Marangoz değil müzisyeniz

Yaratıcılık, iyi bir müzik kulağı ve becerisi ile sonsuz sabır isteyen enstrüman yapımcılığından hayatlarını kazanan sanatçılar, kendi meslek odaları olmadığı için yıllardır Marangozlar Odası’na bağlı faaliyet gösteriyor. Mobilya üreticilerinin yaptığı işe saygı duyan ancak kendi mesleklerinin bambaşka bir sanat olduğunu savunan çalgı yapımcıları, ayrı bir oda kurulması gerektiğini belirtiyor.

22’si İzmir’de olmak üzere Türkiye genelinde 500 civarında çalgı yapımcısı olduğunu söyleyen Hasan Gülaslan, özeleştiri yapıyor, “Resmi işlem yaptığımızda marangozlarla aynı kategoride değerlendiriliyoruz. Oysa bizim marangozlardan farkımız var. Biz sanat yapıyoruz” dedi.
Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı Çalgı Yapımı Bölümü Öğretim Görevlisi Ümit Çiçekçioğlu da enstrüman yapan kişinin mutlaka o enstrümanı çalabilmesi gerektiğini belirtti. . Kullanacak kişinin anatomik yapısından ses rengine kadar pek çok etmenin yapılacak enstrümanı şekillendirdiğini dile getiren Çiçekçioğlu, “Bu her yönüyle sanattır. Ancak bu sanatın marangozlukla aynı yerde değerlendirildiğini biz de atölye açmaya karar verdiğimizde öğrendik” dedi.