Merkez Bankası artık kura göre karar alıyor

PİYASALAR, bugün yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından faiz indirim kararı çıkmayacağını tahmin ediyor. Yani Merkez Bankası’nın bugün faizi mevcut seviyesinde tutma kararı vermesi bekleniyor.

Bugün yapılacak açıklamanın bir özelliği de ilk kez açıklamanın öğlen saatlerinde yapılacak olması. Daha önce piyasalar kapandıktan sonra yapılan açıklama, artık öğlen saatlerinde yapılacak. Yani alınan kararın piyasalardaki etkisini yarın öğleden sonra görmüş olacağız.
Piyasalarda iki hafta öncesine kadar, bu ayki toplantıdan da yine faiz indirim kararı çıkması yönünde yoğun bir beklenti vardı. Bu beklentiyi yaratan Merkez Bankası Başkan Durmuş Yılmaz, yaklaşık iki hafta önce yeni bir açıklama yaparak, bu kez piyasalardaki beklentinin değişmesini sağladı.
Dolayısıyla şu andaki fiyatlar içinde Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapmayacağı beklentisi var. Eğer bugün indirim kararı çıkarsa sürpriz olacak ve piyasadaki seviyeler değişebilecek. Ancak beklendiği gibi faiz aynı seviyesinde tutulursa fazla bir değişiklik olmayacak.
Piyasadaki oyuncular, “Eğer indirim niyeti olsaydı, Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, bu yönde bir açıklamayı daha önce yapmış olurdu” diyorlar...
Peki, beklenmiyor ama faiz indirimi yapılırsa ne olur?
O zaman faiz oranlarının aşağı geldiğini, buna karşılık kurların yukarı doğru gittiğini görürüz. İşte bu sonuçların doğacağını artık herkes biliyor...
Bu nedenle de piyasa oyuncuları, Merkez Bankası’nın artık daha çok kur seviyesine göre karar almaya başladığı görüşündeler. Merkez Bankası’nın daha önce aldığı kararlarda da kurları gözettiğini ama hep “böyle bir hedefi olmadığını” söylediğini hatırlatan bankacılar, “Geçmişte ki davranışlara bakarak kurların kararda ihmale edilebilir bir faktör olduğunu söyleyebilirdik. Ancak bir süredir finansal istikrar adı altında Merkez Bankası neredeyse her şeyden fazla kur seviyesini gözeterek karar alıyor” yorumunu yapıyorlar.
1.50-1.60 BANDI...
Piyasada oluşan genel yargının, “Merkez Bankası kuru 1.50-1.60 bandında istiyor” yönünde olduğunu söylemeliyiz. Geçen ay faiz indirimi beklentisi yaratıldığında kurun düşük olduğunu ancak sıcak para girişinin durmasıyla kurlar yükselince bu kez faiz indirmeye ceğim mesajı verildiğini hatırlatan bankacılar, buradan yola çıkarak böyle bir bant hedeflendiğini söylüyorlar. Bu arada böyle bir bantı hedeflemenin Merkez Bankası’nın özerk kararı olduğu konusunda ciddi şüpheler var. Başka bir deyişle, “Merkez Bankası’nın Hükümetin istediği doğrultuda bu bantı savunduğunu” söyleyen lerin sayısı bir hayli fazla.
Merkez Bankası’nın aldığı kararlarla sıcak para girişini frenlediği bir gerçek ve piyasalar bu amaca ulaşıldığını kabul ediyor. Kredilerde frenleme amacına ise henüz ulaşılmış değil. Bu hafta sonu munzam karşılık artışı nedeniyle çekilecek 7.5 milyar TL’ye göre, piyasa kendini uyarlamış bulunuyor. Piyasalar bu çekilen paranın Merkez Bankası fonlamasıyla yeniden verileceği, dolayısıyla piyasadaki para miktarının fazla değişmeyeceği görüşünde.
Yani sıfır faizle verdikleri 7.5 milyar TL’yi, yüzde 6.5 ile Merkez Bankası’ndan alacaklar ve belli bir maliyet artışı olacak. Ancak rekabet nedeniyle bu maliyet artışı henüz kredilere yansımış değil. Büyük ihtimalle birkaç ay farkla, sınırlı olarak kredilere yansı yacak...
Özetle; sıcak para girişi ve kredileri frenlemek için hakim kılınan belirsizlik ortamı, bir başka deyişle “ne yapılacağı belli olmayan ortam”, aynı zamanda büyük riskler içeriyor. Örneğin 1.35’e çıkan pariteyle, bir ay önce olsaydı dolar kuru 1.40’lara inebilirdi, şimdi 1.53 gibi. Bunun nedeni sıcak para girişinin azalması. Peki, sıcak para tümüyle durursa ne olacak?
Özetle; bir seçim ortamında çok riskli bir parasal politikayla yol alıyoruz...
Yazarın Tüm Yazıları