MEDYADAN MAGAZİN ALINTILARI

Papa’yı Mehmet Ağar vurdu

Savaş Ay, ‘Papa’yı kim vurdu?’ diye sormuş, Doğa Bekleriz ‘Mehmet Ağar değil miydi?’ demiş.

Eh, çok da yanlış sayılmaz...

Hürriyet-Kelebek, 27 kasım

*

Bekleriz’in cinsel fantââzileri

Söz konusu manken Doğa Bekleriz’in seks fantââzileri de bir tuhafmış. Yok hayır ‘japon yapıştırıcı’ ile ilgili değil.

Mesela ‘şömine bacasının içinde sevişmek’ istermiş. Ama cin gibi kız tabii ‘hiç kullanılmamış baca olsun’ diyor. (Şok, 27 kasım)

Bu arada ‘paraşütle atlarken sevişmek’ de bir diğer hayali imiş.

Demek ki sokakta yürürken dikkatli olmak lazım, gerçi bilmiyorum ‘bu da’ uğur sayılır mı ama...

Not: Gençliğimde Paris’te bir gece kulübü vardı. Adı ‘Suspendu’ idi yani ‘Asılı’... Dans pistinin üstünde gerili büyük bir file, filenin üstünde çırılçıplak (gerçekten) sevişen bir siyah-beyaz çift. Dans ederken, gösteriye rağmen başını kaldırıp yukarı bakmamak menfaat icabıydı! J

*

Kimin teklifi daha ahlâksız

Deniz Akkaya ‘Bir işadamı bana bir gece için 100.000 dolar teklif etti’ dedi.

Binbir Gece dizisinde Şehrazat’a patronu 150.000 dolar önerdi.

Eh, Lerzan (Mutlu) altında kalacak değil ya, meğer ona da 200.000 veren varmış.

Var mı artıran? Sağ köşeden 205.000 dediler...

Bugün, 27 kasım

*

Serdar Turgut’un ‘Bu yazıyı Freud’e atfediyorum’ başlıklı yazısı 9 kalemden oluşuyordu.

Bir tane örnek vereyim:

“Gece çok ürkütücü bir rüya gördüm. Ben bebekmişim. Meme emme vaktim gelmiş ve güya benim annem de Pamela Anderson'muş. Pamela annem; 'haydi yavrum doya doya em' diyerek üstüme doğru yürüyordu.

Akşam, 28 kasım

*

Habere değil, haber metnine bayıldım:

“Dövmeleri çok sevdiğini söyleyen ve vücudunun farklı yerlerinde çok sayıra dövmesi olan Ece Gürsel, bunlara bir yenisini daha ekledi.” (Hürriyet-Kelebek, 29 kasım)

Allah sizi bildiği gibi yapsın inşallah!

*

Mutfağa girdi, diyor başlık.

Sema Çelebi adlı ‘Amerika’dan canlı ıstakoz ithal eden’ işkadını, şirketinin birinci yıldönümü için Reina’da bir davet vermiş ve “... konuklara sunulacak ıstakozlar için mutfağa da girdi” miş.

Yanda Sema Çelebi’yi Reina’nın mutfağında yemek yaparken görüyorsunuz.

Siyan kürkü, küpeleri, kolyeleri ve pırlanta yüzükleriyle (!) tam bir aşçı!

Hürriyet-Kelebek, 29 kasım

*

Dünyanın en güçlü 100 kadınından biri

Bu seçimler üfürüktür, dandiktir, ciddiyetten uzaktır filan tamam da...

Forbes dergisine göre Ürdün Kraliçesi Rania, ‘Düryanın en güçlü 100 kadınından biri’ seçilmiş. (Hürriyet-Kelebek, 29 kasım)

Yahu Ürdün’ün tamamı dünyanın en güçlü 100 ülkesinden biri değil ki kraliçesi olsun!J

*

Çukur kaçmış

Öğretmenler Haftası kapsamında Öğretmenler Korosu bir halk konseri veriyormuş. Birden bire - ‘Orkestra Çukuru’ adı verilen asansörlü kısım yanlışlıkla aşağı inince - sahnedeki saz heyeti (Hokkabaz filmindeki gibi) ortadan kayboluvermiş. Seyirciler önce korkmuş, sonra kahkahalarla gülmüşler. (Milliyet, 29 kasım)

Pardon? Haa, neresi olduğunu söylemeyi unuttum.

Rize, haliyle...

*

Müjdat Gezen ne demek istiyor?

Bir rapor, 60 yaşın üstündeki erkeklerin ortalama ayda 1 kere cinsel ilişkiye girdiğini söylüyormuş.

Magazinciler böyle bir fırsatı kaçırır mı, 60 yaşın üstündeki ‘ünlüler’e sormuşlar. Hıncal Uluç (67), Müjdat Gezen (63 – eşi 40 yaşında imiş), Haydar Dümen (75-35), Halit Akçatepe (65-29), İlhan Şeşen (58) tabii ki hepsi ‘Olmaz öyle şey!’ diyor.

En güzel cevabı Müjdat Abi vermiş:

“Kendimden biliyorum, biraz abartılmı ş bir rakam bu. Tabii ki 20 yaşındaki delikanlı ile 60 yaşındaki erkeğin seks gücü aynı olmamalı. Olmaz demiyorum, olmamalı. Ben kendimden biliyorum. Ayda biri de çok abartılmış bir rakam olarak buldum. Yanımda 63 yaşında kuzenim var şu anda. “Ne ayda biri yahu” diyor. Yani bana çok abartı geldi. Ama başka 60 yaşındaki adamı bilemem...”

Ne demek istiyor yani?

“Kendimden biliyorum, nerdeee ayda bir kere, senede bir o da belki” mi diyor, yoksa “Ayda bir olur mu, çok daha fazla” mı?

Sabah, 29 kasım

*

Günaydın’ın sürmanşet duyurusu:

İlk paralarıyla ne yaptılar?

Koç fırça satmış
İş dünyasının duayen isimleri ilk paralarını nasıl kazandıklarını ve nasıl harcadıklarını Şamdan Plus'a anlattı:

Rahmi Koç: Amerika'da öğrenciyken sokak sokak dolaşıp çeşitli fırçalar sattım. Okul masraflarımı da bu parayla finanse etmiştim.

Leyla Alaton Günyeli: Üniversite eğitimim için ABD'deyken kemer sattım. İki milyon (bin olacak herhalde) dolar kazandım ve hemen gidip kendime bir kürk aldım. (Sabah’la Günaydın, 29 kasım)

Biliyorsunuz, okul masraflarını karşılamak için çalışmak zorunda kalan zavallı Rahmi Koç, Ankaralı fakir bakkal Vehbi Efendi’nin, Leyla Alaton da tesisatçı İshak Bey’in çocuğudur! J

*

Cankurt yazı(lı)yor

Bülent Cankurt habere şöyle giriyor: “Süper fiziği ve güzelliğiyle göz kamaştıran sosyetenin en alımlı kızlarından Melisa Eliyeşil’in 1,5 yıldır flört ettiği sevgilisi Alexis’ten ayrıldığını duydum.” (Sabah’la Günaydın, 29 kasım)

Vallahi Bülent bir dene istersen yani, hazır sevgilisinden de ayrılmış diyorsun!.. J

*

Magazin gazetecisi bile (neler görmüştür o ekranda) ‘BU KADAR DA OLMAZ’ diyor.

“Star TV’nin Özzzpişti’si S4’te... program sunucularından Seray Sever, Ali Atıf Bir’in suratına bir fincan dolusu kahve döktü. Ali Atıf Bir de Seray Sever’i elinde pasta ile kovaladı. Ve bütün bunlar canlı yayında gerçekleşti...” (Star-Box, 29 kasım)

Seray Sever beni ilgilendirmez. Ali Atıf Bir adlı olanı Bahçeşehir Üniversitesi’nde İletişim Fakültesi Dekanı’dır. Gazeteci yetiştirmektedir! Maalesef!

Not: Çok değil, dört gün sonra haberi çıktı. Söz konusu şahıs Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki dekanlık görevinden ‘istifa ettirildi’miş. Ama Prof.luğa devam ediyormuş. (Akşam, 3 aralık)

*

Koray’ın rüyası:

“Önceki takıldığım fakat bir türlü elde edemediğim kızı (rüyamda) gördüm. Bizim yurda gelmişti ve ağlıyordu. Ben de ona ne derdi olduğunu sordum. Bana evlendiğini fakat mutsuz olduğunu söyledi. Ben de sanki hâlâ onu seviyormuş gibi onunla ilgilendim ve onu hâlâ sevdiğimi ima ettim.”

Okşan Ablam, canım ablam, bi’tane ablam bu rüyayı yorumluyor:

“Rüyanız, arkadaşınızın hak ve gerçek doğrular uğruna çaba sarf ederek, insan olma erdemini kendi şahsında yaşatacağına (Allah Allaaaaah!) işaret etmektedir. Arkadaş çevrenizde kırıcı söz ve davranışlardan uzak durmalısınız. Ve sabahları mutlaka bir tane kayısı yumurta yemelisiniz.”

Bu son cümleyi ben ilave ettim ama, diğerlerinden daha ‘kelalaka’ değil!

Şok, 29 kasım

*

Sinan Akyüz soruyor:

- Her konuda bilgi sahibi olmak yorucu mu?

Hıncal Uluç cevap veriyor:

- Her konuda bilgi sahibi değilim, her konuda fikir sahibiyim.

Hıncal abinin burada ‘fikir’ dediği ‘kanaat’ anlamında olmalı. Yoksa, Fransızlar’ın dediği gibi ‘bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak’la suçlarlar adamı! J

Takvim-Saklambaç, 29 kasım


*

Mehmet Yıldırım

Mehmet Yıldırım, Deniz Akkaya’dan sonra Lerzan Mutlu’ya da laf attı.

“1996’da bir işadamı bana bir gecelik ilişki için 200.000 dolar teklif etti” diye haber olup ilgi çekmeye çalışan Lerzan Mutlu için, durup dururken, “Benim paramla 3.000 dolar etmez” demiş. (Hürriyet, 30 kasım)

Koskoca bir (eski) İTO Başkanı. Derdi nedir?

Not: Zaten Lerzan Mutlu da bu atışmaya yakışır bir cevap verdi bile: “Ben onu İTO başkanı sanıyordum. Ama o başka ticaretleri daha iyi biliyor galiba”. (Takvim, 30 kasım)

*

Didem Erol: Eve gidip mastürbasyon yapardım!

Oyuncu Didem Erol’a Boxer Dergisi ‘çoktan seçmeli’ bir soru sormuş.

Soru: Mecburiyet durumunda hangisini seçerdiniz?

(A) �Azıcık kötü kokan yakışıklı bir erkek

(B) �Azıcık cimri zengin erkek

(C) �Azıcık salak sosyetik erkek

(D) �Azıcık yaşlı ünlü erkek

(E) �Bir kadın

Didem Erol’un cevabı: “Eve gidip mastürbasyon yapardım!”

Ben kadının zeki ve çalışkan olanını severim! (Eğer niyetim ciddiyse + ahlâklı… J)

*

Baba tarifine gel

Kadın eve erken dönünce, kocasını 16 yaşındaki kızının ırzına geçerken yakalamış. Sapık, çocuğa 11 yaşından beri tehditle tecavüz ediyormuş.

Bu korkunç haberin girişinde bir ‘baba tarifi’ vardı ki, akla zarar:

“Babalar, bize masal anlatan, maça götüren, araba kullanmayı öğreten en sevdiklerimizdir!”

Takvim, 2 kasım

*

Benzetmese ölür!

Derim ya meslektaşlarımda ‘polis-adliye olaylarını Amerikan filmlerine benzetme takıntısı vardır’ diye.

Hürriyet’in haberi:

“Nemrut Operasyonu ile yakalanan Adıyamanlılar Çetesi’yle ilişkisi tespit edilen Başkomiser Barış Koçak’ın, vizyondaki “Köstebek” filmini aratmayacak ölçüde hizmet verdiği ortaya çıktı. Koçak’ın, çeteye, rakip çete elemanlarının polisteki fotoğraflarını servis ettiği, ayrıca çeteyi takip eden araçların polis aracı olup olmadığını söylediği anlaşıldı. “Köstebek” filminde de Matt Dammon aynı işleri yapıyordu. (H., 3 aralık)

*

Haftanın diyaloğu

“Haftanın en ilginç sohbetine, SKY Türk'ün Futbol Hattı programı ev sahipliği yaptı. İşte yorumcular Ogün Altıparmak ile Turgay Şeren arasındaki o diyalog:

O. Altıparmak: İdareciler öldüğünde sahalarda saygı duruşu yapılıyor da, kaleci Nejdet Erdem öldü, sporcumuz için saygı duruşu yapılmadı.

T. Şeren: Gazeteler yazmadı demek ki. Benim bile haberim olmadı Nejdet'in ölümünden...

O. Altıparmak: Bütün gazeteler yazdı abi.

T. Şeren: Demek ki öldükten sonra yazmışlar...”

(Yüksel Aytuğ’un köşesinden - Sabah’la Günaydın, 3 aralık)

*

Yedi büyük günahla On emir karışmış…

Ertuğrul Özkök7ün Pazar yazısının başlığı Günah Defterinin Boş Sayfaları idi.

‘Seven’ (Yedi) filminin DVD’sini hediye etmişler, yanında da boş bir defter, üstündeki etikette ‘7’ yazıyormuş. Film Hıristiyanlık’taki ‘7 büyük günahı’ konu alıyormuş, Ertuğrul Bey de bu yedi konuda hayatının bir bilançosunu çıkarıyor.

Hırsızlık yapmamış - Hiç obez olmamış - Cinayeti aklından bile geçirmemiş - Cimri değilmiş - Hayatının anları hariç müsrif değilmiş - Sadece masum yalanlar söylemiş ve … ‘artık’ şehvet düşkünü değilmiş. (Hürriyet, 3 aralık)

Güzel bir yazıydı ama Ertuğrul Bey, başlıkta dediğim gibi Hıristiyanlık’taki Yedi Büyük Günah ile Yahudiler’e inen 10 Emir’i karıştırmış.

Hıristiyanlık’taki “Yedi Büyük Günah” şunlardır:

1. Cimrilik
2. Şiddet
3. Kıskançlık
4. Oburluk
5. İsraf
6. Kendini beğenmişlik
7. Tembellik

“On Emir” işe şunlardır:

1. Karşımda başka ilahların olmayacak.
2. Kendin için oyma put, yukarda göklerde olanın, yahut aşağıda yerde olanın, yahut yerin altında sularda olanın hiç suretini yapmayacaksın, onlara eğilmeyeceksin ve onlara ibadet etmeyeceksin.
3. Allah'ın Rab'in ismini boş yere ağıza almayacaksın.
4. Sebt gününü takdis etmek için onu hatırında tutacaksın. Altı gün işleyeceksin ve bütün işini yapacaksın, fakat yedinci gün Allah'ın Rab'e Sebttir. Sen ve oğlun ve kızın, kölen ve cariyen ve hayvanların ve kapılarında olan garibin hiçbir iş yapmıyacaksınız. Çünkü Rab gökleri, yeri ve denizi ve onlarda olan bütün şeyleri altı günde yarattı.
5. Babana ve anana hürmet edeceksin.
6. Katletmeyeceksin.
7. Zina etmeyeceksin.
8. Çalmayacaksın.
9. Komşuna karşı yalan şehadet etmeyeceksin.
10. Komşunun evine tamah etmeyeceksin, komşunun karısına, yahut kölesine, yahut cariyesine, yahut öküzüne, yahut eşeğine, yahut komşunun hiçbir şeyine tama etmeyeceksin.

Not: İslam’da da böyle “Yedi Büyük Günah” söz konusudur, İslam’ın şartlarını yerine getirmiş ve “yedi büyük günahı işlememiş” olanlara Cennet kapılarının açıldığı söylenir:

1. Allah’a şirk, ortak koşmak.
2. Büyücülük
3. Katil
4. Harpten kaçmak
5. Yetim malı yemek
6. Faizcilik
7. İffetli bir kadına iftira etmek

(Bir diğer hadisi şerife göre ise ‘Müslüman olan ana babaya karşı asi olmak’ yedi büyük günah içinde sayılmıştır.)

Biz gazeteciler İslam’ın 7 büyük günahının ilk 6’sından geçerli not alırız da, yedincisi biraz şüpheli! J

*

Sabah’ın Pazar ilavesi soruyor: Seksin ideal yaşı kaçtır (3 aralık)

Saçma bir soru, tabii ki… bulunduğunuz yaştır! J