Tatlı tutkunuzu önleyebilirsiniz

Eğer iflah olmaz bir tatlı tutkunu iseniz, çikolata, dondurma veya baklavalar aklınızdan bir türlü çıkmıyorsa, yalnız kilonuzu korumakta değil, yaşam kalitenizi devam ettirmekte de zorlanabilirsiniz.

Tatlı tutkusu hem sizi hem de metabolizmanızı yorar. Tipinizi, şeklinizi bozar, canınızı sıkar. Dozunu kaçırırsanız, hipertansiyondan şeker hastalığına kadar birçok sağlık sorununa zemin hazırlar.

Tatlı tutkusu sanıldığı gibi her zaman metabolik bir bozukluktan da kaynaklanmaz. Çoğu zaman çocukluktan gelen yanlış beslenme alışkanlıklarının, stres azaltma çabalarınızın, üzüntülerinizin sonucudur. Kan şekeri düşmesine yani hipoglisemiye bağlı, tatlı yeme krizleri de sık görülüyor. Özellikle kadınlarda aşırı tatlı tüketimi söz konusu olduğunda ve bu durum krizler halinde tekrarlandığında altında gizli bir hipogliseminin varlığını araştırmakta fayda var.

HİPOGLİSEMİ, DEPRESYON STRES, ALIŞKANLIKLAR

Eğer kan şekeri birdenbire çok fazla düşerse, başta beyin hücreleriniz olmak üzere bütün hücrelerin kırmızı ışıkları yanmaya başlar. Enerji yokluğu ciddi bir tehdit hali almış demektir. Bu durumda biyolojik davranışlarınız sizi süratle tatlı aramaya yönlendirecektir. Ne yapıp etmeli vücudunuza en kısa zamanda enerji doldurmalısınız.

Tatlı tutkusunun arkasında bazen de yönetilemeyen stresler, baş edilmeyen korku ve endişeler ya da depresif bir ruh hali vardır. Tatlılar, bazıları için bazen gerçekten de güçlü bir sakinleştirici ya da iyilik hissi veren ilaçlardır. Kendini ödüllendirmek, kızgınlığını gidermek, yalnızlığını, sorunlarını daha az hissetmek için de tatlı tutkunu biri haline gelenlerin sayısı hiç de az değildir.

NE YAPMALI

Fazla miktarda tatlı yemek sadece kilo almanıza değil, beslenme dengenizin bozulmasına da yol açabilir. Ne yazık ki görünüşleri ve lezzetleri ile başımızı döndüren o muhteşem lezzetlerin çoğu tam mineral ve antioksidan fakiri ama aynı zamanda zararlı yağların, bol şekerlerin tıka basa doldurduğu yiyecek ve içeceklerdir. Bu tutkudan da kurtulmak istiyorsanız, tatlı yiyecek ve içeceklerle ilişkinizi daha seviyeli bir düzeyde tutun! Daha az şeker kullanın. Tatlandırıcıları bırakın. Tatlı ihtiyacınızı meyvelerle karşılayın. Tatlı isteğinizi yavaş yavaş sütlü tatlılara kaydırın. Sık ve az yemeyi, ruhsal sorunlarınıza kalıcı çözümler üretmeyi de unutmayın.

Aşırı tüylenme neden olur

Tüylenme, genetik olarak belirlenmiştir. Vücutta çıkan ve çıkacak olan her kıl etnik özelliklere göre farklılık gösterir. Bazı hastalıklarda, bir belirti olarak ya da kullanılan ilaçların yan etkilerinden aşırı tüylenme oluşur. Kadınların hoşlanmadıkları ve yok etmeye çalıştıkları bu tablo oldukça sık karşılaştıkları bir sıkıntıdır.

Genetik özelliklerden bağımsız olarak ortaya çıkan tüylenme, daha çok yüz, göğüs, karın ve sırtta ortaya çıkar. Kadınlarda çok düşük oranda bulunan erkeklik hormonu düzeyinin yükselmesi önemli bir nedendir. Beraberinde adet düzensizlikleri ve başka sorunları da getirebilir.

Polikistik yumurtalık hastalığı, konjenital adrenal hiperplazi, yumurtalık ya da böbreküstü bezinin tümörleri, Cushing Sendromu, anoreksiya nevroza (yeme bozukluğu) vücutta tüylenme artışına yol açan nedenler arasındadır. Doğum kontrol hapları, bazı hormon ilaçları ve kortizon da tüylenme artışına neden olabilir.

"İdyopatik" (kaynağı belli olmayan) tüylenmenin nedeni, kıl köklerindeki keseciklerin erkeklik hormonlarına karşı aşırı duyarlı olmasıdır. Kadınlarda da düşük düzeyde erkeklik hormonu bulunur. Herhangi bir hormonal bozukluk olmaksızın, adetleri düzenli bir kadında aşırı tüylenme durumu görüldüğünde akla idyopatik tüylenme olabileceği gelmelidir. Eğer vücudunuzda beklenmedik bir şekilde tüylenme artışı ya da daha önceden olmayan bölgelerde tüylenme gözlemliyorsanız mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

Neştersiz ameliyat: Histeroskopi

Nedir?

Endoskopik yöntemle rahim içinin incelenmesi ve rahatsızlığa yol açan sebebin cerrahi olarak tedavi edilebilmesi.

Kimlere Yapılır?

ı Aşırı veya düzensiz kanaması olan kadınlara.

ı Rahim içinde yer kaplayan oluşumları çıkartmak için (polip, myom gibi).

ı Doğuştan rahim anormalliği olanlarda (perde gibi oluşumların kesilmesi).

ı Rahim içindeki yapışıklıkların açılması.

ı Rahim içinden biyopsi yapmak amacıyla (erken kanser tanısı).

ı Başarısız tüp bebek denemesi olanlarda.

ı Düşük sebebini araştırmada.

ı Kayan spiralin bulunmasında.

ı İlaçla geçmeyen kanamalarda rahim içi pişirilebilir veya rahim iç zarı çıkartılır. (Daha sonra çocuk istenmemelidir.) Bu hastalarda gereksiz ameliyatlar önlenmiş olur.

Nasıl Yapılır?

Teşhis amacıyla yapıldığında lokal anestezi ile yapılabilir. Tedavi amacıyla (operatif) uygulandığında kısa süreli anestezi gerekebilir. Endoskopik bir yöntemdir. İnce metal bir çubuğun içinden ışıklı mikrooptik bir kamera ve çok ince (2-3 mm.)’lik cerrahi aletler geçmektedir. Rahim ağzından rahim içine girilerek buradaki mevcut hastalık direkt olarak görülüp, o anda tedavisi yapılır. Hasta hemen taburcu olup, ertesi gün işine gidebilir. Histeroskopik cerrahi ile karın kesilerek yapılan ameliyatlara gerek kalmamaktadır.

Depresyon kalp riskini artıyor

Duke Üniversitesi’nde (ABD) yapılan bir çalışma depresyonda olan kişilerin, olmayanlara göre kalp hastalığı riskinin daha yüksek olduğunu göstermiş. Bu bilgi daha önceki araştırmalarda da belirtilmişti. İyi haber, aynı çalışmada doğru bir antidepresan tedavi ve egzersiz planının bu riski azalttığının anlaşılması. Depresyondan sadece beyniniz, ruhunuz, cinselliğiniz değil, kalbiniz de hoşlanmıyor.

Ekmeğin üzerine ne sürelim

Sabah kahvaltısında ekmeğe bir şey sürmek biraz da törenseldir. Bizim çocukluğumuzda ekmeğin üzerine bol margarin parçası sürülür, hatta biraz da toz şeker ekilirdi! Şekerin ve margarinin sağlıklı yaşama pek yakın besinler olmadığının anlaşılması üzerine devreye fındık-fıstık ezmeleri girdi. Ama onların da sağlıklı olup olmadıkları kocaman bir soru işareti olarak duruyor. Bizim önerimiz, ekmeğe ille bir şey sürecekseniz doğal reçelleri tercih etmenizdir. Özellikle, siyah üzüm, kızılcık, vişne, kiraz reçelini tavsiye ediyoruz. Reçeli evinizde yapmanız ve mümkün olduğunca az şeker ekmeniz koşuluyla!

Eşiniz sigara içiyorsa işiniz zor

Yunanistan’da yapılan bir çalışma haftada üç kez ortalama 30 dakika kadar sigara dumanına maruz kalmanın kişilerde kalp hastalığı gelişme riskinin yüzde 26 olduğunu göstermiş. Araştırmacılar "Eşiniz sigara içiyorsa ona elindeki izmariti atmasını söyleyin" diyor. Pasif duman altı olmanın kadın kalbi için erkeklerden daha da tehlikeli olduğu belirtiliyor.

BUNU YİYEBİLİSİNİZ!

Kıtır tavuk parçaları


250 g yağsız tavuk göğsünü nugget biçiminde 10 eşit parçaya bölün. 3 çorba kaşığı yulaf kepeği içine mikserden geçirerek öğüttüğünüz 1 dilim kepekli ekmeği ilave edin. Hazırladığınız bu karışımın içine birer çay kaşığı karabiber, kırmızı biber, tuz ilave ederek karıştırın. 2 adet yumurta akını telle çırptıktan sonra hazırladığınız tavuk parçalarını yumurta akına daha sonra yulaflı-baharatlı karışıma bulayın. 1 tatlı kaşığı sıvı yağı peçete yardımıyla tepsiye yayın. Ve tavukları dizin. Önceden 300 derecede ısıtılmış fırında 10 dakika bir yüzü kızarana kadar pişirin, öteki yüzünü de kızarıp içleri pişene kadar pişirin. 2 kişilik bu leziz tarifi hadi deneyin.

1 porsiyonda 5 parça tavuk için;

175 kalori

1,5 g yağ

14 g karbonhidrat

4 g posa

27 g protein

Sodyum; 1,153 mg

SİZ BİLİRSİNİZ!

Kanat ve but şenliği

Kızarmış kokusu ile sizi cezbeden bu lezzet tam bir kalori bombası. Yüksek yağ ve sodyum içeren butlar ve kanatlar ile porsiyon kontrolünüz gittikçe zorlaşacaktır, unutmayın!

1 porsiyonda 5 parça tavuk için;

510 kalori

28 g yağ

35 g karbonhidrat

2 g posa

28 g protein

Sodyum; 2,135 mg

Türk lezzetleri

Türkiye’de yaşayıp da bu güzel yiyeceklerden mahrum kalmak dayanılmaz bir işkence denebilir, biliyorum. Tabii ki bunlara da zayıflama programının içinde yer verebiliriz. Aslında önemli olan bu yiyeceklerin kalorisinden çok ne içeriyor olması ve pişirilme yöntemi. Mutfağımızda kızartma çok kullanılır. Kızartılarak yapılanların yerine fırınlayarak pişirmek veya yine çok sık kullanılan tereyağı eklemeden yemek bile ciddi farklar yaratacaktır. Fakat şunu unutmayın; 1 tane lahmacun yediğinizde 2 dilim ekmek ve 1 köfte ve 1 porsiyon (1 tatlı kaşığı yağ) yemiş oluyorsunuz. Bu şekilde yiyeceklerin içeriğini ve size katkılarını bilirseniz programı sürdürmek ve porsiyon takibini yapmak daha kolay olur. Bir diğer yöntemde yine eskiden kalan, bazı uzmanların hálá kullandığı kalori sayımıdır. Bakalım bu güzel lezzetler yaklaşık olarak kaç kalori?

1 adet lahmacun = 250 kalori

1 adet çiğköfte = 50-60 kalori

İçli köfte(haşlanmış)= 150-200 kalori

Mıhlama = 200-250 kalori

1 tabak mantı(4 kalori)= 200-250 kalori
Yazarın Tüm Yazıları