Meclis rezaleti

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Meclis Genel Kurulu rezaleti devam edip gidiyor. Son olarak salona kurulan elektronik sistemin çalışmadığı ortaya çıktı!

Türkiye bu salonu yapan firmalara 38 milyon dolar para ödüyor ve yeni genel kurul salonu bir türlü açılamıyor. Bu gerçek bir rezalettir.

Koskoca Petlas lastik fabrikasını yüzlerce dönüm arazisi, lojmanları ve bütün tesisleriyle birlikte 35 milyon dolara özelleştiriyoruz, ama Meclis salonuna 38 milyon dolar ödediğimiz halde işlerlik kazandıramıyoruz.

Bu kepazeliğin sorumluları bir an önce ortaya çıkarılmalı, hesap sorulmalıdır.

Fakat bu hesabı kim soracak, nasıl soracak? Türkiye'de bütün sistemler tıkalı. Karşınızda güçlü firmalar var.

Göreceksiniz, aradan yıllar geçecek ve bu rezaleti yaratan kişi ve kuruluşlar ortalıkta gezinmeye devam edecek.

Ne günlere kaldık!

YARDIMSEVENLER DERNEĞİ

Sevgili okuyucularım, böylesine rezaletle dolu Türkiye'de öyle büyük işler başaran kuruluşlar var ki, bunların çoğunu günlük yaşamda ıska geçiyoruz. Bazılarının belki isimlerini biliyoruz ama yaptıkları çok önemli hizmetlerin farkına bile varmıyoruz...

Çünkü onların arkasında siyasetçiler yok, medya yok, para güçleri yok. Kendilerini hayır işlerine adamış pek çok insan, bu kuruluşlarda sessiz sedasız ve reklamsız çalışıyor, büyük hizmetler yapıyor.

Bunlardan birinin adı Türkiye Yardımsevenler Derneği.

Yarın, bu derneğin 70. kuruluş yıldönümü. 19 Şubat 1928 tarihinde büyük Atatürk'ün emriyle kurulmuş. Bugüne kadar çok büyük hizmetler yapmış. Şu anda 64 ildeki merkezleri ve 92 şubesiyle çalışmalarını sürdürüyor.

Yardımsevenler Derneği bugünkü tarih itibariyle 1.100 kız öğrencimizi, açmış olduğu yurtlarda barındırıyor. İki yurt daha inşaat halinde. Ayrıca kreşleri, ana okulları, kadınlarımızın meslek sahibi yapıldığı atölyeleri var.

5.000 fakir üniversite öğrencisine karşılıksız burs veriliyor. Köy ve gecekondu okullarına ders araç-gereçleri gönderiliyor. Fakir fukaraya giyecek yardımı yapılıyor. Biçki dikiş kurslarıyla kadınlarımıza meslek öğretiliyor.

Yine kadınlarımıza, ana-çocuk sağlığı hizmetleri veriliyor, sakatlara protez ve araba sağlanıyor. İzmir'de 100 yataklı çok modern bir huzurevi yaptırmışlar.

Derneğin her merkezi ve şubesi, yaşlı, hasta ve çalışamayacak durumda olan insanlara yardım elini uzatıyor. Onlara her ay yiyecek, giyecek ve kömür yardımı yapılıyor.

***

Yardımsevenler Derneği ehil ellerde. Derneğin geliri hayırsever insanların yaptığı para, yiyecek ve giyecek bağışlarından oluşuyor.

(Adres: Mediha Eldem Sok. 67. Kocatepe-Ankara. Tel: (0312 431 62 20-24.

Faks: (0312) 431 62 25).

HASVAK

Söz yardım kuruluşlarından açılmışken, size Türkiye Devlet Hastaneleri ve Hastalara Yardım Vakfı (HASVAK) isimli kuruluştan da biraz söz edeyim.

Vakfın Genel Başkanı Engin Öztürk yazıyor:

‘‘Şu anda yurtdışından 5 ambulansı alıp Türkiyemiz'e getirmek için yollara düştüm. Sevinçliyim. Bizim güzel bir uygulamamız var. Para ve aidat yerine, özellikle Almanya, Hollanda gibi ülkelerdeki vatandaş ve dostlarımızdan cihaz, malzeme, ambulans istiyoruz.

Hizmetlerimizin devamı için maddi kaynak gerekiyor. Zaman zaman çok zorlanıyoruz. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız o kadar çok aldatılmışlar ki, hem vatanlarına katkıda bulunmak istiyorlar, hem de çok ürküyorlar.

Biz de bu nedenle para yerine hastane cihazları, malzeme ve ambulans istiyoruz. El ele veriyor, bunları sağlayıp hastanelerimize bağışlıyoruz. Devletimize hiçbir maddi külfet getirmiyoruz. Böylece büyük döviz tasarrufu da oluyor.

Bizim asıl derdimiz, Ankara Gölbaşı'ndaki hastane inşaatımız. İzmir'de tam teşekküllü bir hastane yaptırıyorduk. Bakanlık istedi, bir an önce hizmete girmesi için onlara devrettik. Yakında açılışı yapılacak.

Fakat Gölbaşı hastanemizin inşaatı, dillere destan oldu. Belgelerini mektubumun ekinde sunuyorum. Biz bu inşaatı yapabilmek için dişimizden tırnağımızdan arttırdık, toprağı tırnaklarımızla kazdık, etimiz kemiğimizle çalıştık.

Türkiye Cumhriyeti'nin başkenti Ankara'da Kaymakamlığın bitişiğindeki inşaattan, ancak vinçle taşınması mümkün olan tonlarca demir, çimento, kerestemiz çalındı.

Sağladığımız kaynaklar heba ediliyor. İhalesi yapılıyor ama yapılmaması için her gün yeni buluşlar (!) ortaya çıkarılıyor. Bir şey yapamıyoruz. kokuşmuşuz. Yazıklar olsun.

Son çaremiz sizsiniz. Biz bu hastaneyi yaptırıp devlete vereceğiz. Sağlık Bakanlığı'nı lütfen uyarın, ne yapacaklarsa yapsınlar...’’

Dosyayı okudum. Ankara'nın yanı başında yapılan bir hastane var. Kimse sahip çıkmıyor, inşaat duruyor. Vakıf bu durumda Bakanlığa protesto çekmiş ve aralarındaki anlaşmanın feshini istemiş.

Türkiye gerçekten sahipsiz.

***

Emin Çölaşan'ın notu: Emin Karaca'nın ‘‘Türk Basınında Kalem Kavgaları’’ isimli yeni bir kitabı çıktı. Basında zaman zaman bizim de liboş, hain, satılık ve hırsız tiplerle giriştiğimiz kavgaları geçmiş yıllardan başlayıp günümüze kadar somut örneklerle getiren bu ilginç kitabı okumanızı tavsiye ederim.

(Gendaş Yayınları. Tel-Faks: (0212) 520 82 12-527 10 20).













Yazarın Tüm Yazıları