Mevzular arası trekking

Bugünün “geliyor” haberine hoşgeldiniz. Üstelik bu daha yakın zamanda gerçekleşecek bir “o da geliyor” haberi.

Söz konusu şahıs Snoop Dogg. Hip hop aleminin en ünlülerinden.

Aralıkta ıstanbul’da olacak. Özel bir davet için geliyor.�

Yani biletli konser vermeyecek ne yazık ki.

“E o zaman bize ne kardeşim?” diyebilirsiniz.

Ama demeyiniz, eğer Snoop Dogg hayranı iseniz şimdiden bir yerlerden davetiye bulma arge’sine girişiniz. Derim...

“HAMAM” FİLMİNİN HAMAMINDA

Epeydir görüşmediğim bir arkadaşım aradı, “Bir mekan göstereceğim sana, gece kulübü olur mu olmaz mı bana fikrini söyle” dedi.

Nerede, nasıl bir yer dedim, en sonunda mekanın ne olduğu ortaya çıktı: Bir hamam! Hem de Ferzan Özpetek’in filmine dekor olan tarihi Zeyrek Hamamı. Tuhaf, hiç hamam sahibi olan bir arkadaşım olmamıştı (ne demekse artık bu!).

Meğer aileden kalmaymış. Epeydir hamam olarak da işletilmiyormuş. Israrı üzerine gittim. Kocaman da bir yermiş. Mimar Sinan’ın ilk eserlerinden. Ama hamamın yüksek kubbesi olmasa, asla görünecek gibi değil. Çünkü önüne derme çatma dükkanlar yapmışlar. Kasap, berber, şu bu... Fena halde çirkin bir görüntü. Tarihi yapıyı tarihi olmaktan çıkarmakta üstümüze yok. Kısa gezi sonrasında “Asla kulüp filan olmaz” dedim arkadaşıma, “Burası elden geçirilip yeniden hamam olmalı”... Bakalım ne yapacak...

HARUN KOLÇAK ZEITGEIST’İ İZLEMEDİ Mİ?

Harun Kolçak, Hz. ısa’nın aslında bir illüzyon olduğunu, yani hiç var olmadığını anlatan bir kitap yazıyormuş.

Neden bu konuya merak saldı, beni ilgilendirmiyor.

Ama dünyayı kasıp kavuran Zeitgeist belgeselinin ilk bölümünde zaten bu konuya değiniliyor. Bu fikir iddialanıyor.

Haberiniz yok mu sayın Kolçak?

Son günlerin...

EN KIL ŞARKISI: Kuşkusuz Shakira’nın “She Wolf”u. Şarkıda “auuvvvv” diye ulumasına kıl oluyorum, yoksa -haşa- melodi güzel. 

EN SEVDİĞİM ŞARKISI: Gossip’ten “Heavy Cross”. En karizmatik şişman solist Beth şahane söylüyor şarkıyı. 

EN ÇOĞUL KİŞİSİ: Okan Bayülgen tabii. Üç gece üst üste ekrandaydı. Her gece canlı yayına çıkacak enerjisini takdir etmek bir yana yüzünü eskittiğini, programını mitoz mitoz bölerek iyiden iyiye “öğreten, yol gösterici adam”a dönüştüğünü, sıkıcılaştığını düşünüyorum. 

EN Bİ COŞKULU ANI: Futbolcuların gol attıktan sonra gösterdikleri coşkuda yaşanan yakın temasta her zaman homo-erotik bir vaziyet vardır.
Bu da doğal olarak hayli maço bir oyun alanı olan futbol müdavimlerinin pek hoşuna gitmez.

Antalyasporlu Veysel ve Necati’nin gol sevinci sonrası yaptıkları hareketi (Kısaca: Biri birinin penisine dokunmuş) “rezalet, skandal” filan diyerek abartmak biraz da bu yüzdendir.

Ne yapsalar rezalet olmazdı? Mesela: Efendi gibi yanak yanağa öpüşüp “tebrikler kardeşim” deselerdi...

Bence bırakınız coşsunlar, öyle değil mi?

Şehir Atlası

EX DISCORIUM YENİ QUEEN

Gayrettepe’deki Discorium’un hem dekoru hem de adı değişmiş.

Türk mekanlarında sıkça rastlanan bir durum: ıç dekorasyonu sık aralıklarla baştan aşağı değiştirmeyi seviyorlar.

Yeni haliyle mekan, yani Queen, daha göz alıcı daha beyaz beyaz olmuş. Sevdim. Meğer önceki hali fazla karanlıkmış.

Ama kitle aynı: Çoğunluğu özel üniversite gençliği.

Cumartesi gecesi dj kabininde David şaboy vardı. şık dans hitleri çalıyordu arka arkaya. Mekanın tek eksi yanı, müşterilerin gizlice sigara tüttürmeye çalışmaları.
Üç-dört kişiyi gördüm böyle (müfettiş gibi oldum ben de).

Neyse ki işletmeciler sürekli uyarıyormuş içenleri. Ama ne denli başarılı olurlar bilemiyorum.