Merkez Bankası kredibilite peşinde

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz dün sabah NTV’ye çıkarak, hükümetin ve piyasaların pek de hoşlanmayacağı sözler etti. "Hoşlanmayacağı sözler" diyoruz çünkü piyasaların bir bölümü, özellikle de bazı banka yöneticileri, hálá "bir şey yokmuş gibi davranma"nın peşindeler. Yani kamuoyunda krizin Türkiye’yi de etkileyeceğinin söylenmesinden, ekonomik yapının kırılganlıklarına dikkat çekilmesinden rahatsız oluyorlar.

Özetle yine AKP Hükümeti’yle, bakanlarıyla aynı noktada buluşmuş durumdalar...

Ama artık mızrak çuvala sığmıyor...

Bence ekonomi yönetiminin bu umarsız tavrı ülkeye nasıl zarar verecekse, bu bankacılar da kendi bankalarına, dolayısıyla da sisteme o kadar zarar verme tehlikesi içindeler.

Çünkü küresel krizde gelinen noktada, artık bu tavır "iyimser" tanımını çoktan aşmış durumda. Bu tavır devasa riskleri görmemezlikten gelinmesini beraberinde getireceği, dolayısıyla hükümeti de rehavete iteceği için bence artık zararlı bir tavır halini aldı.

Merkez Bankası Durmuş Yılmaz’ın bu bankacıları hedef aldığını sanmıyorum ama hükümetin bu konudaki rahat tavrını, özellikle de bazı bakanların "bize bir şey olmaz" eğilimlerine, dünkü konuşmasıyla yanıt verdiğini tahmin ediyoruz.

Çünkü Yılmaz dün, açık açık, "Bize bir şey olmaz denmesin, bu krizden az ya da çok herkes etkilenecek" diye konuştu.

Etkileneceğimizi, bunun gerçek olduğunu herkes gibi, iyimserlik dozunu "görmezlik" aşamasına kadar getiren bu bankacılar da biliyor. Gerçeği göre göre bir şey yokmuş gibi davranılmasını istemeleri, önlem alınmasını engelleyeceği için artık ülkeye zarar verebilir.

Umarız bu bankacılar, böyle söyleseler de, kendi hesaplarını gerçeklere göre yapıyorlardır.

IMF için bir an önce karar verilsin

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, belirsizliğin hálá devam ettiğini, krizin dibinin görülmediğini kaydederek, "Köpük oluşturan varlıkların fiyatları düşmesi gereken seviyeye düşmedi, henüz tabanı görmedi. Bu konuda belirsizlik sürüyor. Özel sektörün kaldıraç oranlarında bir miktar iyileşme sağlandı. Kuruluşların sermaye yapıları güçlendirilmeye çalışıldı ancak henüz yeterli değil" diyor.

Bütün zararların muhasebeleştirilmediğini hatırlatan Başkan, her an için yeni sürprizlerle karşılaşmaya hazır olmamız gerektiğini, sistemin bu sorunu halledemeyeceğinin ortaya çıktığını kaydediyor.

ABD’de resmin henüz net olarak ortaya çıkmadığını, Avrupa’da da bazı tedbirler alındığını ama yeni yeni olaylar ortaya çıktığını, Japonya hakkında fazla bilgi sahibi olmadığımızı kaydeden Yılmaz önümüzdeki günlerde Japon finans sistemine ilişkin sorunları da duymaya başlayacağımızı hatırlatıyor.

Kredi krizinde gelişmekte olan ülkelerde bir ayrışmanın söz konusu olmadığını kaydeden Başkan Yılmaz, bizim mal sattığımız piyasalarda daralmanın yaşanması halinde bundan etkilenmemizin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Yaşanan sorunlardan dolayı likidite miktarında daralma, bankaların ve şirketlerin yurtdışından aldıkları borçlarda azalma olduğu takdirde bunun içeride talep daralması yaratacağını ve büyümeyi olumsuz etkileyeceğini kaydeden Durmuş Yılmaz, bankacılık kesiminin aldığı sendikasyon kredilerinde yenileme sorunu yaşanmadığını, reel kesimin aldığı borçlarda da azalma söz konusu olmadığını söyledi. Yılmaz, şu anda sadece bazı kredilerde maliyetlerin artmasının söz konusu olduğunu ifade etti..

Başkan Yılmaz IMF’yle anlaşma olup olmayacağına bir an önce karar verilmesini de istedi.

Yılmaz’ın hükümeti hedef alan bu sözlerinin Merkez Bankası’nın kredibilitesini yükseltmeye dönük bir adım olduğunu sanıyoruz. Umarız iş işten geçmemiştir de güven sağlayabilir...
Yazarın Tüm Yazıları