Marsel'in sırrı

MİLLİ tenisçimiz Marsel İlhan, iki yıldır istikrarlı biçimde yükselen bir başarı grafiği çiziyor.

Kısa bir süre önce Türk Milli Takımı’nın Davis Kupası’nda bir üst gruba yükselmesinde çok önemli rol üstlendi. Daha sonra da en önemli uluslararası organizasyonlarımızdan Türk Telekom İzmir Cup Challenger’da final oynadı. ATP dünya sıralamasında 200’ün altına inen ilk tenisçimiz oldu. Henüz 21 yaşında olmasına rağmen Türk tenisinin lokomotifi haline geldi.

Marsel İlhan bu performansıyla, yıllardır "Türk tenisi uluslararası alanda neden başarılı olamıyor" diyerek dünya çapında bir yıldızımız olmamasından yakınanlara, "İşte ben buradayım. Bana destek verirseniz çok daha iyi yerlere gelirim" mesajını verdi. Marsel 3 yıl önce Özbekistan’dan Türkiye’ye geldi. Geldiği zaman seviye açısından Türk tenisçileri ile arasında hiçbir fark yoktu. Hatta bizimkilerle yaptığı maçların bazılarını kaybediyordu. Esasen çok üstün bir yetenek de değil. En büyük özelliği kendi oyun tarzını kortta büyük bir kararlılıkla uygulaması. Bu da teniste çok önemli bir nitelik. Peki nasıl oldu da bu duruma gelebildi? Yanıt, çok kez yazdığımız gibi kısa ve net:

Marsel, geldiği ilk günden itibaren profesyonel tenisçi olmayı kafasına koymuştu. Sponsor bulamama gibi sorunlar yaşayabileceğini bile bile bu yolda devam etti.

Marsel, bu uğurda her türlü fedakárlığa katlanırken, bizim ulusal düzeydeki erkek tenisçiler işin daha farklı yolunu seçiyorlar. Bazılarına, bağlı oldukları kulüplerden aldıkları maaşlar ve kulüplerde, sitelerde verdikleri özel tenis derslerinden kazandıkları paralar yeterli geliyor. Diğerleri ise sahip oldukları tenis yeteneğini yurt içi veya yurt dışındaki üniversitelerden burs alabilmek için kullanmayı tercih ediyorlar.

Evet, bu saydıklarım tenis sayesinde ekonomik Özgürlüklerini ve eğitimlerini bedavaya getirmenin seçenekleri. Ancak Marsel 16-18 yaş grubundaki başarılı tenisçilerimiz için çok önemli bir örnek oluşturduğuna da vurgulamak istiyorum.

İzmir’e tebrikler

Bu arada İzmirlileri Türk Telekom İzmir Cup gibi büyük bir turnuvayı organize ettikleri için yürekten kutluyorum. İzmir bir zamanlar tenisimizin simge isimlerinden, yaşayan efsane Ziya Kıpkızılörenli’yi ve Gönül Erk gibi Türkiye şampiyonu çıkaran bir tenis kentiydi. Umarım İzmir yine İzmir Cup sayesinde teniste söz sahibi olur.
Yazarın Tüm Yazıları