Mehmet Topal: 'Özür dilerim'

Güncelleme Tarihi:

Mehmet Topal: Özür dilerim
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2016 16:38

Fenerbahçe'nin orta saha oyuncusu Mehmet Topal FB TV'ye açıklamalarda bulundu.

Haberin Devamı

İşte Mehmet Topal'ın açıklamaları;

Takım arkadaşlarımı iki maç yalnız bıraktığım için özür dilerim. Sezona kötü başlangıç yaptık ama her şeyde bir hayır vardır. Kötü başladık ancak sonunu iyi bitirebilmek adına elimizden ne geliyorsa yapacağımıza söz verebilirim. İki maçtır tribünden izliyorum. Bu durum içimi çok acıtıyor. Kaldığım yerden devam etmek istiyorum.Takıma katkı yapamadığım için beni kahretti.

"GEÇEN SENE AVRUPA'DA..."
Zorya 5 maçtır yenilmiyor. Zorlu bir rakibe karşı oynayacağız. Geçen sene Avrupa'da iyi yerlere gittik ancak final oynayamadık. Talihsizlik mi diyelim yoksa planlanmış mı diyelim bilmiyorum. Bu sene gittiğimiz yere kadar gideceğiz.

"HUZUREVLERİNE ZİYARET"
Bayramın büyük özelliği küslüklerin kalkmasıdır. Hayatta her zaman başımıza ne geleceğini bilmiyoruz. Büyükle karşı daha saygılı olmalıyız. İşimizden dolayı ailelerimizin yanında olamıyoruz. Onlar da alıştı bu duruma. Huzur evindeki büyüklerimizin mutlaka ziyaret edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Oradaki insanlar hep kapıya bakıyor. İnsanlara ihtiyaç duyuyorlar. O kapıdan girdiğinizde o insanların gözlerindeki parıltıyı görebilirsiniz. Çocukken bayramda direk büyüklere koşardık. Ellerini bir kez değil daha çok öperdik. Daha fazla para almak için. Şeker toplama yarışına girdik. Alışveriş yapmak için bayramı dört gözle beklerdik.

"TARAFTARLAR KÖTÜ GÜNDE..."
Taraftarlarımız, camiamız bize kızabilirler ancak işler kötü gittiği zaman sahiplenme duygusu oluyor. Çok zorlu bir süreçten çıktık. 3 Temmuz gibi bir süreç yaşadık. Taraftar her şeyin farkındalar. Bize kızabilirler ancak bizi sahipsiz bırakmayacaklardır. Önemli olan bugünlerde yanımızda olmalarıdır. Taraftardan destek bekliyoruz.

"SORUMLULUK ALMALILAR"
Yeni bir kadro kurduk. Ülkeyi ve ligi tanıyorlar. Bu sürecin hızlı olması gerekiyor. Aldığımız mağlubiyetlerle hakkımızı doldurduk. Herkesin biraz daha sorumluluk alması gerekiyor. Puan kaybına tahammülümüz yok.

"MİLLİ TAKIM İLE İYİ BAŞLADIK"
Hırvatistan dünyanın en büyük takımlarından biri. Zorlu bir deplasmandan 1 puanla döndük. Gol yemeseydik, kazanabilirdik. İyi bir başlangıç oldu. Kötü bir Avrupa Şampiyonası geçirdik. Milletimizin bizden beklentileri çok fazlaydı ancak olmadı. Bütün maçları kazanıp, Dünya Kupası'na katılmak istiyoruz.

"DİĞER LİGLERİN ALTINDAYIZ"
Çok fazla hatamız var. Ligimiz diğer liglerin çok altında. Disiplinsizlik ve profesyonelce yaşamamaktan kaynaklandığını düşünüyorum. Bu seviyelere ulaşmamız için çok değişiklikler olması gerekiyor. Çok yetenekli ve kaliteli futbolculara sahibiz. Hamuru alıp, güzel yoğurup, fırıından en iyi şekilde çıkarmalıyız. Bunun için profesyonelce çalışılmalı.

"YÖNETİM VEYA TEKNİK DİREKTÖRLÜK..."
Birkaç sene önce futbolu bırakınca aileme vakit ayırmak istiyordum. Şu an ise futbolu bıraktıktan sonra almak istediğim görevler var. Yönetim veya teknik direktörlük olur bilmiyorum. Futbolu bıraktıktan sonra futbolun içinde kalmak istiyorum.

"YÜZDE 50 DEĞİŞTİM"
İspanya'da iyi dostluklarım var. Eski kulüp başkanımız ve arkadaşlarımla görüşüyorum. Arada buraya gelip gidiyorlar. Biz çok fazla gidemiyoruz. Kendim gibi davrandım. Takım için her şeyi yaptım. İspanya'ya gittikten sonra yüzde 50 değiştim. Aramızda çok fark var.

"ÖZGÜVEN ÇOK ÖNEMLİ"
Tecrübelerimizi genç oyunculara aktarıyoruz. Onlara saha içinde kızdığımız zamanlarda oluyor ancak onların iyiliği için yaptığımızı biliyorlar. Futbolcular için özgüven çok önemli. Bu oyunculara ne kadar destek verirsek onlar da daha güvenli olacaktır. Camaimıza ilerleyen senelerde katkı yapacaklardır.  

"AVRUPA'NIN EN İYİLERİNDENİZ"
Burada olmak en büyük ayrıcalıktır. Ayrılan isimler ile devamlı bizle görüşüyorlardı. Buranın kıymetini iyi bilmemiz gerektiğini söylüyorlardı. Bu camianın içine girdiğiniz zaman bir parçası oluyorsunuz. Burada olmak çok özel bir keyif. Çok şanslı insanlarız. 80 milyonluk nüfusta Fenerbahçe gibi büyük bir kulübün içinde olmak herkese nasip olacak bir şey değil. Kulüp şartları bakımından Avrupa'nın en iyilerinden biriyiz. 

"AZİZ BAŞKAN SİNİRLİ OLABİLİYOR"
Başkanımız, bütün futbolcular öz evladı gibi yaklaşıyor. Konu Fenerbahçe olduğu zaman çok sinirli olabiliyor. Hayatını Fenerbahçe'ye adamış bir insan. Her şeyi Fenerbahçe için yapıyor. Bütün futbolcuları herkese eşit şekilde yaklaşıyor. Bu da onun ne kadar babacan bir insan olduğunu gösteriyor. 

"TARAFTARA KULAK ASMALIYIZ"
Taraftarlar geldiğimden beri sevgilerini benden hiç esirgemediler. Ben de onlara her zaman elimden gelen mücadeleyi vermeye çalışıyorum. Bazen onlara kulak asmamız gerektiğini düşünüyorum. Onlar bazen tribünden bazı şeyleri daha iyi görüyorlar. 

"ŞUT ÇEKMEYİ ÖZLÜYORUM"
Her oyuncunun futbol anlayışı çok farklı. Profesyonel olarak her hocanın bizden istediğini yapmaya çalışıyoruz. Onların verdiği talimatları uygulamak zorundayız. Hocam benden ne isterse sahada onu yapıyorum. Hoca bazen geride kalmanızı istiyor. Bazen hücumakatkı yapmamızı istiyor. Hocaya göre değişiyor biz de talimatları dinliyoruz. Çok fazla ileriye çıkamıyorum. Ersun Hoca dönemimde kanatlar ileri çıktığı zaman benim tamamen geriye yaslanmamı, rakiplerin kontralarını kesmemi istiyordu. Bazen ileriyi çıkmayı özlüyorum. Şut çekmeyi seven bir oyuncuyum. Önümüzdeki dönemlerde ben de daha çok şut atıp, taraftarımızı mutlu etmek istiyorum.

"EN ZOR MEVKİLER..."
Orta sahada her şeyi yapmak zorundayım. Çok koşup, çok mücadele etmek zorundayım. Aslında bütün mevkiler zordur. En zor mevkiler orta saha ve kale diyebilirim. Her mevkiyi toparlayabilecek bir pozisyon var. Kalecinin arkasını toplayacak biri yok. Bursaspor maçında boynumun üstüne düştüğümde boynum kırılma noktasına geldi. Ne zaman ne olacağını bilmiyoruz. Hala boynumda ağrılar devam ediyor. 

"CEFAMI EŞİM ÇEKİYOR"
Aile hayatı saha içindeki mücadelenizi etkiliyor. Bütün oyuncular kendine çok iyi bakmalılar. Kötü takım diye bir tabir kalmadığını düşünüyorum. Bütün takımlar birbirlerini yenecek durumdalar. Herkes kendine çok iyi bakmalı. Eşim de hiçbir zaman desteğini benden esirgemiyor. Ben biraz zor bir adamım. Yenildiğimiz zamanlarda cefamı eşim çekiyor. Antrenmanlardan sonra 2 saat dinlenme iznim var. Oğlum hep benimle birlikte olmak istiyor. Antrenman ve maç dışında zamanımı onunla geçirmeye çalışıyorum. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!