Melih Gökçek düpedüz devlete kafa tutuyor

TÜRKİYE'nin başkenti ne yazık ki Melih Gökçek gibi bu makama hiç ama hiç layık olamayan bir belediye başkanına sahip.

Genel müdürlük, milletvekilliği yapan bir insanın devlet gelenek ve kurallarını bu kadar hiçe sayabileceğini düşünemiyor insan.

Sanırım cumhuriyet, hatta imparatorluk tarihinde bile böyle bir örnek yoktur.

Düşünün, halkın büyük sıkıntısını gidermek amacıyla yapılan toplantıda Ankara Belediye Başkanı, her türlü nezaket kurallarını çiğneyerek Enerji Bakanı Çakan'a şöyle diyebiliyor:

‘‘BOTAŞ bürokratları sizi yanıltıyor. Konuya hákim değilsiniz. EGO Genel Müdürü'nü vereyim. O, işi size öğretir.’’

Sonra da toplantıyı bir kez değil, iki kez terk ederek dışarda bekleyen gazetecilere konuyu tamamen saptırıp birtakım açıklamalar yapıyor.

Boyundan büyük işlere kalkarak bir devlet başkanıyla diyalog kuruyor ve ‘‘Doğalgazı neden Türkmenistan'dan almıyoruz’’ diye hesap soruyor.

Türkmenistan'dan o doğalgazı Türkiye'ye getirmek için milyarlarca dolar harcamak gerektiğini, boru hattını Hazar Denizi'nin altından geçirme zorunluluğu olduğunu es geçerek ucuz demagoji yapıyor.

Bütün bunları da Ankara halkına attığı kazığı gizlemek için yapıyor.

Çünkü kendisi, hemşerilerine dünyanın en pahalı doğalgazını satıyor.

Bu yüzden Gökçek, önceki gün kameraların karşısında tam suçluların telaşı içindeydi.

Onu izledikçe, Türkiye adına, Ankara halkı adına üzüldüm.

Acaba Gökçek'e oy verenler ne düşündüler?

* * *

Gelelim önceki günkü toplantıda alınan kararlara...

Yapılan indirimin yeterli olmadığını bakan da dürüstçe kabul etti.

O zaman neden daha fazla indirim yapılmıyor?

Hiç değilse şu dondurucu soğukların sürdüğü aylarda, en azından sadece ve sadece konutlara KDV'siz doğalgaz verilemez mi?

Eğer devletin çok büyük gelir kaybı oluyorsa, bazı lüks tüketim maddelerinden alınan KDV oranı bu indirim süresi içinde yükseltilebilir.

Böylece Kemal Derviş'in endişesi giderilebilir.

Yapılan indirimler halkın derdine derman olmayacak kadar düşük. Bu indirim en azından yüzde 40 civarında olmalıydı.

Dünyanın hangi ülkesinde evlerde ısınmak için kullanılan doğalgaz, lüks madde sayılıyor da yüzde 18 KDV alınıyor?

Bir yönetim bu kadar insaf ve mantık dışı bir tutum sergileyebilir mi?

En çok merak ettiğim de, neden liderler bu konuya girip sorunu çözmüyorlar?

Yoksa bu işi çok önemli bulmuyorlar mı?

* * *

Önceki gün Kabataş Lisesi Vakfı Başkanı Erdal Dumanlı, NTV'de çok önemli bir noktaya parmak bastı ve şu soruyu sordu:

‘‘Doğalgazı camilere bedava veren belediyeler, neden okullara en yüksek fiyatı uyguluyorlar? Bunun insafla bağdaşır yanı var mı?’’

Cami kutsal bir mekánsa, okul daha kutsal bir mekán.

Dumanlı, çarpıcı sözlerini şöyle sürdürüyor:

‘‘Aralık faturası önümde, 26 milyar küsur. İnsaf... İnsanlar ibadetlerini evlerinde de yapabilirler ama eğitimi okullardan başka yerde yürütemeyiz. Ne yapıyoruz, eğitime harcamamız gereken parayla doğalgaz faturasını ödüyoruz. Yazık değil mi? Böyle bir anlayış olur mu?’’

Olur, yöneticilerinin akılları dumura uğrayan ülkelerde bu saçmalıkların álásı olur.
Yazarın Tüm Yazıları