Merkez Bankası’nın tutum değişikliği

MALİ piyasa oyuncuları hálá, geçen ayki Para Politikası Kurulu Toplantısı’nda alınan çeyrek puanlık faiz indirim kararını konuşuyor. Konuşmalar son günlerde, "Merkez Bankası’nda tutum değişikliği" tartışmalarına sıçramış durumda.

Özetle; Merkez Bankası yönetiminin şimdiye kadar sürdürdüğü, "temkinli tutum"unu değiştirip değiştirmeyeceği, geçen ayki indirim kararının bu tutum değişikliğinin bir göstergesi olup olmadığı tartışılıyor.

Bunun konuşulması da doğal çünkü piyasa oyuncuları Merkez Bankası’nın tavrına göre, ileriye dönük plan yapıp pozisyon almak zorundalar. Bu nedenle Merkez Bankası’ndan gelen işaretleri, ipuçlarını iyi değerlendirmeye, ileriye dönük kestirimlerde bulunmaya çalışıyorlar.

Genel olarak bakıldığında, bankacıların çoğunun faiz indirimlerinden yana olduğu açık. Geçen hafta sonunda ilk 9 aylık bilançolar tamamlandığı için, önümüzdeki bir süre faiz indirimleri konusunda fazla bir şey söylemeyebilirler.

Ancak şuna emin olabilirsiniz ki; Kasım ayının sonlarında, Aralık ayında, yıl sonu bilançoları için, yeniden faiz indirimi konuşmaya başlarlar. Sadece Merkez Bankası’nın faiz indirimini de değil, yıl sonu bilançoları için artık Hazine’nin bono-tahvil faizlerinin de inmesini bekliyorlar.

Yıl sonu yaklaştığında Hazine faizleri inmeye başlarsa, kimse şaşırmasın. Çünkü bankalar yıl sonu bilançoları için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır. Bu her yıl böyle olmuştur...

İşte şimdiden Merkez Bankası’nın tutum değişikliğine girip girmediğini kestirmek, yıl sonu ve önümüzdeki yıllar için hesap yapmalarına yardımcı olacak.

Peki, Merkez Bankası’nın temkinli tutumu değişiyor mu?

Bizce bu konuda kesin bir şey söylemek için henüz erken.

Bu konuda kesin bir şey söylemek için en azından 18 Ekim’de toplanacak olan Para Politikası Kurulu’nu beklememiz gerekecek. Yani bu toplantıda yeni bir faiz indirim kararı gelecek mi, bunu görmemiz gerekecek.

Aslında küçük bir indirim bu konuda kesin yargıya varmamızı engelleyebilir. Ama yarım puandan başlayacak yüksek oranlı bir indirimin, "Merkez Bankası yönetimi temkinli tutumunu değiştirdi" denilmesine yol açacağını da, şimdiden söyleyebiliriz.

ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ KALICIYMIŞ

Unutmayalım ki; 17 Ekim’de 2008 yılı bütçe ve programı TBMM’ye verilecektir. Yani Para Politikası Kurulu toplantısı öncesi, yeni ekonomik gidişatı gösterecek temel metin ortaya çıkacaktır. Bu nedenle, bizce Para Politikası Kurulu’nun bu toplantıda yarım puandan başlayan, 1 puana kadar varabilecek bir faiz indirim kararı, yüksek ihtimal olarak görülebilir.

Çünkü duyduğumuz kadarıyla Başkan Durmuş Yılmaz dışındaki Para Politikası Kurulu üyeleri, geçen ayki kararla belli olduğu gibi, "Mevcut veriler, ileriye dönük beklentiler bu sonucu vermese bile, faiz indirimlerinin devam etmesinden yana" bir tutum içine girmişler.

Küresel likiditedeki ortamının buna müsait olduğunu düşünüyorlarmış ve "enflasyonda yapısal bir indirim süreci yaşandığını" düşünüyorlarmış. Bununla birlikte "enflasyonla mücadele düşük kur nedeniyle mümkün olabiliyor" görüşünü çürütmek de istiyorlarmış. Yani faiz indirimlerini hızlandırıp, kurların biraz yukarı çıkmasına sağlamaya çalışacaklarmış ve kurun bir miktar yükselmesinin enflasyonla mücadeleye zarar vermeyeceği görüşünü ileri sürüyorlarmış.

Ne kadar "siyasete yakın bir yaklaşım" olduğunu gördünüz mü?...

Kendileriyle bizzat görüşmedik ama aldığımız duyumlar, Başkan dışındaki Kurul üyelerinin bu görüşleri savunduğunu, dolayısıyla şimdiye kadar takınılan temkinli tutkumun değiştirilmesinden yana bir tavır değişikliği içinde olduklarını gösteriyor.

’TEK BAŞIMA KALDIM’

Yine duyumlarımıza göre Başkan Durmuş Yılmaz temkinli tutumun devamından yanaymış ve geçen ayki indirim konusunda yöneltilen sorulara "tek başıma kaldım" yanıtı veriyormuş.

Bankacıların, faiz indirimi isteseler de, ileriye dönük olarak, temkinli tutumun değişmesinden, Merkez Bankası Başkanı’nın otoritesinin zayıflamasından memnun olacağını zannetmiyorum.

Faizlerin, ancak gerçek zeminler sağlanınca indirilmesi, bizi ilerideki belalardan koruyacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları