Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Güler yüz ve tatlı dil

Güler yüz yılanı gerçekten deliğinden çıkarır. Artık bundan iyice eminim. Ben yılan olsaydım anında çıkardım yani, orası kesin.

Şöyle bir huyum var; eğer birileri somurtuyorsa veya sürekli stres bombası gibi etrafta dolanıyorsa, yanına gidip “Hey dostum gülümse ve ne olursun azıcık rahatla!” diyesim geliyor. Eğer bunu söyleyemiyorsam da, o mekanı acilen terk etmek istiyorum, acilen.
Dayanamıyorum insanların işlerini asık suratla yapmalarına, işyerinde beraber çalıştıkları iş arkadaşlarına kötü davranmalarına veya insan içinde insan azarlamalarına... Bazı insanlar birilerini azarladıkça kendilerini bir şey zannediyor ya, içim kabarıyor. Gülmeyen o yüze, ennn gülen yüzümle toslamak istiyorum anında.
Ben, bir insan işini çok iyi yapamasa da yüzündeki gülümsemeye tav oluyorum. ıyi niyetli çaba beni baştan çıkarıyor, mutlu ediyor ve sanki bazı hataları bile silgi gibi siliyor. Gülümseyerek tüm iyi niyetiyle çabalayan, yaptığı şeyi severek yaptığını düşündüğüm insanı; somurtarak burnumdan getiren insanın yaptığı mükemmel işe bin kere tercih ederim. Edermişim yani. Artık böyle olmuşum. Olduruldum ya da...
Agresif, sinirli, azarcı, sürekli atakta veya defansta, somurtan birilerini görmek iyi gelmiyor bana. Böyle insanların kendilerine de faydaları yok aslında. Kızıma da oğluma da nasihat ede ede ede, en sonunda başardım. Her ikisi de sabah kalkar kalkmaz yüzlerinde kocaman bir gülümsemeyle ve melodisiyle “Günaaaydııın!” diyorlar. Sıkılıp somurtmak yerine, gülümseyerek çözüm bulmayı deniyorlar.
Kendileri de inanamadılar ilk başta; ama gülümsedikçe günleri daha da şahane geçer oldu. Ben de amacıma ulaştım. Gülümsemenin iyileştirici sihirini kanıtladım en sonunda!
SPA’ya gitmek kadar iyi geliyor, gülümsemek. ınsan gevşiyor. Huzurlanıyor. Benim elimde iki adet gülen mutlu surat var. Uğraştım ama değdi. Darısı sizlerin de başına.
Ha bu arada... Siz de gülümseyebilirsiniz, tam şu anda, bu satırda. Kaslarınız açılacak anında. :)
Yonca
“hınzırSıPA”

İKS(X) Kü(Q) ve Dabılyu(W)

Yok böyle bir zulüm! Bu harfler bizim alfabemizde yok; ama bütün uçak bileti rezervasyon işlemlerimizde var.
Peki siz hiç telefonda havayollarında çalışmayan, ıngilizce bilmeyen birine rezervasyon numaranızı kodlamayı denediniz mi? Annenize, teyzenize veya iks kişiye? Öyle zor oluyor ki!
“Fatsa’nın F’si” demek tamam, “Ceyhan’ın C’si” demek de. Ama ya bu üçü? Çok zor inanın.
Geçen gün kuzenimi dinlerken gülmekten öldüm. Kuzenim telefonda birine kodluyor: “Hah yaz sen şimdi, rakamla 5, iki iks... İks diyorum iks, iks. Hah iki tane iks. Hayır yok İ değil hayır. Ya iks yok mu hani? Ah nasıl kodlasam iksrey var hani röntgen... Hayır R değil. Dur dur sakin olalım... Çarpı işareti gibi yahu. Hah evet çarpı koy iki tane, koy. Yazdın mı? Tamam. Hayır T yok dur. şimdi, 5iksiks, Kü. Hayır K değil, Kü küüü! Bi yuvarlak ama alttan çengelli! (Aay ölücem şimdi), rakamla 6 sonra da dabılyu... (Bittiğim andır sıkıysa anlat!) Dabılyu yani iki ve iç içe...”
Daha yazamayacağım.
Gülme krizi tuttu yine..
Yonca
“HeyHeylerinHesi”


Cem Uçan

37 yaşında. Marketing Group’ta ış Geliştirme Direktörü olarak çalışıyor. Çalışmadığı zamanlarda; “7 Pink Floydlar ve 2 Prenses” adlı grupta davul çalıyor, öykü kitapları yazıyor (hatta son kitabı “Başlangıç Noktasına Geri Dön!” Doğan Kitap’tan ağustos ayında çıktı) ve koşuyor.
Son 5 yılda 3 maraton, 4 yarı maraton koştu. Haftada 3-4 gün koşmaya gayret ediyor. Neden mi koşuyor? Koşarken zihni açılıyor. Daha da önemlisi koşarak insanlara yardım etmenin bir yolunu keşfetmiş:
Son 3 yıldır Adım Adım Oluşumu’yla birlikte farklı sivil toplum kuruluşları için koşarak bağış topluyor, farkındalık yaratmaya çalışıyor.
Şimdiye kadar 130 bağışçıdan 20 bin TL’ye yakın bağış toplamış. Bu yıl Avrasya Maratonu’nda 15km koşmayı hedefliyor.

Bekle beni U2!

Geldim. İstanbul’dayım. Kızımla konsere gitmek için geriye kalan saatleri saymaktayım. Feci heyecanlıyım.
Yonca
“kekeme”
Yazarın Tüm Yazıları