Hastalıkta, sağlıkta

“2000 Eylül’ü...
Ailemin ve benim ödümü koparan bir kanser korkusu yaşamışız.
‘Rahim ağzı kanseri’ şüphesiyle yapılan ilk kontrollerde, hastalığın başlangıç aşamasında olabileceği söylenince bize, apar topar ABD’ye gitmişiz...
O günlerde, New York’taki o küçücük odada, mail adresime tanımadığım binlerce insandan gelen mailler ve telefonlarla ben, başka biri oldum.
Tam ikinci bir bebeğe heveslenirken başıma gelen bu olayı, neresinden yakaladığımız henüz bir muammaydı.
Saçlarım gidecek miydi?
Bir daha çocuk sahibi olamayacak mıydım?
Yoksa tek çocuğumu da yalnız mı bırakacaktım?”...
Sonra bunun üzerine Eren Talu’nun Ayşe Arman’a söylediklerini okuyorum...
Bunca badireyi atlatmış, iki çocuk sahibi olmuş, sıkıntılı günleri yaşamış bir çift nasıl olur da birbirlerine bu kadar yabancılaşabilir?..
Bu yüzden Eren Talu’nun koskoca röportajda söylediği tek doğru şey vardı;
“Bir insanı tanımak diye bir şey yokmuş. 23 yaşında tanıdığın insanla 38 yaşındaki aynı değil”...
Yazı müziği: Mustafa Ceceli, Hastalıkta Sağlıkta

Teknoloji şehveti

? Türk hakemlerine büyük haksızlık yaptığımız Dünya Kupası’yla ortaya çıktı. Verilmeyen goller, yanlış kartlar, hatalı ofsaytlar hakem faciası adına ne ararsan var... Neden Türk hakemleri yok diye üzülüyorduk, bu saatten sonra FIFA üzülsün...
? Sevgili dostum Ateş İnce’yle Elif Taşangil’in düğünü Adile Sultan Yalısı’ndaydı önceki gece. Yani atv Reklam, NTV’ye gelin verdi. Düğünün en çok göbek atanı Burcu Esmersoy’du, en beceriksiz halay başı Fuat Akdağ’la Mirgün Cabas...
? Geçen gün motorda giderken elimde Ipad’i gören bir Amerikalı yanıma oturup sormaya başladı; Bilgisayarın var mı? Var... Laptop’un var mı? Var.. Iphone’un var mı? Var... Peki bunu ne diye aldın?.. ‘Teknoloji şehveti’ deniyormuş buna. Ben de ona “Şehvetli bir adamım, Ipad’imi hiçbir şeye değişmem” dedim. Gazeteci olduğumu öğrenince bana kızmaktan vazgeçti.

Kenan’la Kıvanç aynı filmde

Hem Kenan İmirzalıoğlu hem de Kıvanç Tatlıtuğ hayranlarını fazlasıyla memnun edecek bir haber vereyim.
Erkek oyuncular borsasında zirvede olan bu iki isim birlikte film çevirmeye evet dediler.
Haberin bir güzel yanı daha var. Filmi çekecek isim ünlü yönetmen Ferzan Özpetek.
İtalya’da çektiği filmlerle el üstünde tutulan Ferzan Özpetek’in Türkiye’de çekeceği ilk film olacak bu.
Ferzan, Türkiye’ye geldiğinde Kıvanç ve Kenan’la tanıştıktan sonra böyle bir projeye evet demiş.
Aslında filmin bu yaz çekilmesi planlanıyordu.
Ancak Ferzan senaryoyu yetiştiremediği için filmin çekimi ertelenmek zorunda kaldı.
Buna en çok sevinenlerden biri Kıvanç Tatlıtuğ aslında...
Çünkü hem sevgilisi İdil Fırat’ın yanında yaşamak hem de Oxford Üniversitesi’ndeki oyunculuk kurslarına katılmak için 7-8 ay Londra’da yaşamak istiyordu.
Bir sezon boyunca ekranda olmayacak Kıvanç...
Film bu yaz çekilemediği için şimdi bu planını rahatça hayata geçirmeye hazırlanıyor...
Peki film ne zaman çekilecek?
Ferzan Özpetek halen senaryo üzerine çalışıyor.
Senaryoyu bitirdiği anda oyuncuların iş durumuna göre bir plan yapılacak ancak en erken 2011’in şubat veya martı gözüküyor. Bir ihtimal önümüzdeki yaza bile sarkabilir.
Filmin yapımcısına gelince...
“Ezel”de Kenan’la, “Aşk-ı Memnu”da Kıvanç’la çalışan Ay Yapım’dan başkası değil.
İki oyuncuyu ve Ferzan Özpetek’i aynı projeye ikna etmeyi de ancak onlar başarırdı.
Aynı zamanda Ay Yapım’ın ilk filmi olacak bu, sinema sektörüne fazlasıyla iddialı bir giriş değil mi?..

Irkçılık...

America’s Next Top model yarışmasının birincisi siyah model Krista White, “Beyaz erkeklerle beraber olmam. Penisleri pembe bir et parçasını andırıyor, iğreniyorum” açıklamasıyla ortalığı karıştırdı. Irkçılık ve aşağılama, sadece beyazın siyaha ya da erkeğin kadına yaptığı şekliyle tezahür
etmiyor dünyada...

Karşı görüş...

Dün Doktor Mehmet Öz’ün her yaz başı Türkiye’ye gelip bir şeyler satmaya çalışmasını eleştirmiştim.
Bazı okurlar da dedi ki;
“Mehmet Öz, Amerika’da yıllardır Türkiye’yi başarıyla temsil ediyor.
Her fırsatta Türkiye lehine çalışıyor.
O kadar parası var, yazın gelip Türkiye’de çalışmak, tatil yapmak yerine başka ülkelere de gidebilir.
Türkiye’de satacağı kitaptan kazanacağı paraya ihtiyacı mı var”...
Bu da bir görüş tabii...