Marsilya’nın yaptığını İstanbul neden yapamıyor

Hepsi İstanbul ile ilgili projeler.

Hepsi tartışmalı.

Sanki aklına gelen bir projeyle ortaya çıkıyor.

İstanbul gibi bir dünya şehrinin geleceğini kim tasarlıyor? Kim karar veriyor?

Projeler acaba birbirleriyle bağdaşıyor mu?

İstanbul’un büyük resmi olmadan yani dün Güngör Uras’ın yazısında vurguladığı gibi ‘master planı’ olmadan bu kadar projenin havalarda uçuşması ne kadar doğru?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın kurduğu ‘İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’ ne diyor?

Halk yani İstanbullular ne diyor?

Marsilya Belediyesi’nin şehir için neler yaptıklarını duydukça inanın bu sorular daha fazla anlam kazanıyor.

Fransa’nın Akdeniz kıyısındaki 1,5 milyon nüfuslu Marsilya’yı ziyaret nedenim ‘Euro-Med Medya Semineri’...

‘Euro-Med’i aşağıda açıklayacağım ama önce Marsilya’da gördüklerim.

Marsilya 10 yıl önce bir ‘kentsel dönüşüm’ projesi başlatmış.

AVRUPA BİRLİĞİ’NİN DESTEĞİ VAR

Aynı dönüşümden geçen Barcelona’ya özenerek oldukça iddialı bir işe girişmiş.

1995-2005 yılları arasında, şehrin limanlarını, tren garlarını, sosyal konutlarını, çalışma alanlarını kapsayan proje için 400 milyon Euro harcamış.

Elbet bunun için Avrupa Birliği’nin de desteğini almış.

10 yıllık bilanço şöyle:

400 milyon Euroluk kamu harcaması Marsilya’ya 600 milyon Euroluk yatırım kazandırmış.

5 bin 700 kişiye iş sağlanmış.

Şehir yüzde 28 oranında bir büyüme kaydetmiş.

Şehre bugün baktığınızda doğrusu bir şantiye görünümünde.

Ama yine de belediye ‘kentsel dönüşümü’ 10 yıl daha uzatma kararı almış.

HALKIN YÜZDE 74’Ü PROJEDEN YANA

Peki şantiye-şehre Marsilyalılar ne diyor?

Bir kere, projenin yürütüldüğü ve şehrin maketinin de olduğu bina herkese açık. Dileyen herkes geliyor.

Yetkililerden bilgi alıyor, broşür alıyor.

Ayrıca halkı bilgilendirmek için belediye düzeyinde STK’larla ve medya ile toplantılar yapılıyor.

Zaten sokaklarda yürüdüğünüzde olup biteni anlatan sürüyle pano var.

Hangi projenin nasıl yapıldığı, ne zaman teslim edileceği bilgilerini okuyabiliyorsunuz.

Marsilya halkı arasında gerçekleştirilen son bir ankete göre, halkın yüzde 74’i ‘kentsel dönüşümü’ destekliyor ve projede yer almak istiyor.

Yani Marsilya Belediyesi ne yapıyorsa halkına danışarak, haberdar ederek yapıyor.

Halkı yanına çekmeyi başarıyor.

Marsilya Akdeniz’de, Kuzey Afrika’ya bir geçiş noktası olarak kendisine bir rol biçme peşinde.

Belki bu yüzden böylesine büyük bir projeye kalkışmış.

1,5 milyonluk bir şehri, millattan önce 600’de kurulmuş olsa da İstanbul gibi bir metropolle karşılaştırmak elbet doğru değil.

Ama yaptıklarına bakınca ‘neden Marsilya gibi olamadık’ diye düşünmemek elde değil.

Erdoğan, Barcelona’da Zapatero ile buluşuyor

MARSİLYA’da katıldığım ‘Euro-Med’ semineri, İspanya’nın Akdeniz çanağındaki 10 ülke arasında (Türkiye de dahil) ‘dostluk ve ekonomik işbirliği’ için 10 yıl önce başlatmış olduğu ‘Barcelona Süreci’ni canlandırmaya yönelik.

10 yıl önce başlatılan süreç 2. intifada, 11 Eylül, Irak Savaşı nedeniyle önemli darbe yemiş.

Avrupa Bankası’nın ve Avrupa Komisyonu’nun süreç için ayırdıkları 20 milyar Euro’nun karşılığı alınamamış.

‘Barcelona Süreci’ni canlandırma girişimiyle ilgili ilk toplantı geçen ay Ürdün’de yapılmış.

İkincisi Marsilya’da.

Üçüncüsü 24-28 Kasım tarihleri arasında sürece adını veren Barcelona’da.

Barcelona’daki bu toplantı devlet başkanları katılacağı için önemli.

10 yıl önce sürecin başlatıldığı toplantı dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleşmiş.

Şimdiki ise dediğim gibi devlet başkanları düzeyinde. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da 27-28 Kasım tarihleri arasında Barcelona’daki ‘liderler zirvesine’ katılması bekleniyor.

Erdoğan, Barcelona’da ayrıca İspanya Başbakanı Zapatero ile ‘Medeniyetler Buluşması’ projesi için biraraya gelecek.