Marifet iltifata tabi

ANKARA
BAŞBAKAN’la canlı yayın öncesinde sohbetteyiz. Önündeki masada seçim meydanında kullandığı malzeme yığılı.

CHP’li yıllardan şeker karneleri, MHP beyannamesi, gazete kupürleri.

Eliyle dosyaları gösteriyor, derin bir nefes alarak diyor ki:

- İşte bu yüzden çekilirim diyorum, blöf yapmıyorum.

- Yani bu partilerle koalisyon ortağı olmam diyorsunuz.

- Evet, ayrıca bizden başka kimse çıkıp Türkiye’ye şu eseri bıraktım diyemiyor.

- Ya siz?

- Ben geceli gündüzlü çalıştım, eserler bıraktım, ama marifet iltifata tabidir.

- Ne demek oluyor?


- Emeğimin karşılığını beklerim, yoksa neden kalayım ki?

Ağar: Maratonda hızlandık

DP lideri Mehmet Ağar dün üç mitingde konuştu, morali yerindeydi:

- Dikkat edin, biz bölge mitingleri yapmıyoruz, il il geziyoruz.

- Siyaseten ne sonuç çıkartmak gerekiyor?

- Maraton koştuk, son düzlükte hızlandık, miting sayımızı 35’e çıkarttık.

- Peki seçim sürecinde artan ilgiyi neye bağlıyorsunuz?

- En iyi adayları biz çıkarttık, pozitif kampanya yürüttük.

- Farklı oldunuz yani...

- Evet bizim dışımızdakiler ip kavgası yaptı, siyasetin sigortası olduğumuz anlaşıldı.

Tek ses, tek infaz

AKP’ye destek veren kalemler, yaygın medyayı "tek sesli" bulur, toplum mühendisliği ile suçlar.

Ama herhalde en keskinleri bile AKP medyasında dünkü manşet uyumuna bahane bulmakta zorlanır.

Seçime sadece iki gün kala AKP medyasındaki her gazetenin (unuttuğum olur korkusuyla tek tek isim saymıyorum) manşeti aynıydı: Devlet Bahçeli MİT ajanlığı ile suçlanıyordu. Demek ki;

1) 20 yıldır temcit pilavı gibi her seçim öncesinde önümüze konulan iddiaları kullanmak ayıp değilmiş! O zaman Tayyip Erdoğan’ın ’değiştim’ demeden önceki söylemini hatırlatmak da serbest.

2) Bahçeli’ye dönük iddianın sahibi merhum Alparslan Türkeş... Bu durumda Tayyip Erdoğan’ın sicil amirini Necmettin Erbakan Hoca saymakta beis yoktur herhalde.

Merkez sağ ve sol iktidarlarda muhalif duruşla saygınlık kazanan muhafazakár medya AKP ile mesafesini koruyamadı, itibarını yitirdi. Son manşetlerse tabir yerindeyse tüy dikti!

İmam hatip kardeşliği

YENİ Bosna’da mahalle parkında AKP’li kadınlarla dolu bir masada Fuat Bol ile buluştuk.

Türkiye Gazetesi eski Genel Yayın Müdürü, AKP İstanbul Üçüncü Bölge Milletvekili adayı Fuat Bol, Başbakan’ın çocukluk arkadaşı.

- Tayyip Bey’le kaç yaşında tanıştınız?

- 11 yaşında aynı imam hatibe girdik, 7 yıl beraber okuduk.

- Neden siyaset?


- Seçmene de söylüyorum. 20 yıldır dertlerini dinleyip yazıyordum. Oylarını alırsam Ankara’da bu dertlere çare bulacağım.
Yazarın Tüm Yazıları