Susan teyze der ki: 2011 senindir yavrucum!

Malum, yılın son haftaları burç zamanı/manyaklığı...“2011’de mensubu olduğum burç, bana nasıl şahane numaralar çekecek?

Haberin Devamı

Hangi gezegenle kaçıncı ayda yaptığı yamuk açı vesilesiyle kariyerim/aşk hayatım aniden sıçrama yapacak?” diye hep olumlu bir merak ve iştahla, en cool’u bile okumadan geçmez yıllık burç raporunu.

Bu astrolojik fırtınaya geçen hafta Susan Miller vakası da eklendi.

Şimdiye kadar internet sitesinden takip edilen meşhur astrolog Miller teyze, Tempo’nun davetlisi olarak ülkemize geldi ve burç olayı iyice çığrından çıktı, yer gök Miller’la inledi. Hani Merkür bile hayatında bir kez geri gitmeyi bırakıp ilerlemiş olabilir son sürat...

Ben de Susan Miller’ın yorumlarına baktım tabii.

Benim burç, yani Koç burcu 2011’de ne haltlar karıştırmaya meyilliymiş diye...

Sonuçta “burç olayı bana gelmez” diye yüksek yüksek tepelere konumlanmanın alemi yok. Amaç belli; hem biraz “yar bana eğlence” hem de bu Miller teyze bazen hakikaten tutturabiliyor.

“Şu ayın şu gününde şuna dikkat” diye çok spesifik şeyler söyleyebiliyor...

Gelelim Miller’ın yorumuyla burcumun 2011 seyrine...

Herkesin en çok duymak isteyeceği şeyi meğer Koç için söylemiş Susan yenge.

Özetle diyor ki; biz koçlar en son 1999’da harika bir yıl geçirmişiz.

2011 ise 1999’dan kat be kat daha güzel olacakmış.

Hoppala! Peki 1999’dan bugüne kadar olan yılları nasıl çöpe attık?

Hepsi çok mu vasattı yani? Oldu mu Susan abla şimdi?

Peki 1999 gerçekten harika bir yıl mıydı benim için?

Kayda değer bir şey hatırlamıyorum ki!

Ya da o kadar harikaydı ki, farkında bile değildim, öyle bir şuursuzluk da olabilir...

BEBEK BAKICIN İSTİFA EDEBİLİR!

Devam edelim...
Miller, “yılın ilk altı ayında bekar koçlar çok gezmeli, dışarı çıkmalı” diyor. Sebeb? Yeni bir aşk için...
Hani bu öneri benim için hiç yeni bir şey değil. Sürekli dışarda fink atıyorum zaten. Eve kapansam daha iyi bile olabilir.
Olmadı Susan abla, bu tespit beni benden almadı, sıradakine göz atalım lütfen... Bu kez şöyle diyor Susan: “Jüpiter, hem Koç hem de Boğa’ların bu yıl her zamankinden daha çok gezmesini sağlayacak. Koç yılın ilk yarısı, boğa yılın ikinci yarısı...”
Boğa’ların ne yaptığı beni ilgilendirmiyor tabii, banane.
Şuna takıldım ben: Neden sadece yılın ilk yarısı gezebiliyorum? Neden Jüpiter böyle bir paylaşım yapma gereği duymuş. Jüpiter’in kendine has bu adalet sistemi/duygusu nereden kaynaklanıyor?
Bu arada boğa burcu demişken, onlarla ilgili çok eften püften bir kehanette de bulunmuş Miller, aktarmadan geçemeyeceğim:
“Boğalar ofiste çok çalışıyor, yeterince yardım almıyor. Bu hane içinde de geçerli. Yardımcıları veya bebek bakıcıları bu yıl istifa edebilir!”
Açıkçası, yıllık burcumu okurken “bebek bakıcın istifa edecek” tarzı bir şey okusam, sinirlerim tel tel olurdu herhalde.
Koskoca yılda başıma gele gele bu mu gelecek diye hayıflanırdım.
Bu kıytırık olayı mı bana reva gördün be astolog teyze diye serzenişte bulunurdum.
Neyse ki Boğa değil, Koç’um (heheytt!)
O yüzden tekrar Koç’a dönelim. Miller’ın ağzından Koçgilllerle ilgili bal damlamaya devam ediyor:
“Koç kariyer konusunda büyük değişimler geçirecek. Bazıları yeni, prestijli bir işe geçecek. Ocak ayı Koç’un kariyeri anlamında mükemmel bir ay olacak”
Yıllık burç okumak insanı strese sokmaz da ne yapar?
Şimdi bu ocak ayı da o kadar yakın ki! Eyvah diyorsun, nasıl yani? Acaba neler olacak? Susan yenge mükemmel olacak başka bir ay bulamadı mı? Şöyle bahar ayları filan... Niye hemen pat diye ocak?
Bekleyip (onbeş gün sonra) göreceğiz bakalım, ne olup bitecek.
Sağol Susan teyze, yine de bahtiyar ettin şu kulunu.
Sayende (daha da) Koç gibi hissediyorum bugün kendimi...

Haberin Devamı

Şehir Atlası

Haberin Devamı

LACHAPELLE PARTİSİ... Şehirde David LaChapelle etkinlikleri hafta sonu da devam etti. Cumartesi gecesi Arhan Kayar’ın evinde LaChapelle onuruna özel bir parti verildi. Ünlü fotoğrafçı son dakikada hastalanıp partiye iştirak edemedi, ama davetliler onun adına da bol bol eğlendi! Geceyi, Amanda Lepore’dan çok daha seksi memelere sahip bir konuk sallandırdı oryantaliyle: Dansöz Nuran Sultan.

BİR YIL SONRA LUCCA... Yaşadığım tatsız olaydan tam bir yıl sonra ilk kez önceki gün Lucca’ya adımımı attım. Asayiş berkemaldi. 

CHILAI HAZIR AMA... Bebek’in merakla beklenen mekanlarından Chilai her şeyiyle hazır. Ama belediyeyle ilgili problemleri olmuş son dakikada, açılışları gecikmiş. Şimdi onları da halletmişler. Ocak ayında açılıyorlarmış. Dört katlı mekanda yok yok. Sushi barı, pastanesi, sanat galerisi, fine dining restoranı, açık havada takılmak isteyenlere hem teras olanağı hem de denize doğru açılan kısmı... Mekanın içini gezdim, gördüm. Ahşap dokulu dekorasyonunu fazla kuzey ve cool buldum. Benim hoşuma gitti, ama Bebek insanı bu aşırı doz kuzey esintisini nasıl karşılar bilemem. 

Bir de Chilai’nin dışardan görüntüsü, ofislerin olduğu bir plazayı andırıyor.

Ya da şık bir butik bir oteli... “Algıda karmaşa” olayı yani.

Buna çözüm bulmaları şart.

Yazarın Tüm Yazıları