Milletvekilleri

EY vatandaş!

Vekilini tanı!

Sen tanımazsan o seni tanır ki bunun sonu hayra çıkmaz. Adını mıh gibi belleyip gerekli yerlere telefon açar ve bir bakarsın sürülmüşsün.

Milaslı sekreter Fidan Bakbak'ın başına gelen bu.

Bakbak, Milas Milli Eğitim Müdürlüğü'nde sekreterlik yapmaktayken günlerden bir gün AKP Muğla Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu müdürlüğü arar...

Hikáye böyle başlar. Gerisini okumuşsunuzdur gazetelerde.

Şimdi sözüm meclisten içeri...

Siz hiç herhangi bir milletvekilinin telefonla orayı burayı aramasına şahit oldunuz mu?

Ben oldum.

İsimlerini zikrettikleri anda akan sular dursun isterler. Çoğunlukla da durur o sular. Zaten durmazsa arkadan hemen ‘‘Sen benim kim olduğumu biliyor musun?’’ sorusu gelir ki bu sorunun mucidi de herhalde bir milletvekilidir.

Orayı burayı arama seansları esnasında yanlarında mutlaka birileri bulunur. Zaten arama amacının bir kısmı da bu kişilere ne mühim adam olduklarını ispat etmektir. ‘‘Müdürünü bağla bakayım bana’’ derken etraftakilerin hayranlık dolu bakışlarını üzerinde hisseden milletvekili işte o an milletvekilidir. Yoksa 550 kişiden biri olarak Meclis sıralarında otururken değil.

Emekli milletvekillerinin işi daha da zordur. Hem hálá ne mühim adam olduklarını etrafla birlikte kendilerine de ispat etme ihtiyacı içindedirler, hem de bir telefonla iş halletmeleri artık imkánsız hale gelmiştir. Yağmasalar da gürleyerek yuvarlanıp giderler.

* * *

İşte bu bitmek bilmeyen ispatlamalar sırasında, misal, bir sekreter çıkar da ‘‘Adınızı anlayamadım’’ falan gibi bir şey söylerse milletvekili o an deliye dönebilir. Zira karizma çizilmiştir.

‘‘Bu kadar çabuk çizilir mi?’’ diyeceksiniz.

İnsanın kendisine biçtiği değer ne kadar küçük olursa karizma da o kadar çabuk çizilir.

Karizması çizilmiş bir milletvekilini Allah düşmanımın başına vermesin!

Artık neler yapar bilinmez. Ama Terzibaşıoğlu'nun ne yaptığı biliniyor. Bakbak'ı emekliliğine üç ay kala başka bir göreve tayin ettirmiş.

Bakbak yine de şanslı. Olay basına yansıdığı için eski görevine iade edilebilir, bir ihtimal. Kimbilir ne memurlar vardır böyle.

Bakanı kapıda karşılamayan başhekimin başına gelenleri hatırlıyorsunuzdur. Başka hangi memlekette ‘‘milletvekili mağduru’’, ‘‘bakan mağduru’’ diye birileri vardır, çok merak ediyorum.

Netice olarak, siz siz olun milletvekillerini iyi tanıyın. İsimlerini ezberlemeniz yetmez, suretlerini de belleyin. Zira hep telefonda çıkmazlar karşınıza. Aniden ‘‘Sen beni tanımadın galiba koçum’’ diyebilir biri omzunuza dokunup.

‘‘Ben razıyım sürüm sürüm sürünmeye’’ diyorsanız, siz bilirsiniz.

Not: Bu yazıda asla gelmiş geçmiş tüm milletvekilleri ve de şu andaki 550 milletvekilinin tamamı kastedilmemektedir.


MIŞ-MUŞ

Günde 4 bardak çay şifa veriyormuş.

Bir ‘‘Son dakika’’ haberi. İki dakika önce neredeyse öldürüyordu oysa.

*

Türban, Avrupa'yı bölmüş.

Bıçak mübarek, böle böle bir hal oldu.

*

Erdoğan, Denktaş'a ‘‘Danışmanını değiştir’’ demiş.

Kibar adam, ‘‘Kafanı değiştir’’ diyememiş.
Yazarın Tüm Yazıları