Güncelleme Tarihi:
Papalık makamının Notradamus’udur bir anlamda...
Her yeni papa seçiminde, meraklıları, Malaki’nin kehanetine uydurmaya çalışırlar.
2.Jean-Paul’e denk gelen 111’inci hikmet şöyle diyor mesela: De Labore solis (Güneşin emeği...)
Yani, diyor yorumcular, Malaki, ‘Papa’nın Doğu’dan geleceğini ve büyük bir iş başaracağını önceden bildi!”
112’inci formül ise şöyle: De gloria oliva (Zeytinin ihtişamı...)
Zeytin ağacı Yahudilik sembolu olduğundan, Malaki yorumcuları bu papanın Yahudi kökenli olacağını ilan etmişlerdi ama çuvalladılar. Şimdi 16.Benedictus adıyla Papalık tacı giyen Kardinal Ratzinger ile De gloria oliva arasında bir bağlantı bulacağız diye yırtınıyorlar.
(Acaba, son papanın eski bir nazi gençlik teşkilatı üyesi olacağını mı bilmişti Maliki? Zeytin ağacını sallayacağını mesela
J)Konu hayatî, çünkü... arkası ‘dadsız’ !
‘Zeytinli Papa’dan’ sonra gelen kehanet gayet açık:
“Romalı Kutsal Kilise’nin maruz kalacağı son zülum esnasında, Romalı Pietro tahtta olacak. Binbir acının arasında kuzularını otlatacak. Bundan sonra, yedi tepeli şehir yıkılacak ve korkunç yargıç halkı yargılayacak...”
Batılılar burada söz konusu olan ‘yedi tepeli şehir’in ROMA olduğunu düşünüyorlar.
Benedictus’tan sonra tahta Romalı Pietro çıkacak. Katolik dünyası büyük acılar yaşayacak. Ardından ... yedi tepeli şehir yıkılacak ve Kıyamet kopacak, Son Yargı Günü gelecek...
Doğrusu bu kehaneti okurken, benim de içime bir korku düştü:
12.yüzyılda İKİ ROMA vardı biliyorsunuz. Biri Batı yani bugünkü Roma. Biri de Doğu Roma yani... İSTANBUL!
Her ikisi de ‘yedi tepe üzerine kurulmuş’ ezeli şehirlerdir.
Sakın, YOK OLACAĞI ilan edilen ‘yedi tepeli şehir’ İSTANBUL olmasın?
Sakın Malaki ‘BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ’ni öngörmüş olmasın?
Ana!