Merak ediyorum

Oturup uzun uzun seyrediyorum.

Bu karınca ne arar devamlı çok merak ediyorum?

Haberin Devamı

Sıkılmaz mı?

 

Bunalmaz mı?

 

Depresyona girmez mi?

 

Tatile, eğlenceye veya dağıtmaya hiç ihtiyaç duymaz mı?

 

Keşke biraz Cırcır böceğinden örnek alsa da eğlenceye de vakit ayırsa.

 

Hayat devamlı ciddiyetle geçmez bunun bir farkına varsa.

 

Zavallı Karınca...

 

Devamlı yürüyor, oradan iniyor, buradan çıkıyor.

 

Uzaktan bakınca sanki aslında boş boş geziyor.

 

Haberin Devamı

Vardır kendince haklı sebebi; ama insan oturup seyrederken bile yoruluyor.

 

“Bu ne sabır, ne azim!” diyor.

 

Belli çizgiler üzerinde hedefe kitlenmiş, ha babam gidiyor.

 

Bu karıncalar galiba hiç uyumuyor.

 

Ya da bazısı uyurken öbürleri mi çalışıyor?

 

Hiçbir bilgim yok hayatlarına dair.

 

Sadece gözlemlerim var, bizim mutfakta yaptıkları sonsuz geçit sayesinde.

 

Çok kalabalık ve tipleri de aynı olduklarından, bilemiyorum gelen karınca ile giden karınca aynı mı mesela? Ama yaptıklarının tıpa tıp aynı olması, amaçlarının aynı olması, hiç başkaldırmamış gibi olmaları bana köle gibi sorgulamadan çalışan, kendini bastırmış mutsuz insanları hatırlatıyor.

 

“Liderleri mi kötü acaba?” diyorum. Sonra liderin kötülüğü ile ne alakası var, “Aklını kullan Karınca! Acık sıradışı oluver” diyorum.

 

Sinirleniyorum.

 

Haberin Devamı

Fena mı olur birkaç karınca kural dışına çıkıp: “Biz 24 saat değil, 20 saat çalışıp, 2 saat eğleneceğiz dostum CırCır’ la, sonra da dinleneceğiz yeraltında.” dese?

 

Hem bunun faydası olur Cırcır’ a da.

 

Karınca ile fikir alış verişinde bulunup, belki o da çalışır bundan sonra.  

 

Diyorum herkes acık bundan, acık ondan yese, denese.

 

Damak zevki zenginleşse.

 

Hem eğlenip hem çalışmak çok önemli bence.

 

Ya da bunu başarmayı denemeye bile değer diyorum size.

 

Karınca damarım var; ama Cırcır’ ı da çok seviyorum ne yalan söyleyeyim size.

 

Bence eğlenerek çalışmak mümkün, yeter ki iste!

 

Yonca

“Karınca Kararınca”

 

İtifarçı dip not: Bu yazının anafikrini kardeşim Bilge Fuat’ ın yıllardır savaştığı La Fontaine karşıtı sözlerinden (ç)aldım. Ben ne zaman La Fontaine’ i elime alıp çocuklarıma okusam, Fuat: “Olur mu canım öyle şey! Neden Tilki’ yi kötülersin yazara kanıp, neden CırCır’ ın eğlenmesi kötü olsun, neden Karga hep fikricin hin olsun, onların da iyisi vardır, bakma sen, bırak çocuklara illa karıncayı sevdirmeyi de, eğlencenin de iyi olduğunu anlat gönlü rahat olsun!” diyerek, ısrarla uyanık-eğlenceli-eleştirel olmayı başarmıştır. Görüldüğü üzere kardeşim Fuat, tam bir sıradışı özgür duygusal “KARCIRCIRINCA” dır. Bugün itibari ile Ablası, kardeşi Fuat’ ın yaşgününü taaa uzaklardan özlemle de olsa Aslanlar gibi kutlamaktadır... J

Yazarın Tüm Yazıları