluyor!..
Yazarın Tüm Yazıları