Sabolanmalı mı, Sabolanmamalı mı?

Herkes Külkedisi'nin hikayesini ve sonsuza dek mutlu yaşamak ile mükemmel ayakkabı arasındaki bağı biliyordur. Külkedisi'nin yaşadıklarını basit bir ayakkabı hikayesine indirgemek doğru değil belki, ama bu yaz mutlu olmak ile sabolar arasında bir bağlantı olduğu kesin! Şu moda aleminde nelerin gittiğini gördük; hepsi bir bir geri geldi. Kimilerine göre bir moda günahı olan saboların daha ne kadar geçmişin tozlu sayfalarında kalması beklenebilirdi?

Yaz rahatlığının sembolü
'Clogs' adı verilen saboların İsveç'in etnik ayakkabılarına benzedikleri doğru. Rahatlıkları sebebiyle şef aşçıların ve hemşirelerin vazgeçilmezi oldukları da öyle. Ama itiraf edelim; Karl Lagerfeld gibi bir moda otoritesi onlara geçiş izni verdikten sonra çoğu kişinin kafasında şu düşünce belirdi; "Aslında o kadar da kötü değiller." Karl Lagerfeld'in rustik couture'den ilham alarak hazırladığı Chanel ilkbahar-yaz defilesinde ivme kazanan bu trend, sokaklara da hiç umulmadığı kadar hızlı indi. Hatta Alexa Chung ilkbaharın gelmesini bile beklemeye ihtiyaç duymadı ve sabolarını taytlar ve opak çoraplarla kombinleyerek bütün kış ayağından çıkarmadı. Bu yılın 'It girl'ü Alexa da giyince, 70'li yılların fotoğraflarında sabolara bakarak iç geçirenlerin onları tekrar gururla giymemeleri için hiçbir sebep kalmadı.

Şimdi, boho şıklığını yansıtan ve hippilerin vazgeçilmezi olan sabo, geri dönüşünü aslına sadık kalarak, ama ona yeni formlar ve eğlenceli desenler ekleyerek kutluyor. Yüksek ya da alçak topuklu, burnu açık, hatta bot şeklinde sabolar vitrinleri süslüyor. Deri astar ve metal zımbalar ise saboların olmazsa olmaz detayları.

Sabolarda modeller sınırsız...
Çiçek desenli Miu Miu sabolar, sezonun eğlenceli romantizmini yansıtıyor. Vera Wang'in motosiklet botlarını andıran hafif tabanlı modeli rock şıklığını sevenler için ideal. Gucci'nin ince ve yüksek topuklu Janis modeli ise biraz daha iddialı. Orijinal sabo isteyenler içinse Swedish Hasbeens'in çeşitli modelleri var. Stilinize göre seçim yapmakta özgürsünüz.

Yüksek topuklu olmalarına rağmen, kalın platformları sayesinde diğer topuklu ayakkabılara göre nispeten rahat olduklarını da söyleyebiliriz. Karl Lagerfeld'den bile önce saboları kullanan isimler ise, trendlerin kokusunu hızla alan Mary-Kate ve Ashley Olsen. Ufak çaplı bir sabo koleksiyonları olan ikizler, bunları eteklerle ya da mini elbiselerle kullanmayı tercih ediyorlar. Rachel Bilson ve Chloe Sevigny ise paçalarını kıvırdıkları jean pantolonları ile giyiyorlar. Hatta Sevigny sabolarının içine beyaz soket çorap bile giydi. Saran Jessica Parker da sabo tutkunu ünlülerden. Sex and The City 2'nin çekimleri sırasında giydiği Swedish Hasbeens'leriyle bu trendi sevdiğinin sinyallerini taa geçen yazdan vermişti. Eğer siz de sabolara sıcak bakanlardansanız, önce gençlik yıllarını 70'lerde geçirmiş birilerinin sandıklarına göz atmanızda fayda var.

Harper's Bazaar