Metro İzmir’de bir fikir birliği yarattı

UZUN zamandır yazıyorum.

Haberin Devamı

“İzmir çok sessiz” diye...
Bu çok alışık olduğumuz bir durum değil.
Türkiye’yi ilgilendiren bir konu olduğunda geçmişte ilk ses İzmir’den duyulurdu.
Sadece eleştiri değil; alkışlayan da ilk İzmirliler olurdu.
Bu kentin ortak refleksinde bu vardır.
İyi, güzel ve doğru olanı teşvik etmek; yanlış gideni eleştirmek...
O yüzden birçok firma piyasaya bir şey çıkaracaksa önce İzmir’e gelir, incelemeler yapar, testlerini burada yapar.
Bugün de çok farklı değil aslında...
Ama herkesin merak ettiği toplumsal olaylarda, kentin geleceğini ilgilendiren projelerde bir süredir bu ortak refleksinin zayıflamış olması.
İzmir birkaç gündür; metroyu ve başkan Aziz Kocaoğlu’nun “Ankara’da birkaç defa anlaşılmaz bir tutumla karşılaştım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak randevulu gittiği halde kamu dairesi kapısında güvenlikçiler tarafından kimliğim istendi, ‘Şurada otur, bekle’ şeklinde bir yaklaşımla karşılaştım” sözlerini tartışıyor.
Kocaoğlu, bu tavrı hangi bakanlığın yaptığını açıklamayınca herkes adresin peşine düştü.
Önce Bayındırlık Bakanlığı olduğu iddia edildi; Kocaoğlu yalanlayınca arayışlar devam etti.
Hala da sürüyor.
Aslında hangi bakanlığın ve bürokratların olduğu önemli mi?
Bence değil...
Gerçek olan böyle bir yaklaşımı ne İzmir; ne de başka bir kentin belediye başkanı hak ediyor.
Seçilmiş bir belediye başkanı kendi işi için mi, bakanlık koridorlarında dolaşıyor, yoksa o kentin sorunlarıyla ilgili mi?
İşte bunun cevabını herkesin, ama önce hükümetin vermesi gerekiyor.
***
Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu toplantıları başlangıçta eleştirildi. Oysa ben kentin akil insanlarının arada bir toplanmasının ve bazen gündemli, bazen de gündemsiz İzmir’i tartışmalarını baştan beri çok önemsedim.
Çünkü, bir kenti sadece belediye başkanları yönetmemeli.
Odalar, dernekler, meslek odaları da ve elbette kentlerin fikir önderleri de karar süreçlerinde etkin olmalılar.
Kurulun önceki günkü toplantısında ağırlıklı konu metro olmuş.
Başkan’ın sözleri belli ki birçok insanın tepkisini çekmiş ve toplantıda Aziz Bey’e büyük bir destek çıkmış.
Kurul üyeleri, söz konusu davranış için tepki verilmesini istemişler.
Kocaoğlu da, yükselen bu seslere, “Burası siyasi bir kurul değil. Ben orada gereken cevabı verdim, gereken tepkiyi gösterdim” yanıtını vermiş.
Bu sorunların konuşuluyor olması da, Kocaoğlu’nun baskılara rağmen böyle bir cevap vermesini de çok doğru bir tavır olarak karşıladım.
***
Bir önemli karar da yine aynı toplantıdan çıktı.
Büyükşehir Belediyesi’nin Kamu İhale Kurumu’nun Üçyol-Üçkuylar metro hattı ihalesi iptal kararına karşı açacağı davada İzmir Barosu, İzmir Ticaret Odası ve Ege Bölgesi Sanayi Odası da belediye lehine müdahil olarak katılacak.
Metro konusu; öyle anlaşılıyor ki; kentte bir fikir birliğinin oluşmasına zemin yarattı.
Fikir birliği güçbirliği demektir.
Benim de görmek istediğim işte bu fotoğraf...
İzmirliler, geleceklerini ilgilendiren konularda ortak tavır sergileyebilirler.
Geçmişin başarılarında hep bu öyküler var.

Yazarın Tüm Yazıları