Mehmet Görmez: Saldırılar İslam medeniyetinin o ortak aklına yöneliktir (2)

Güncelleme Tarihi:

Mehmet Görmez: Saldırılar İslam medeniyetinin o ortak aklına yöneliktir (2)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2017 16:05

Mehmet Görmez: Saldırılar İslam medeniyetinin o ortak aklına yöneliktir (2)

Haberin Devamı

KURTULMUŞ: İMAMLARIMIZ NAMAZ KILDIRMA MEMURU DEĞİLDİR
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Afyonkarahisar Korel Termal Otel'de düzenlenen 2'nci İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı'nda konuştu. Dünyanın bir tarafında olağanüstü zenginlikler, diğer tarafında ise haksızlık, adaletsizlik, savaş, işgal ve sömürü olduğunu söyleyen Numan Kurtulmuş, bu durumun gelecek yıllarda tüm dünyayı etkileyeceğini anlattı. Antalya'da bir imamın cemaatın namaza gelmemesi üzerine seralara giderek, serada çalışanlara Kuran öğrettiğini hatırlatan Numan Kurtulmuş, din görevlilerinin çalışma alanının dört duvar içine hapsedilemeyeceğini aktardı.
Kurtulmuş, "İmamlarımız namaz kıldırma memuru değildir, siz müftüler de fetva memurları değilsiniz. Ne müftülüklerimiz ne camilerimiz bizim çalışma alanlarımız, işyerlerimiz değildir. Bizler her birimiz dinin adamı, kendi hayatını dine adamış insanlar olmak mecburiyetindeyiz. Bizim işyerimiz falan yok. Bizim mesuliyetimiz olan devlet memurluğunu icra ettiğimiz bir makamımız yok. Bizim sorumlu olduğumuz alan bütün yer küredir" dedi.
'DEAŞ DA BU PUZZLE'IN SADECE BİR PARÇASIDIR'
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin büyük resmin parçalarından sadece biri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, darbe girişiminin, Anadolu topraklarının tarih boyunca gördüğü en büyük ihanet hareketi olduğunun kavranması ve anlatılması gerektiğini kaydetti. PKK terör örgütünün Cizre, Silopi, Hakkari'de kazdığı çukurlara bombalar koymasının da iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, "Söz konusu eylemlerin de büyük resmin, bu puzzle'ın bir parçası olduğunun bilinmesi gerekiyor. Aynı şekilde Türkiye sınırları dışında, İslam'ın muazzez, mukaddes adını kullanarak İslam'ı bir terör haline indirgemeye çalışan DEAŞ'ın niçin kurulduğunu, niçin kurdurulduğunu, ellerine silahların kimler tarafından, hangi amaçla verildiğini çok iyi anlayacağız ama bileceğiz ki DEAŞ da bu puzzle'ın sadece bir parçasıdır" diye konuştu.
'HOCA KILIKLI EŞKİYAYI 40 SENE BESLİYORLAR'
Türkiye'nin güneyinde yeni bir terör örgütü oluşturmaya çalışan PYD'nin ortaya çıkışı ve aldığı desteklerin iyi tahlil edilmesi gerektiğini kaydeden Kurtulmuş, şöyle dedi:
"Avrupa'da, batı dünyasında, hatta İslam coğrafyasında İslamofobi'nin nasıl teşvik edildiğini, niçin geliştirildiğini anlayacağız, onu da büyük resmin bir parçası olarak göreceğiz. Büyük resim çok açıktır. Büyük resim bir asır evvel, coğrafyası bölünmüş olan İslam ümmetinin, özellikle bu coğrafyanın insanlarının, şimdi gönülleri ve zihinleri bölünerek, mezhep ve meşrep üzerinden, etnik yapı üzerinden, lime lime edilerek parçalanması, bir daha ayağa kalkmayacak şekilde tarih sahnesi dışına itilmesidir. Bizim sorumluluğumuz tam da burada başlıyor. Bu büyük planı bozabilecek tek ülke Türkiye'dir. Zaten onun için Türkiye'nin başına bu kadar şey bela ediliyor. Onun için Türkiye'nin ayaklarına pranga vurmaya çalışıyorlar. Zaten onun için hoca kılıklı bir eşkıyayı öne çıkarıp 40 sene besliyorlar ve bu milleti sokacak en tehlikeli, zehirli yılan haline getiriyorlar."
ERKEK GÖREVLİLERE KADINLARI ALKIŞLATTI
Türkiye'de 90 bin cami ve 120 bin din görevlisi olduğunu anlatan Kurtulmuş, camilerin mümkün olduğu kadar açık olması gerektiğini, imamların da gün boyu mahalle, okul, çarşı ve pazarda vakit geçirip geniş kitleye ulaşması gerektiğini vurguladı.
Diyanet İşleri Teşkilatı'nın yüzde 20'sinin kadın olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, kadınların Diyanet İşleri'nde daha fazla temsil edilmesinin şart ve zorunluluk olduğunu söyledi. Kurtulmuş'un sözlerini salondaki kadın din görevlileri alkışlarken, erkeklerden alkışın az gelmesi Numan Kurtulmuş'u güldürdü. Erkek din görevlilerinin bürokratik refleksle alkış oranının az olduğunu söyleyen Kurtulmuş, erkek görevlilerden kadınları bir kez daha alkışlamalarını istedi.
'AİLEYİ ORTADAN KALDIRAN YIKIM PROGRAMLARI'
Televizyonda yayınlanan evlilik ve benzeri programları eleştiren Numan Kurtulmuş, söz konusu programların Türk örfüne, dinine, yaşantısına uymadığının altını çizdi. Programların aileler için yıkıcı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Aileyi ortadan kaldıracak yıkım programlarının maalesef televizyonlarda da gösterildiğini biliyoruz. Bunlar, Türk örfüne, bizim milletimizin dinine, yaşantısına uymayan hususlar. Ama maalesef haiyane bir şekilde, açık söylüyorum, aileyi tahrip edecek şekilde bu programlar, evlilik programları, televizyonlarda gösteriliyor. RTÜK bir sürü cezalar veriyor. O kadar çok para kazanıyorlar ki o cezalara rağmen yine aynı melaneti işlemeye devam ediyorlar. Bu ve benzeri programlar bir taraftan, diğer taraftan insanı dinden, diyanetten, Allah'a bağlı olmaktan, kendi geleneklerinden ayıracak bir sürü mesele var. Bütün bunların karşısında Türkiye'de aile hayatının ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığı açıktır. Bunun için Diyanet İşleri Teşkilatı mensuplarının aileyi yeniden güçlendirecek çalışmalar için mutlaka çok ciddi şekilde hareket etmesi gerekiyor. Gerekiyorsa diğer kurum ve kuruluşlarımızla işbirliği yaparak inşallah ailenin ve kadının güçlendirilmesi için her türlü çalışmaları yapmaya devam edeceğiz."
'FAŞİZMİN AYAK SESLERİNİ DUYUYORUZ'
Avrupa'da DİTİB mensuplarına karşı soruşturmanın Avrupa'nın siyasi durumundan kaynaklandığını da kaydeden Kurtulmuş, "DİTİB ve Diyanet mensuplarının bir takım baskılar altında bulunması asla kabul edilemez. Bu tamamen siyasi amaçla yapılıyor. Şu anda Avrupa'da, özellikle Almanya başta olmak üzere faşizmin ayak seslerini duyuyoruz. İslam, göçmen karşıtlığıyla, yabancı düşmanlığıyla birlikte bunları siyasi argüman olarak kullanan son derece katı bir milliyetçi tavrın Avrupa'yı baştan sona kasıp kavurmaya başladığı ortada. Biz Alman ve Avrupa'daki dostlarımıza tavsiyede bulunuruz; oradaki DİTİB'in, Diyanet Teşkilatı'nın varlığından sizler de yararlanın. Orada Diyanet Teşkilatı'nın varlığı barışa, birlikte yaşamaya katkı sağlar. Dolayısıyla DİTİB'den, Diyanet İşleri Teşkilatı'ndan korkmayın" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI
  

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!