Meclis sorunlarla açılıyor

İsmet SOLAK

TBMM yarın açılıyor. Tecrübeli politikacılar ise uyarıyor: ‘‘Erken seçim kararı almış bir parlamentonun, yasadaki süreler içinde seçime gitmesi doğal olanıdır. Ama birileri çıkıp da, 'Yok, biz 10 ay sonra seçim yapacağız. Aylar önce kararını aldığımız seçim öncesi milletimize bir de hükümet bunalımı yaşatmak istiyoruz' derse, bu da olabilir. Amma velakin bu noktada işler sulanır. Ve durduk yerde yeni yeni sorunlar yaratılır.’’

Tecrübe konuşuyor. İnat, tecrübenin önüne geçerse iş olacağına varıyor. Yüce parlamento açılırken ilk büyük sorun DYP boykotu! Bazıları, ‘apolitik bir karar’ diyor. Bazılarına göre bunun temelinde ‘inat ve nefret’ yatıyor. İyi niyetli yorumlara da rastlanıyor:

‘‘Bu düşünce diğer partilerde de vardı, vazgeçtiler. Mesele, salonla ilgili yolsuzluktan kaynaklanmaktadır.’’

Siyasi kişiliğine her zaman saygı duyduğum Necmettin Cevheri'nin bakışı böyle. İki haftadan beri Şanlıurfa'da bulunuyor. Son gelişmelerden habersiz olduğunu söylüyor. DYP'nin yarın salona girmemesine, ‘‘TBMM eski Başkanı Kalemli'nin dokunulmazlığının kaldırılmaması’’ gerekçe gösteriliyor. Benim bildiğim, Kalemli zaten dokunulmazlığının hemen kaldırılmasını istiyordu. İlk günkü programda, dokunulmazlık maddesi yok! İşte, 1 Ekim Programı:

- 14.00: TBMM Atatürk Anıtı'nda tören.

- 15.00: 20. dönem 4. yasama yılı açılış toplantısı.

Yer: TBMM Genel Kurul Salonu

Birleşimin açılışı ve İstiklal Marşı'nın okunması

TC Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yasama yılı açış konuşması.

- 19.30: Yasama yılı açılışı münasebetiyle TBMM Başkanı ve Bayan Hikmet Çetin'in verecekleri açılış kokteyli (Yer: TBMM Tören Salonu).

Demirel kabinelerinde iki kez bakanlık yapmış, eski AP'li bir politika ustası iki gün önce, başını üzüntüyle iki yana sallıyordu:

‘‘Dokunulmazlık bahane beyefendi. DYP'nin doğal lideri (Demirel) içerde konuşacak, DYP'nin şimdiki genel başkanı da ABD'de olacak!’’

Önce anlayamadım. Bizim DYP muhabiri Hakan Akpınar arkadaşımıza sordum. Hakan, ‘‘Tansu Hanım, oğlunun okulundaki törene katılacağı için ABD'ye gidiyor abi’’ dedi. Herhalde gitmiştir. Çiller şimdi o diyarda kendine gelirken boykota katılacak DYP'liler hem Cumhurbaşkanı'nı dinlemeyecekler, hem de vefat eden DYP Bilecik Milletvekili Şerif Çim için yapılacak saygı duruşuna katılmayacaklar.

DYP BOYKOTTA ISRARLI

TBMM Başkanı Hikmet Çetin, iki gündür boykot kararından vazgeçirmek için DYP grup yöneticileri ile temas kuruyor. Ama nafile! Diyelim ki, Cevheri seçim bölgesinde. Peki, Nahit Menteşe, Ali Şevki Erek ve Esat Kıratlıoğlu gibi eski AP'liler ne yapıyor? Bu misyonla işin sefasını da, cefasını da yaşamış siyasetçiler neden susuyor? Cumhurbaşkanı'nın konuşmasını boykot etmeyi nasıl içlerine sindirebiliyorlar?

Sorunlar bununla kalmıyor. Önümüzdeki pazartesi süresi dolacak gensoru önergesi var. Çete tartışmaları ile bulanan ortamda Meclis'te yaşanacak ağız dalaşını bir düşünün! Ardından istifa geliyor. Devlet Bakanı Eyüp Aşık'ın bakanlık ve milletvekilliğinden istifa etmesi yetmiyor. Meclis'te de kabul edilmesi gerekiyor. Şu hükme bakın! İstifa tek yanlı tasarruf. Milletvekili istifa ederse durum değişiyor. Kabulü için yeterli oy gerekiyor. Hep böyle olmuyor mu? Sorunları kendimiz yaratıyoruz. Sonra karşısına geçip çaresiz şekilde bakakalıyoruz. Ellerimizi iki yana açıp, ‘Şimdi ne yapacağız?’ diye kara kara düşünüyoruz. TBMM Başkanı Hikmet Çetin, her şeye rağmen geleceğe iyimser bakıyor. Fakat çok ihtiyatlı konuşuyor:

‘‘Seçime kadar bizden beklenenlerin yapılacağını umut etmek istiyorum.’’

Ben de, Sayın Başkan'ın sıkıntılarını çok iyi anlıyorum!