Esrardan kurtulma savaşı veren bir gençten itiraflar

Merhabalar Sevgili Feyza Hanım; geçen günkü yazınızı okuyunca çok kısa da olsa esrar kullanmak ile ilgili bir bilgi vermek istedim.

Esrar; eroin, LCD gibi ağır uyuşturucular sınıfına girmeyip sigara gibi sarılarak kullanılır. Kokusu sigaradan daha farklı ve ağırdır. Bağımlılık konusuna gelince, ağır uyuşturucular gibi bedensel bağımlılık yapmasa da bir süre kullanıldıktan sonra, mutlaka psikolojik bağımlılık yapar. Kullanan kişi vücutça bağımlı olmadığı için kendini bağımlı olarak tanımlamasa da gerçekte beyinsel bağımlıdır. Ve tedavi görmeden bırakması çok zordur. Aynen diğer uyuşturucularda olduğu gibi, bıraktıktan bir süre sonra yeniden başlama tehlikesi yüksektir. Manik depresif türünden psikolojik sorunları artırır. Kullanıcı korkular içindedir. Garip bir şekilde nefret duyguları içerisine sürüklenir. Esrar almadığı zamanlar depresif olur ve davranışlarını kontrol edemeyip, aşırı tepkiler vermeye başlar. Kullanıcının dış görünümünde gözler kıpkırmızıdır. İlerleyen aşamalarda sürekli yorgunluk hali belirir; yüz hep soluk ve sağlıksızdır. İştahsız ve uykusuzdur. Genelde hayatta boşluk içine düşmüş kişilerin dost edindiği ucuz ve kullanımı kolay bir maddedir esrar. Hiç fark ettirmeden kullanıcısını yavaş yavaş felakete sürükler. Hem özel, hem de iş yaşamındaki sonuçlar hiç de iç açıcı olmayacaktır. Bunların hepsi aile içinde yaşanan bire bir tecrübeyle sabit ve benim savaşım hálá sürmekte.

RUMUZ: JADE64

Sevgili oğlum, verdiğin uyarıcı ve aydınlatıcı bilgiler için teşekkürler. Bilinen o ki, uyuşturucu hangi türü olursa olsun, insanı ve tüm ailesini felakete sürüklüyor. Yaşamını kısıtlıyor ve insanı insanlıktan çıkartıyor. Uyuşturucu alabilmek için hiç düşünmeden eşini, kız kardeşini satan insanların öykülerini dinlemiştim de tüylerim ürpermişti. Her ne olursa olsun, bu tür alışkanlıktan kurtulma mücadeleni kutlarım. Tanrı’nın sana güç ve cesaret vermesini dilerim. Bildiğim kadarıyla esrarın en kötü yanı da, senin dediğin gibi, uyuşturucu olarak hafife alınması. "Nasıl olsa, hemen alışmam" diye düşünen saf gençleri pençesine aldıktan sonra ise, diğerlerinden pek de farkı olmadığının anlaşılması. Sanırım, aileleri bu konuda ne kadar çok uyarırsak, genç toplumumuzu o kadar korumaya almış oluruz.

Sürekli onunla sevişmem için ısrar ediyor

Sevgili ablacığım, ben 21 yaşında bir genç kızım. Bundan iki ay kadar önce olgun yaşta bekar bir beyle arkadaşlığa başladım. Önceleri erkek arkadaşımın niyetini tam olarak anlayamamışım. Benimle görüştükten sonra, daha ikinci buluşmamızda, benimle sevişmek istediğini söyleyip, beni zorladı. Tüm konuşmalarımızda sözü döndürüp, dolaştırıp sekse getiriyor, sevişmenin ne kadar keyif verdiğini ballandıra ballandıra anlatıyor. Hatta bazen beni utandıran detaylara da giriyor. Ben dışarıda buluşmak istediğimde beni reddediyor, sürekli olarak beni bürosuna davet edip, orada sevişmek istiyor. Ben bu duruma karşı çıktığımda ise, insanların cinsellikle birbirlerine daha çok yakınlaştıklarını, aramızda çok daha büyük bir sevginin doğacağını söylüyor.

Benim ona güvenmediğimi gördükçe çok kızıyor. Yine de beni ikna etmeye çalışıyor: "Sen bizim aileye layık bir kızsın, seninle evlenip, çocuğumun annesi olmanı istiyorum" diyor. Bu davranışlar karşısında çaresiz kalıyorum. Ancak evleneceğimizle ilgili kesin bir şey de söylemiyor. Her şey lafta kalıyor. Bu duruma daha ne kadar dayanabilirim, bilmiyorum. Psikolojik açıdan çok büyük bir sorun yaşıyorum.

RUMUZ: YARDIM ET

Sevgili kızım, mektubunun başında yazdığın gibi bu arkadaşın olgun yaşta bir erkekmiş. Bu çok önemli. Çünkü senin gibi 21 yaşında bir genç kızın, kendinden çok büyük bir erkekle flört etmesi işte bu yüzden sakıncalı olabilir.

Olgun erkek işte bu adam gibi flörtü mutlaka cinsellik olarak algılar. İlişkiyi salt cinsellik olarak görür.

Bencilce davranabilir. Bu "Sen bizim aileye uygunsun, senden çocuğum olsun isterim" sözlerine pek kanmamalısın. Kandırmacadan ibaret gibi geldi bana. Eğer seninle gerçekten evlenmeye niyetli olsaydı, bu konuda bir adım atardı, ailenle görüşmek isterdi, seni ailesiyle tanıştırırdı. Hiç değilse sözlenmenizi isterdi, değil mi? Sen de kesin bir şey söylemediğinin farkındasın. Sonuçta adamın niyeti senin gibi tertemiz, tazecik bir kızla gününü gün etmek. Taa ki bıkıncaya, yeni bir genç kızı oyuna getirinceye kadar. Böyle bir adamın sevgisine güvenilir mi? Seni sevdiğine, sana değer verdiğine sen de pek inanmıyorsun anlaşılan. Bu yüzden bu beraberliğe bir son versen senin için daha iyi olur kızım.

By-pass olan biri sigara içer mi hiç

Sevgili ablacığım, ben çalışan, 23 yaşında bir genç kızım. Aynı zamanda babamın çok yakın arkadaşı olan patronum, bundan üç ay kadar önce by-pass ameliyatı oldu. Kendisine sigara kesinlikle yasaklandı. Ama o içmeye devam ediyor. En kötüsü de benden sigara istiyor. Vermezsem çok kızıyor. Ben de veriyorum ama ardından vicdan azabı çekiyorum. Saklasam bile yerini buluyor. Ne yapmalıyım? Yoksa ben de mi sigarayı bırakmalıyım?

RUMUZ: SORUN SİGARAM

Tabii kızım, elbette en güzel çözüm bu. Senin gibi 23 yaşında gencecik bir kızın sigara içmesi ne kötü! Önce cildin, saçların ve güzelliğin açısından zararlı. Ayrıca biliyorsun sigara konusunda uzmanlar hiç kimseyi kandırmıyorlar. Dünyadaki kanser hastalığında en yüksek payı sigara içenler paylaşıyor... Kalp hastalıklarında da aynı şey söyleniyor. Tabii senin yaşındayken ölüm, hastalık fikri çok uzaklarda ama hayat o kadar çabuk geçiyor ki... Bir kez de sağlığını kaybettin mi, bir daha kazanmak çok zor. Üstelik şimdi gençler de risk altında. İlerde sevdiklerin de senin için üzülsün istemezsen, sigarayı bırakmalısın. Böylece hem kendine, hem de patronuna yardım etmiş olursun. Hem şimdi sigarayı bırakmak için çeşitli yöntemler var.
Yazarın Tüm Yazıları