Maydos Kilisetepe Höyüğü'nde 4 bin yıllık savunma duvarı kalıntıları

Güncelleme Tarihi:

Maydos Kilisetepe Höyüğünde 4 bin yıllık savunma duvarı kalıntıları
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2018 13:32

Maydos Kilisetepe Höyüğü'nde 4 bin yıllık savunma duvarı kalıntıları

Haberin Devamı

Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, (DHA)- ÇANAKKALE'nin Eceabat ilçe merkezinde bulunan 5 bin yıllık geçmişe sahip Maydos Kilisetepe Höyüğü'nde 13 Temmuz'da başlayan kazı çalışmalarında, Homeros'un anlattığı döneme ait 3 bin 500 yıllık savunma duvarı ile Homeros dönemi öncesine ait 4 bin yıllık savunma duvarı kalıntıları bulundu.
Eceabat ilçesinde 2010 yılında Maydos Kilisetepe Höyüğü'nde başlayan kazılarda 9'uncu sezona girildi. Bu yıl 13 Temmuz’da başlayan kazı çalışmaları, 15 Eylül’de sona erecek. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Göksel Sazcı başkanlığında yaklaşık 25 kişilik bir ekip ile Maydos Kilisetepe Höyüğü'nde başlanan bu yılki çalışmalarda Tunç Çağı'na ait eserler ile Homeros'un anlattığı döneme ait 3 bin 500 yıllık savunma duvarı ile Homeros dönemi öncesine ait 4 bin yıllık savunma duvarı kalıntıları bulundu. Bulunan savunma duvarı kalıntılar, şehrin o dönemde savunma sistemi ihtiyacına sahip olan önemli bir yerleşim yeri olduğunu ortaya çıkardı.
VALİ YARDIMCISI İNCELEMELERDE BULUNDU
Çanakkale Vali Yardımcısı ve Eceabat Kaymakamı Turan Yılmaz, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Eceabat Belediye Başkan Yardımcısı Recep Tutucu, Maydos Kilisetepe Höyüğünde devam eden kazı çalışmalarını yerinde inceledi. Kazı Başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı'dan devam eden çalışmalar hakkında bilgi aldı.
SAVUNMA DUVARLARI TESPİT ETTİK
ÇOMÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Göksel Sazcı, Maydos Kilisete Höyüğü'ndeki çalışmaların bu yıl 13 Temmuz’da başladığını söyledi. Kazı çalışmalarının 15 Eylül'de sona ereceğini belirten Doç. Dr. Göksel Sazcı, şunları söyledi:
"Arkeolojik kazılarımızda bu yıl 9'uncu sezonunu gerçekleştiriyoruz. 2010 yılında kazı çalışmalarına başladık. Bu yılın önemli neticeleri, savunma sistemiyle ilgili olanlar. Savunma sisteminde Troya'yla çağdaş olan bir yerleşimin savunma duvarını bulduk. Ve bu duvarın sona erdiği, giriş olması beklenilen bir alanı ortaya çıkardık. Homeros’un anlattığı Troya’dan eski olan Troya 3-4-5 dönemleriyle ilgili bir savunma duvarları tespit ettik. Bu savunma duvarının ilginç özelliği dışa bakan kısmının testere dişi şeklinde olması. Onun dışında höyük’te merkeze doğru çalışmalar yaptık. Buradaki atık toprağı attık. Arkaik Geometrik döneme ait kalıntılar, yapılar ortaya çıkarttık. Onun dışında Bizans dönemine ait saklama küpleri ve yakın döneme ait mezarlar ortaya çıkarttık."
TROYA'NIN BALKANLAR-AVRUPA BAĞLANTISINI SAĞLAYAN YERLEŞİM YERİ
Maydos Kilisetepe Höyüğü'nün olduğu bölgenin boğazın Avrupa yakasında Kilye Koyu'nun hemen arkasında yer aldığını ifade eden Doç. Dr. Göksel Sazcı, "Biliyorsunuz boğazı kontrol edebilmek stratejik, askeri ve ticari açıdan önem arz ediyor. Ve hiçbir dönemde boğazı tek taraftan kontrol edebilmeniz mümkün değil. Nasıl yakın dönemde tabyalar karşılıklı inşa edilmişse, yada biraz daha eskiye gidecek olursak, Osmanlı döneminde kaleler karşılıklı inşa edilmişse, antik dönemlerde de bu şekilde düşünmek lazım. Boğaz giriş kontrolünü Anadolu ayağını Troya kontrol ediyor olmalı. Avrupa yakası kısmını da Maydos kontrol ediyor olmalı. Çünkü bizim burada tespit ettiğimiz buluntular, hem Troya'yla paralel, Troya’da bulunan buluntularla eş değer buluntular. Hem de Trakya'da olması sebebiyle Balkanlar'dan Trakya'dan gelen buluntular var. Yani biz burada bir nevi Troya’nın ikinci yerleşimi olarak düşünebiliriz. Troya’nın Balkanlar- Avrupa bağlantısını sağlayan yerleşim yeri olan Maydos’u tanımlayabiliriz" dedi.
ÇANAKKALE'NİN ZENGİN TOPRAKLARINDA BİR MEDENİYETİN IŞIKLARI DAHA
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ise "Çanakkale'nin zengin topraklarında bir medeniyetin ışıkları daha ortaya çıkmaya başladı. Çanakkale'de Eceabat'ta ikinci bir Troya gün yüzüne çıkmaya başladı. Maydos Kilisetepe Höyüğü dediğimiz bu saha da daha önceden bir çalışma başlamıştı. Tabi kazı başkanımız ve heyet mütevazi ve kıt imkanlarla çok başarılı işler yapıyorlardı. Fakat son yıllarda bu kazı çalışmaları daha da hızlandı. Umut ediyorum ki Troya'dan sonra Çanakkale'de dünya medeniyet tarihine arkeoloji tarihine ışık tutacak ikinci birçok önemli antik saha ortaya çıkmaya başladı. Gerek arkeolojik tarih bilimine vereceği katkıyla, gerek balkan coğrafyasının tarihine vereceği katkıyla burası çok önemli bir tarihi mekan haline gelecek" diye konuştu.
ESERLERİN TARİHÇESİNİ ANLATTI
Kazı bölgesinde gerçekleştirilen incelemenin ardından Doç. Dr. Göksel Sazcı, Çanakkale Vali Yardımcısı ve Eceabat Kaymakamı Turan Yılmaz, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Eceabat Belediye Başkan Yardımcısı Recep Tutucu'ya geçmiş yıllarda kazı çalışmalarında bulunan 4 bin 200 yıllık çanak ile küçük desti, fincan ve mozaik eserlerin tarihçeleri hakkında bilgi verdi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!