Geriİyi Yaşam Egosu Yüksek Kişi Daha Fazla Öfkeleniyor!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Egosu Yüksek Kişi Daha Fazla Öfkeleniyor!

Egosu Yüksek Kişi Daha Fazla Öfkeleniyor!

"Hayatın her alanında karşılaşılan öfke kontrolsüzlüğü sorunu, toplumsal yaşamı etkiliyor. Gelişmiş ülkelerde suç işleyenlere empati eğitimi verildiğini belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, öfke kontrolsüzlüğünün altında başka sorunların da olabileceğini belirtti, uzmana danışılması gerektiğini söyledi."

Yüksek egoda öfke kontrol sorunu yaşanıyor

Egosu yüksek kişilerde öfke kontrol sorunu daha çok ortaya çıkıyor. Egosu yüksek olan kişiler engellenme eşiği düşük kişilerdir. Egosu yüksek olan kişide hak duygusu kendine yöneliktir ve kendi hakkının engellediğini düşünürler. Böyle durumlarda empati yapamazlar. Egosu yüksek kişiler, empati yapamadığı için genellikle narsistik kişiliklerdir.

Öfkeli davranış, toplumda kabul görüyorsa dikkat!

Egosu yüksek kişiler kendilerine fazlasıyla güvenirler, ‘Bana kimse bir şey yapamaz’ tarzında bir duyguya sahiptirler. Öfkelerini ifade etmekten rahatsızlık duymazlar. Psikolojik faktörler burada önemli.Kişinin yapısı, kişisel özellikleri ve kendisini, bu konuda eğitmemiş olması en önemli etkenlerdendir. Kültürel faktörler de önemlidir. Öfke ve öfke kontrol sorunu, onaylayan kültürlerde daha çok yaygınlaşıyor. Öfke kontrol sorunu yaşayan kişi, toplum tarafından onaylanıyorsa, kişinin yaptığı davranış ‘Aferin aslansın, iyi yapmışsın’ gibi onay veren tarzda bir kabul görüyorsa bu davranış devam eder.

Öfke bir iletişim şekli olarak görülmemeli

Öfkeli davranışın toplum tarafından onaylanması çocukluk döneminde başlıyor. Bu durum özellikle çocukluk döneminde başlıyor. Çocukluk döneminde kişinin öfkeli davranışları onaylanıyor ise birey öfkeyi bir iletişim şekli olarak kabul ediyor. Öfkeyi bir otorite aracı olarak ve bir güç ifadesi olarak kullanmaya başlıyor. Öfke ve şiddeti ikna yöntemi olarak kullanan kültürlerde bu olur. İlkel ve vahşi kültürler hiddeti besler. Oysa gelişmiş kültürlerde öfke ifadesi yerine ikna etme yöntemi kullanılmaya ve öfkenin yatıştırılmasına çalışılır. Geçenlerde yine trafikte böyle bir olaya rastladık. İki araba çarpıştı. Araç sürücülerinden biri aracından öfkeyle çıktı, diğer sürücünün üzerine gidecekti ki diğer otomobilin sürücüsü hemen elini uzattı ve ‘Geçmiş olsun kardeşim’ dedi. Bir anda karşı tarafın öfkesi geçti.

Öfke, hak arama yöntemi olarak kullanılmamalı

Bizim kültürümüzde maalesef sorun çözme yöntemi olarak, öfkeyi hak arama yöntemi olarak kullanmayı onaylayan özelliklerimiz var. Öfke ve şiddeti, hak arama ve sorun çözme yöntemi olarak kullanan ve bu anlayışı onaylayan kişiler daha kolay öfkeleniyor. Burada toplumun rol model olarak kabul ettiği kişiler, yöneticilerin olumsuz örnek teşkil etmemesi gerekiyor. Mesela anne ve babada öfke modeli varsa çocukta öfke ortaya çıkıyor. Öfke modeli olan büyükler varsa o kişilerin çocuklarında öfke vardır.

Şiddetin üç türü var

Şiddet üzerine yapılan çalışmalarda üç örnek inceleniyor. Birincisi canlı şiddet. İkincisi televizyonlarda gösterilen, çizgi filmlerdeki çocuklara öğretilen ya da dizilerdeki şiddet. Üçüncü şiddet türü ise akran şiddeti. Bunlar incelendiği zaman kişide en etkili olan şiddetin canlı şiddet olduğu anlaşılıyor. Eğer ailede birinci derecede yakınların arasında yani çocuğun yetiştiği ortamda şiddet varsa, çocuk şiddeti hak arama yöntemi, sorun çözme ve hâkimiyet kurma yöntemi olarak kullanıyor.

Şiddeti onaylayan kültürler, şiddeti artırıyor

Şiddet olayından sonra kişinin pişmanlık duyup duymaması önemli. Pişmanlık duyuyorsa ve bu davranışı bir anlık öfkeyle yaptıysa kişinin öfke konusunda eğitim alma ve bu eğitimden kazanımlar elde etme ihtimali daha yüksek. Bu tarzdaki şiddet olaylarında muhakkak sosyal çalışma da yapmak gerekiyor. Şiddeti onaylayan ve öfkeyi onaylayan kültürler şiddeti arttırıyor.

Öfkenin altında başka bir neden yatabilir

Öfke kontrolü konusunda sorun yaşayan kişilerin mutlaka uzmana başvurması gerekiyor. Öfke bozukluğu yaşayan bir öğretmen hanımın sorununun arkasında örtülü depresyon vardı. Yapılan kontrollerde serotonin azaldığı ve buna bağlı öfke kontrolü sorunu yaşadığını tespit ettik. İlaçları verdik, üç hafta sonra geldiğinde, ‘Öfkem öyle bir geçti ki; öğrenciler sıraların üzerinde dolaşıyor yine de kızamıyorum’ demişti. Bazen öfkenin hastalık boyutu da oluyor; bu durumda uzmanlara yönlendirmek gerekebiliyor.

Empati eğitimi şart

Kendi kültürümüzü öğreten bir ders olmalı ve bu seçmeli değil, temel ders olmalı. Değer içerikli eğitim verilmesi gerekiyor. Öfke kontrolü de bunlardan birisi olmalı. Etik değerleri, anne, baba ve okul birlikte öğretecek. İyi bir mühendis yetiştirmeden önce iyi bir insan yetiştirmemiz lazım. İyi olan bir insan empati duygusu olan bir insandır. Öfke, empati eksikliğinden kaynaklanıyor. Gelişmiş ülkelerde suç işleyenlere empati eğitimi veriliyor. ‘Bu yaptığın şeyi bir annene ya da ablana birisi yapsa ne hissederdin?’ diye soruluyor ve empati öğretiliyor. Topluma empati eğitimi gerekiyor. Bütün kötülüklerin kapısını empati yoksunluğu açıyor. Etik değerlerin eğitimi küçük yaşta başlarsa öfke kontrolsüzlüğe de azalacaktır. 

False