Menemenli çifti dertli: Sesimize kulak verin

DOĞAN Haber Ajansı’nın Menemen Temsilcisi M. Hulusi Yılmaz’ın bir haberini paylaşıyorum bugün. Menemenli çiftçiler çok dertli, kaymakamlığa 91 imzalı bir dilekçe vermiş. Dilekçede şöyle deniliyor:
“Menemen Ovası’nda ziraat ve hayvancılık yapan çiftçileriz. Ovamızın tarım potansiyeli, bölgemizin ötesinde, tüm yurdumuzun ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Tarım ve hayvancılık üretimini sürdürebilmek için birçok zorlukla mücadele eden bizler, ovamızda yaşanan güvenlik problemleri karşısında çaresiz kalıyoruz.

Kötü niyetli kişiler

Arazilerimizde başıboş hayvanlar ürünlere zarar veriyor. Kötü niyetli kişiler tarım aletlerimizi çalıp hurdacılara satıyor. Karşı karşıya geldiğimizde can güvenliği tehlikesi yaşıyoruz. Birçoğumuz, bu nedenlerle arazisini işlemekten vazgeçiyor.
Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı tarafından Menemen Ovası’nda yaptırılan, ancak boş tutulan bekçi kulübelerine güvenlik görevlisi temini, bekçi sayısının artırılması, hırsızlık mallarının satışına dönük önlemlerin emniyet güçleri tarafından alınması ve diğer çarelerin bulunması için gereğini saygıyla arz ve talep ederiz.”
Çiftçilerden bir grup Kaymakam Mustafa Gürdal’ı da ziyaret etmiş, sonra da, “Menemen Ovası’nda son zamanlarda artan hırsızlık olaylarından son derece mağduruz. Arazilerimizde tarım alet ve malzemelerimiz çalınıp hurdacılara satılıyor. Menemen ve köylerine hizmet veren 3 koruma bekçisi yetersiz, koruma kulübeleri boş. Kısaca ovada can ve mal güvenliği bulunmadığını kaymakamımıza ilettik. Mağduriyetimize çözüm talebinde bulunduk” demiş.

İsyan noktasındayız

Arkadaşımız Hulusi Yılmaz’ın görüştüğü çiftçiler de benzer konulardan yakınmış:
“Tarla ve bağ evlerimizde ekipmanlarımızı, artezyen tulumbalarının başlarını çalıyorlar. Su motorları dahi parçalanıyor. Ovayı korumakla yükümlü çiftçi koruma başkanlığına sık sık ilettiğimiz halde bir türlü bu kapkaç olaylarını önleyemediler. Bu ovada yapılanlar, talan edilen ekipman ve ürünlerimiz bizleri isyan ettirme noktasına getirdi.

***

Çarşıda her saat tedarik araçları

Karşıyaka Çarşısı’nda ufak bir işyerim var. Belki bilirsiniz, çarşı içine sabah saat 10.00’a kadar tedarik arabaları girer, bariyerler açıktır. Bu da çok normal... Ancak normal olmayan, o saatten sonra da tedarik araçlarının gün boyu cadde girmeleri. Ve trafiği felç ederek mal giriş çıkışına devam etmeleri. Ben Karşıyaka’dan örnek veriyorum, ama her yerde durum böyle.
Özellikle dikkat ediyoruz. Gün boyu yolun sağına, bazen de ortasına park etmiş, trafiği tıkamış araçların neredeyse hepsi bu tedarik araçları. Neden bu her istenilen saatte bu yapılmak zorunda? Uzun yıllar yurt dışı tecrübelerim oldu. İşim gereği gittiğim İsviçre’de küçük bir sanayi kasabasında, dikkatinizi çekerim büyük ve turistik bir şehirden bahsetmiyorum, sabah saat 7.00’de trafiğin çok yoğun olması dikkatimi çekti. Sorduğumda tüm ticari tedariğin sabahın erken saatinde bitmesi gerektiği, çünkü günün geri kalanında bu araçların dolaşımınının yasak olduğunu öğrendim.
Ben işin uzmanı değilim... Belki her sektörde uygulama zor, ama bu konuda trafiği çok rahatlatacak belli disiplinler eminim uygulanabilir.

Azmi ARI

***

Görme engellileri hayata hazırlamak

TÜRKİYE Beyazay Derneği İzmir Şubesi’nin, ‘Görme Engelli Çocukları ve Görme Engellilerin Çocuklarını Hayata Hazırlıyoruz Projesi’nin 1. eğitim yılı sona erdi. Projeyle görme engelli çocukların derslerine yararlı olmak, aileleriyle çalışmalarını ve arkadaşlarıyla yaşamlarını daha çok yaygınlaytırmak amaçlandı. Dernek yetkilileri, “Projeye Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri yardımcı oldu, İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı, Basmane’deki Kemal Atatürk İlköğretim Okulu’nu tahsis etti. Kemal Atatürk İlk Öğretim Okulu Müdürü ve personeli de çok yardımcı oldu. Yeni eğitim yılında daha çok engelliyle daha çok gönüllü öğretmenin bu çalışmaya katılmasını istiyoruz” diyor.
Projeden yararlanmak ya da gönüllü olmak isteyenler için:
Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şubesi (0232) 483 10 44 - (0506) 514 96 93 - (0535) 467 58 64