Mevsimsel Gribe Dikkat
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2016 13:02
Kış mevsimiyle birlikte artan grip hastalığı hakkında bilgi veren Milas Toplum Sağlığı Merkezi Bulaşıcı Hastalıklar Birimi Sorumlusu Dr. Ali Demirbaş, gripten korunmanın yollarını anlattı.
Milas Toplum Sağlığı Merkezi Bulaşıcı Hastalıklar Birimi Sorumlusu Dr. Ali Demirbaş, mevsim itibariyle artan grip hastalığı ve vakaları konusunda açıklamalarda bulundu.
“Grip, her yıl, ülkemizin de içinde bulunduğu Kuzey Yarımküre’de, sonbahar aylarında başlayıp ilkbahar aylarında azalarak devam eden bir seyirle görülmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de vakaların artmasını bekliyoruz.” diyen Dr. Ali Demirbaş, ‘domuz gribi’ olarak isimlendirilen gribin mevsimsel griple aynı olduğunu ifade ederek: “En sık tespit edilen virüsler İnfluenza A(H1N1) ve A(H3N2) alt tipleridir. HİNİ halk arasında ve medyada domuz gribi olarak bilinen 2009’daki virüsten farklı bir virüs değildir. 2009’dan sonraki tüm aşıların bu virüse karşı koruyuculuğu vardır. Türkiye genelinde şuana kadar yatan hastalardan incelenen 2905 örnekte 291 HİNİ, 134 H3N2, 38 İnfluenza B tespit edilmiştir. Bu oranlara bakıldığında mevsimsel grip hastalığının ülkemizde mevsim normallerinde seyrettiği görülmektedir. Herhangi bir salgın söz konusu değildir. Hastalığa yakalananlardan alınan örneklerle virüsün alt tipleri ve hastaların durumu günlük Sağlık Bakanlığı tarafından kontrol edilmektedir.” dedi.
GRİP, SOĞUK ALGINLIĞI İLE KARIŞTIRILIYOR
Gribin sıklıkla soğuk algınlığı ile karıştırılan, influenza adı verilen bir virüsün neden olduğu, bireyler ve toplumlar üzerinde ciddi olumsuz etkilere sahip, mevsimsel, yaygın, bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olduğunu belirten Demirbaş, gribin ateş ya da titreme hissi, öksürük, boğaz ağrısı, vücut ağrıları, baş ağrısı, ciddi halsizlik, çocuklarda yetişkinlerden daha sık olmak üzere bazen kusma ve ishal gibi belirtiler gösterdiğini kaydetti.
Soğuk algınlığının ise bu belirtilerden daha çok burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile görüldüğünü ve genel olarak gripte olduğu gibi ciddi sağlık sorunları oluşturmadığına vurgu yapan Demirbaş: “Gripli hasta en fazla 2 haftada ve çoğunlukla da 7-10 gün içerisinde iyileşir. Ancak, özellikle risk gruplarında olmak üzere bazen zatürree gibi hastalıklara neden olarak hayatı tehdit eden sağlık sorunları oluşturabilir. Hastalık esas olarak gripli birinin öksürük, hapşırma ve konuşması esnasında etrafa yayılan damlacıklarla bulaşmaktadır. 65 yaş üstü, 5 yaş altı, gebeler, bakım ve huzur evi sakinleri kronik böbrek yetmezliği, astım, kronik obstuktif akciğer, kalp damar, şeker hastalığı olanlar, sağlık çalışanları ve 6 ay- 18 yaş arası aspirin kullanan hastalar risk grubu olarak tarif ediliyor.” Diyerek risk gurubundakilerin her sene grip aşısı olması gerektiğini söyledi.
GRİPTEN KORUNMAK MÜMKÜN!
Alınacak önlemlerle gripten korunmanın mümkün olduğunu söyleyen Demirbaş, vatandaşalra şu tavsiyelerde bulundu: “Hasta kişiler ile yakın temastan kaçınmalıdır. Grip benzeri bir hastalık geçirildiğinde evde istirahat etmelidir. Hastayken, hastalığı bulaştırmamak için mümkün olduğunca diğer insanlarla temas sınırlandırılmalıdır. Aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağız kâğıt mendille kapatılmalı ve kullanılan kağıt mendil çöp kutusuna atılmalıdır. Sabun ve su ile eller sık sık yıkanmalı. Bulaşma yollarından olan ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas etmekten kaçınmalıdır. El yıkama ve kişisel hijyen gripten korunmada önemli yöntemlerdendir. Yüzeyler sık sık temizlenmelidir. Risk gruplarına grip aşısı mutlaka uygulanmalıdır. Hasta kişilerle temastan kaçınılmalı, kalabalık ve kapalı ortamlarda uzun süre kalınmamalıdır.”
Milas Toplum Sağlığı Merkezi Bulaşıcı Hastalıklar Birimi Sorumlusu Dr. Ali Demirbaş, mevsim itibariyle artan grip hastalığı ve vakaları konusunda açıklamalarda bulundu.
“Grip, her yıl, ülkemizin de içinde bulunduğu Kuzey Yarımküre’de, sonbahar aylarında başlayıp ilkbahar aylarında azalarak devam eden bir seyirle görülmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de vakaların artmasını bekliyoruz.” diyen Dr. Ali Demirbaş, ‘domuz gribi’ olarak isimlendirilen gribin mevsimsel griple aynı olduğunu ifade ederek: “En sık tespit edilen virüsler İnfluenza A(H1N1) ve A(H3N2) alt tipleridir. HİNİ halk arasında ve medyada domuz gribi olarak bilinen 2009’daki virüsten farklı bir virüs değildir. 2009’dan sonraki tüm aşıların bu virüse karşı koruyuculuğu vardır. Türkiye genelinde şuana kadar yatan hastalardan incelenen 2905 örnekte 291 HİNİ, 134 H3N2, 38 İnfluenza B tespit edilmiştir. Bu oranlara bakıldığında mevsimsel grip hastalığının ülkemizde mevsim normallerinde seyrettiği görülmektedir. Herhangi bir salgın söz konusu değildir. Hastalığa yakalananlardan alınan örneklerle virüsün alt tipleri ve hastaların durumu günlük Sağlık Bakanlığı tarafından kontrol edilmektedir.” dedi.
GRİP, SOĞUK ALGINLIĞI İLE KARIŞTIRILIYOR
Gribin sıklıkla soğuk algınlığı ile karıştırılan, influenza adı verilen bir virüsün neden olduğu, bireyler ve toplumlar üzerinde ciddi olumsuz etkilere sahip, mevsimsel, yaygın, bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olduğunu belirten Demirbaş, gribin ateş ya da titreme hissi, öksürük, boğaz ağrısı, vücut ağrıları, baş ağrısı, ciddi halsizlik, çocuklarda yetişkinlerden daha sık olmak üzere bazen kusma ve ishal gibi belirtiler gösterdiğini kaydetti.
Soğuk algınlığının ise bu belirtilerden daha çok burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile görüldüğünü ve genel olarak gripte olduğu gibi ciddi sağlık sorunları oluşturmadığına vurgu yapan Demirbaş: “Gripli hasta en fazla 2 haftada ve çoğunlukla da 7-10 gün içerisinde iyileşir. Ancak, özellikle risk gruplarında olmak üzere bazen zatürree gibi hastalıklara neden olarak hayatı tehdit eden sağlık sorunları oluşturabilir. Hastalık esas olarak gripli birinin öksürük, hapşırma ve konuşması esnasında etrafa yayılan damlacıklarla bulaşmaktadır. 65 yaş üstü, 5 yaş altı, gebeler, bakım ve huzur evi sakinleri kronik böbrek yetmezliği, astım, kronik obstuktif akciğer, kalp damar, şeker hastalığı olanlar, sağlık çalışanları ve 6 ay- 18 yaş arası aspirin kullanan hastalar risk grubu olarak tarif ediliyor.” Diyerek risk gurubundakilerin her sene grip aşısı olması gerektiğini söyledi.
GRİPTEN KORUNMAK MÜMKÜN!
Alınacak önlemlerle gripten korunmanın mümkün olduğunu söyleyen Demirbaş, vatandaşalra şu tavsiyelerde bulundu: “Hasta kişiler ile yakın temastan kaçınmalıdır. Grip benzeri bir hastalık geçirildiğinde evde istirahat etmelidir. Hastayken, hastalığı bulaştırmamak için mümkün olduğunca diğer insanlarla temas sınırlandırılmalıdır. Aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağız kâğıt mendille kapatılmalı ve kullanılan kağıt mendil çöp kutusuna atılmalıdır. Sabun ve su ile eller sık sık yıkanmalı. Bulaşma yollarından olan ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas etmekten kaçınmalıdır. El yıkama ve kişisel hijyen gripten korunmada önemli yöntemlerdendir. Yüzeyler sık sık temizlenmelidir. Risk gruplarına grip aşısı mutlaka uygulanmalıdır. Hasta kişilerle temastan kaçınılmalı, kalabalık ve kapalı ortamlarda uzun süre kalınmamalıdır.”