Kocamı chat’le aldattım şimdi çok pişmanım

Çok pişmanım, hem de çok sevgili Güzin Ablacığım...

Sana yalvarıyorum, bana da yardım et. Sana ömrümden 10 yıl vereyim, ama yeter ki bana yardım et. 2 yıllık evliyim. Eşimi evliliğimizin 3’üncü ayında aldattım. Nerede mi? İnternette... Sadece duygusal anlamda bir yakınlıktı, hiç buluşmadık. Ama eşim sonunda öğrendi; beni boşamadı ama haklı olarak sıkça yüzüme vuruyor. Bana hep nedenini sordu, bense sustum. Aslında eşim çok iyi biri, ilk başta aşık değildim, şu an ise Allah’tan sonra taptığım ikinci varlık o. "Beni affet, sevgilim, sen bunu hak etmedin, biliyorum. Şu andan sonra, hayatımın geri kalanında böyle bir hata asla olmayacak. Seni kendi canımdan daha çok seviyorum" demek geçiyor içimden ama bunu onun gözlerinin içine baka baka söyleyemem. Çünkü büyük bir utanç içindeyim. Pişmanlık duyuyorum ve düşündükçe daha da fazla kahroluyorum. Keşke olmasaydı, keşke böyle bir cahillik, böyle bir ahmaklık yapmasaydım. Kendime çok kızıyorum, hatta nefret etmeye başladım. Aslında utancımdan intiharı bile düşündüm ama yapamadım. Çünkü hayattaki en büyük amacım anne olmak, tabii gönül isterdi ki çok temiz bir anne olayım. Abla, gerçekten teselline ihtiyacım var. Yuvamın daha huzurlu, mutlu yürümesine, saadet güneşinin evimizde yeniden doğmasına yardım eder misin?

RUMUZ: SELVİ BOYLUM

Canım kızım, aman sakın ha, sen uzun ve mutlu bir yaşam sür, ben başka bir şey istemem. Ömrün sana kalsın... Sanırım sen de şu internet ilişkilerine kaptırmışsın kendini, "Bu modaya uyayım, biraz oyalanayım, dalgamı geçeyim", demişsin. Ama umduğun gibi yürümemiş hiçbir şey. Senin eğlence olarak başladığın bir sanal arkadaşlık, eşine yakalanınca tabii ki ters tepmiş. Bu konuda hiç de yalnız değilsin, emin ol. Senin gibi, birçok kadın ya da erkek, özellikle de mutsuz evliliklerde kendini boşlukta hissettiklerinde, işte böyle masum gibi görünen, internet dünyasının, sanal arkadaşlıkların çekiciliğine kaptırıyorlar kendilerini. İlişki sanal olduğundan, karşılıklı görüşme ve buluşmalar başlamamışsa, herhangi bir yakınlaşma söz konusu olmadığı için, masum gibi geliyor insana. Gerçek anlamda ihanet sayılmıyor.

Ama işte zaman zaman eşler, olay ortaya çıktığında sanılandan çok daha fazla tepki gösterebiliyorlar. Dediğin gibi haksız da sayılmazlar, ama artık bu olayı bu kadar fazla ciddiye alıp, büyütmemelisin. Hele "Ölümü düşündüm, kendimden nefret ediyorum" gibi ürkütücü duygulara bürünmeni istemem. Yeteri kadar pişman olmuşsun zaten.

Eşin arada bir sana bu konuda sitem etse de (ki dediğin gibi haksız sayılmaz) yine de olayı olgunlukla karşılamış, pek de fazla tepki göstermiş sayılmaz. O da bunun bir oyun ya da herkesin kapıldığı bir moda olduğunu düşünüyor demek ki. Ciddiye alsaydı, seni boşardı gerçekten.

Bu bana yazdıklarını, "Utanıyorum, yüzüne bakamıyorum, söyleyemiyorum" dediklerini eşine söylemelisin. Bu olayın seni nasıl olgunlaştırdığını anlamalı... Onu eskisinden çok daha fazla sevdiğini görmeli, bilmeli. Bu olay işte bir anlamda hem sana eşinin değerini bildirmiş, hem de çok iyi bir ders olmuş. Darısı bu modaya kapılmış diğer evli çiftlerin başına...

Kocam annesinin dizinin dibinde büyümüş

Güzin Ablacığım, köşenizdeki yazılarınızdan hep dersler alırım. Ama bu defa artık size danışmak ihtiyacı duyuyorum. Benim kocam tek çocuk olarak yalnızca annesinin dizinin dibinde büyümüş. Babası genç yaşta vefat ettiği için annesi, tüm sevgisini oğluna vermiş. Maddi durumları da fena değilmiş. Annesi onun her istediğini yapmış. Ancak bu ortam çocuk ruhlu bir erkek yaratmış. Annesine aşırı düşkün ve çok bencil bir erkek çıkmış ortaya. Onu görmeden bir gün geçirmez. Onun sözünden çıkmaz. Kendinden başka kimseyi düşünmez. Hatta küçük kızımızla ilgilenmem bile onu sinirlendirir. Hep ilgi gören o olmalı, herkes onun üzerine titremeli. Her dediği yapılmalı. Ama artık dayanacak gücüm kalmadı. Onu ne kadar seversem seveyim, annesinin yerini tutamıyorum. Sonuçta dayanamayıp bir gün terk edeceğim onu. Bana da akıl verir misiniz? Buna gerçekten çok ihtiyacım var.

RUMUZ: ANNE KUZUSU

Güzel kızım, aslında tüm erkekler çocuk ruhludur, inan bana. Hepsinin ruhunda bir saflık, bir çocuksu şımarıklık ve bencillik yatar. Ama seninki biraz daha fazla şımartıldığından, annesinin minik bebeği olmayı sürdürüyor anlaşılan. Kendi çocuğunu bile kıskanması, senden ona gösterdiğin ilgiden fazla ilgi beklemesi, zamanının tümünü ona ayırmanı istemesi bunu gösteriyor. Yine de eşin kötü biri değil; besbelli. Yalnızca çocuk ruhlu, bencil, dediğin gibi biraz anne kuzusu. Ama çocuk ruhlu erkekler en kolaylıkla idare edilenlerdir. Ona karşı biraz şefkat göstermen, hassas ruhuna hitap etmen, onu (annesi gibi) biraz şımartman yeterli. Farz et ki bir değil, iki çocuğun var. Bu koca bebeğe de küçük kızına gösterdiğin ilgiyi, özeni gösteriver arada bir. Eve geldiğinde yanağına kocaman bir öpücük kondur. Ona güzel bir tatlı hazırla, bazen küçük hediyeler al. Hastalandığı zaman ona annesi gibi bak, biraz şımart. Görürsün bak, sana ne kadar bağlanacak. Sakın boşanmaktan söz etme bana. Evine bakan, seni seven, kabalığı, çapkınlığı, terbiyesizliği olmayan bu adamın çocuksu ruhuna katlanıver artık.

Babamın homoseksüel olması beni de etkiliyor

Değerli Güzin Abla, ben Hollanda’da yaşıyorum, 26 yaşında bir delikanlıyım. Benim bütün sorunum homoseksüel bir babanın çocuğu olmak. Aslında bu pek de sorun değil, çünkü görüşmüyoruz. Zaten ben onu öldü biliyordum. Ama içimde var oluşu, beni son derece rahatsız ediyor. Bir türlü işin içinden çıkamıyorum. Ayrıca psikolojik tedavi de görmekteyim. Bu düşüncenin psikolojik etkisi altındayım. Kendim için endişe içindeyim ve bu yüzden de kızlarla fazla arkadaşlık yapamadım. Oysa evliliğe özlem duyuyorum. Lütfen beni bu konuda aydınlatın.

RUMUZ: İÇİMDEKİ KORKU

Gerçek endişenin "Ben de homoseksüel olur muyum" olduğu hemen anlaşılıyor oğlum. Bildiğim kadarıyla eşcinsellik genlerle, kalıtımsal olarak kuşaklardan kuşaklara geçen bir olgu değil. Üstelik bunun hastalık olmadığını söylüyor bilimadamları. Bu nedenle endişe etmene gerek yok. Kendini böyle bir baskı altında hissetmen, kızlardan uzak durman da anlamsız. Tam tersi, kızlara ilgi duyuyorsan, endişenin yersiz olduğunu kolaylıkla anlarsın.
Yazarın Tüm Yazıları