Hamsi ve lüfer zamanı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Su Ürünleri Hali Müdürü Hakan Farımaz, Karadeniz'deki balıkların boğazdan geçerek sıcak denizlere yerleşmek istemelerinin Kasım ayından itibaren balık miktarında artışa, fiyatlarda da beklenenden fazla bir düşüşe neden olacağını söyledi.

Su Ürünleri Hali Müdürü Farımaz, bu yılın balık sezonunu, 1 Eylül tarihinde açılan balık sezonunun, tam anlamıyla Kasım ayında başladığını söyledi. Her yıl farklı bir balıkta artış olduğunu belirten Farımaz, geçen yıl lüferin bol olduğunu, bu yıl ise Balkan ülkelerinden Karadeniz'e akan kirliliğin global anlamda temizlenmiş olmasının balıkların daha sağlıklı üremelerine olanak sağlaması nedeniyle palamut ve çinekopun bol miktarda gelmeye başladığını kaydetti. Farımaz, Karadeniz'deki balıkların boğazdan geçerek sıcak denizlere yerleşmek istemelerinin Kasım ayından itibaren balık miktarında artışa, fiyatlarda da beklenenden fazla bir düşüşe neden olacağını söyledi.

Ramazan ayının ilk haftalarından itibaren balık tüketiminin arttığını belirten Farımaz, "Şu anda palamut ve çinekop bol miktarda var. Kasım ayından itibaren de lüfer ve Karadeniz hamsisi gelecek. İstavrit ise her yıl yeteri kadar oluyor. Sofralarımızdaki balık, Ocak-Şubat ayına kadar bol miktarda olacak. Bu yıl halkımız hem ucuz, hem bol balık yiyecek, hem de depolayabilecek" diye konuştu.

Balık fiyatları

Bunları, balıkçı reislerinin verdiği bilgilere göre söylediğini belirten Farımaz, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz haftalarda çinekopun kasası 100 milyon lira civarındaydı, bu hafta 40 milyon liraya kadar düştü. Palamutun tanesi 4-5 milyon liradan 2-2.5 milyon liraya indi. Şu anda kilosu 3 milyon lira civarında olan çinekopun 1-1.5 milyon liraya, tanesi 3 milyon lira olan palamutun da 1 milyon liraya düşmesi beklenmektedir. Balık miktarının artmasıyla fiyatların yüzde 50 oranında düşeceğini müjdeliyorum."

Su Ürünleri Hali Müdürlüğü'nün günlük 100-300 tonla Avrupa'nın en fazla taze balık gelen merkezi olduğunu vurgulayan Farımaz, "Madrid ve Barcelona hallerinde balığın yüzde 85'i donmuş balık. Bu rakam bizde tam tersi. Halkımız taze balık seviyor. Donmuş balığı bayat olarak değerlendiriyor. Oysa sağlıklı ortamda şoklanmış balığın içerdiği mineraller bakımından taze balıktan bir farkı yoktur" diye konuştu.

Karadeniz alabalıkta da iddialı

Karadeniz bölgesi, sadece Türkiye'nin hamsi balığı ihtiyacını değil, Alabalık talebinin de büyük çoğunluğunu karşılıyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının verilerine göre, ülke genelinde toplam 800 alabalık üretim tesisinden 211'i Karadeniz bölgesinde bulunuyor. Bu tesislerden yılda 7 bin 500 ton alabalık üretimi elde ediliyor.

Türkiye'de ilk olarak 1970 yılından itibaren başlayan kültür balıkçılığının gelişmesi yönünde Devlet Su İşleri (DSİ) ciddi adımlar atıyor. DSİ, 130 rezervuarda temel etüt çalışması tamamlandı, sulama amaçlı 173 baraj gölü ve 284 gölette balıklandırma çalışması yaptı. Üretime açılan bu rezervuarlarda yıllık su ürünleri üretiminin 6 bin 450 ton olduğu bildirildi. Bunun dışında, özel ve tüzel kişiler tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile yapılan protokoller çerçevesinde 74 adet kafeste balık üretimi tesisi kuruldu. Bu tesislerden ise yılda yaklaşık 4 bin 860 ton balık üretiminin elde edildiği belirtildi.

DSİ Genel Müdürlüğü, ekonomik değeri yüksek su ürünleri türlerini artırmak amacıyla 23 bin adet yavru aynalı sazan, pullu sazan, gökkuşağı alabalığı, ot sazanı, tatlısu levreği, yayın balığı ve gömüş sazanı üretimini gerçekleştirdi. Üretilen yavru balıklar iç bölgelerde bulunan sulama amaçlı baraj ve göletlere bırakıldı.