Malatya faciasının nedeni cehalet ve partizanlık

MEDYANIN ne kadar büyük bir güç olduğunu, kural ve ilkelere uygun yapılırsa toplum için ne kadar yaşamsal bir görevi yerine getirdiğini hepimiz Malatya faciası ile gördük.

Gizli kameraların doğru kullanıldığı zaman ne kadar yararlı olduğunu da...

Üzücü olan, tüm toplumumuzu isyan ettiren Malatya rezaletinin gerisinde yine partizanlık ve cehaletin boy göstermesi.

AKP iktidarı kadrolaşma tutkusuyla Sosyal Hizmet ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne AKP’li bir zatı atıyor.

Cumhurbaşkanı atamayı onaylamıyor, bunun üzerine AKP şimdiki genel müdürü vekaleten atıyor.

Bu arkadaş, ne sosyal hizmetlerden haberdar, ne de hayatında çocuk esirgeme kurumunun önünden geçmiş.

Doğal olarak o da kendisini göreve getiren anlayışın ve dünya görüşünün bir temsilcisi olarak kurumu kendi kafasına uygun yöneticilerle dolduruyor.

Çocuk yuvalarında kısa zamanda temizlik yapılıyor, uzman görevliler oraya buraya sürülüyor. Bir kısmı görevi bırakmak zorunda kalıyor.

AKP kadrolaşması tamamlanıyor.

* * *

Facianın meydana geldiği Malatya Çocuk Yuvası’nın başına da hakkında bir sürü soruşturma açılmış AKP’ye yakın bir müdür atanıyor.

Müdür, işe başlar başlamaz kurumdaki uzmanları temizliyor, yerlerine de eğitimsiz, cahil temizlikçi kadınları getiriyor.

Onlar da çocuklara hepimizin tüylerini diken diken eden işkenceleri uyguluyorlar.

Bu kadınların AKP kadın kolları tarafından seçildiği, hepsinin seçimlerde AKP için ev ev dolaşıp oy topladığı iddia ediliyor.

Cahil, çocuk eğitiminden habersiz temizlikçi kadınlara bu kimsesiz yavruları teslim eden anlayış sahipleri bunun hesabını bırakın bu dünyayı öbür dünyada nasıl verecekler?

Çıkar ve partizanlık vicdanları nasıl bu kadar köreltiyor?

Sosyal Hizmet ve Çocuk Esirgeme Kurumu yöneticileri bir de kalkıp yüzleri kızarmadan işkence görüntülerinin yayınlanmasının durdurulması için mahkemeye başvuruyorlar.

Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi gereken kararı alıyor ve bu isteği reddediyor.

* * *

Başbakan Tayyip Erdoğan olayı Arap ülkelerindeki gezisi sırasında duyuyor.

Dün Londra’da basın toplantısı yapıyor ve her zamanki mantığıyla bazı gerekçeler ileri sürüyor.

Efendim işlenen suç kabul edilemezmiş ama bu tip olaylar başka yuvalarda da oluyormuş.

Bu yuvalara istedikleri gibi eleman alma imkánlarına sahip değillermiş.

Anlayamadım, devletin bütün kurumlarında inanılmaz bir kadrolaşmaya giden AKP hükümeti bir tek bu kurumlara mı istediği elemanları alamıyor?

Başbakan bu gerekçeleri ileri sürmeden Malatya Çocuk Yuvası’nda nasıl bir temizlik yapıldığını, sonra nasıl bir ahbap-çavuş düzeni kurulduğunu bir öğrenmek zahmetine katlansaydı keşke.

AKP illa benim adamım anlayışını sürdürdüğü sürece daha çok böyle skandallarla sarsılır.

Devlet yönetiminde liyakate, uzmanlığa, deneyime saygı duymayan iktidarların başı her zaman bu tip facialarla ağrır.

Ağrıyor da zaten.

Ama AKP iktidarı bu olaylardan hiç ders almıyor.
Yazarın Tüm Yazıları