MHP'li Çetin: Atatürk'ün partisinin devamı MHP'dir

Çetin, Devlet Bahçeli'nin MHP Genel Başkanlığındaki 20'nci yılı dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.

MHP'nin, milli bir perspektiften politikalar üreterek, Türk milletine hizmet etmek ve "güçlü devlet, mutlu millet" hedefine ulaşmak amacıyla kurulduğunu anlatan Çetin, ülkücülerin fikir ve heyecan kaynağının, Türk milletini tarih boyu yaşatan Oğuz Kağan'dan Sultan Alparslan'a, Ertuğrul Gazi'den Mustafa Kemal'e, Yusuf Has Hacib'ten Ziya Gökalp'e, Alparslan Türkeş'ten Bahçeli'ye aktarılan milli ruh olduğunu belirtti.

'Milliyetçilerin ve ülkücülerin siyasi organizasyonunun MHP, onun liderinin de Bahçeli' olduğunu söyleyen Çetin, 6 Temmuz'da MHP Genel Başkanlığında 20'nci yılına girecek Bahçeli'nin, Başbuğ Alparslan Türkeş'ten devraldığı bayrağı aynı heyecanla, inançla ve akılla, milliyetçi çizgisinden zerre taviz vermeden taşımaya devam ettiğini vurguladı.

Bahçeli'nin liderliğindeki MHP'nin, yıllardır Türkiye'nin en hayati meselelerinde tıkanıklığa ve krizlere fırsat vermeyerek, çözümler üreterek Türk milletine hizmet ettiğini söyleyen Çetin, Bahçeli'nin ilkeli siyaset anlayışının, Türk siyasetine gerçek anlamda seviye getirdiğini, siyasetçiyi rant peşinde koşan orta oyuncusu, partileri ise sözlerine güvenilmez kurumlar olmaktan çıkaran bir örneği yaşattığını bildirdi.

'ATATÜRK'ÜN PARTİSİNİN DEVAMI'

Çetin, MHP'nin, modern çağın kurucu ideolojisi milliyetçiliği, Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli yapan Mustafa Kemal Atatürk'ten devraldığını belirterek şöyle devam etti:

"Onun çizgisinden çıkanlar dün komünistlerle bugün bölücülerle kol kola yürüdüğü için, bugün Atatürk'ün partisinin devamı MHP'dir. Atatürk'ün misyonunu taşıyan koltukta ise Bahçeli oturmaktadır. Onun kurduğu devleti ebed müddet yaşatmak için liderlerinin emrindeki Ülkücüler görev başındadır."

'CHP'Yİ SOKAĞA DÖKENLER'

Çetin, MHP ve liderinin temsil ettiği siyasi çizgi ve misyonun, Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin sürdürülmesini esas aldığını söyleyerek şöyle dedi:
"Milli sınırlarımızı taciz etmeye başlayan Irak ve Suriye'deki harita değişikliği çalışmalarının Türk milletine karşı başlattığı örtülü savaştan MHP de nasibini almaktadır. Türk askerinin başına çuval geçiren, ordumuza Ergenekon kumpasını kuran, 15 Temmuz'da askerle polisi, devletle milleti karşı karşıya getirmeye kalkışan emperyalizm ve tasmalı köpeklerinin MHP'deki kalkışma denemeleri savuşturulmuştur.Türkiye'nin milli bir kurumu olan MHP, kurulacak CHP-HDP hükümetinde başbakanlık gibi siyasi rüşvetle, kaset rezilliğindeki gibi şantajla çizgisinden çıkarılamayınca, zorla ele geçirilerek Türkiye'ye karşı bir operasyon partisine dönüştürülmek istenmiştir. Yeni CHP'yi yaratarak sokağa dökenler, aynı genetik müdahaleyle MHP'yi dönüştürmeyi de denediler. Devlete ve millete savaş açan merkezlerin MHP üzerindeki oyunları, Genel Başkanımız Bahçeli ve inanmış ülkücü kadrolarımız tarafından bozuldu.

Şekil olarak içinden çıktığı topluma benzemekle birlikte genetiği değiştirilerek sahiplerine hizmet eden mankurtlara dönüştürülen zavallılar üzerinden kurulan tezgah, Bahçeli'nin feraseti sayesinde amacına ulaşamadı. Okyanus ötesinden zembereği kurulanların hangi yolun yolcusu oldukları, milletimiz ve camiamız tarafından bugün daha görünür hale gelmiştir."

'TAKLİTLER ASLINI YAŞATIR'

Ülkücülerin misyonunu ve yaptıklarını kavrayamayanların, MHP'nin biteceği günün hayallerini kurduğunu belirten Çetin, "Bugün, MHP'nin bitmesi bir tarafa, bütün partiler MHP gibi olmaya, liderleri bozkurt yaparak ülkücü gibi davranmaya çabalamaktadır. Halbuki bütün taklitlerin aslını yaşattığı bir hakikattir. Bir eliyle bozkurt yapanın peşine düşenler, öbür elin bölücüyü kavradığını gizleyemeyecektir." ifadesini kullandı.
Çetin, MHP'nin, Alparslan Türkeş'ten Bahçeli'ye intikal eden misyonunu ifa etmeye ve bildiği yolda yürümeye devam edeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Yeni bir emperyalist dalganın sınırlarımızı tehdit ettiği bugünlerde, Türkiye'nin her zamankinden daha fazla MHP'ye ve Ülkücülere ihtiyacı vardır. Ülkücülerin ise hiç olmadığı kadar birbirlerine, liderlerine ve teşkilatlarına sarılmaları ve güvenmeleri mecburiyettir. Milli ruh ve dayanışmanın, devletle milleti kucaklaştıracak milli mayanın beşiği milliyetçi ülkücü hareketi zinde tuttuğumuz müddetçe Türkiyemiz de selamette olacaktır."