Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler’in öyküsü

Bir anne ve yedi yavru köpek. Hem de cins olmayan sokak çomarları...

Belki de birçok kişi “Niye başına bela ettin”, diyecektir. Bela ettim çünkü ölmelerine göz yumamadım.

Şimdi de bir belediye barınağına gitmelerine göz yumamıyorum, belediye barınakların durumu ortada, biliyorsunuz.

Derneklerle görüştüm ama hepsi birbiriyle didişmekle o kadar meşgul ki, açıkçası zor durumdaki hayvanları görebildiklerinden şüpheliyim.

İnsan o kadar zor durumda kalıyor ki kime başvuracağını ne yapacağını bilemiyor ve zor durumdaki hayvanlara yardım etmeyenlere hak verir hale geliyor.

Sesimi duyuramıyorum ve tek çarem sizsiniz. Köşenizde onların hikayelerini yayınlarsanız belki bir sahiplenmek isteyen olur. Size çok minnettar olacağım, tabi bizim çomarlar da... ışte bizim çobarların öyküsü:

Bu aileye sahip çıkın

Bu ülkede bir sokak köpeğinin doğurmasının hele hele de bir apartmanın giriş merdiveninin altında doğurmasının suç olduğunu nereden bilsin Pamuk. Bir gecede doğuruverdi sekiz yavrusunu. Onu istemediler ve daha gözleri açılmamış yavrularını bomboş uzak bir araziye attılar. Bir tanesi öldü bebeklerinin, büyük köpekler parçaladı. Geri kalan yavrularını korkuyla, ölmesinler yaşasınlar diye, tek tek aynı yere taşıdı Pamuk. Orada iyi insanlar da vardı. Ona ve yavrularına sütlü ekmekler, haşlanmış kemikler getirdiler. ıstemeyenler ise, “Dünya bizim, buralar bizim, nereye giderse gitsin, alsın yavrularını gitsin” dediler. Yavrularını alıp gitmeyi de bilmez ki Pamuk. Hem nereye gitsin?... Barınakları aramalara kalkıştılar, zehirlemelerle tehdit ettiler. ıyi insanlar çaresiz kaldı, onu ve yavrularını başka bir uzak araziye götürdüler. Götürüldükleri yere her sabah ve akşam yemekler, sular taşındı ama olmadı. Büyük köpekler yerlerini buldu, saldırdılar. Ayağından yaralandı Pamuk. Yaralandı ve yavrularını topladığı gibi tekrar aynı apartmanın bahçesine getirdi.

Bir anne, bir köpek anne, çaresizce çırpınıyordu bebeklerini koruyabilmek için ve bazı insan anneler, kendileri de anne oldukları halde, bu çırpınışa seyirci kalıyor. Hatta bebekleri zehirlemeyi, annenin bulamayacağı çok uzak yerlere atmayı düşünüyordu. Sanırım vicdanları yoktu onların.

Ben Pamuk’u ve yavrularını Veteriner Tıp Merkezi’nden bir ekibe aldırarak aynı yere naklettim. şimdi güvendeler ama sadece bir ay için. Bu bir aylık süre içinde onlara yuva bulmalıyım. Hepsi birbirinden güzel, sağlıklı, besili ve dördü de anneleri gibi kalıcı olarak renkli gözlü, iç dış parazitleri ve ilk karmaları yapılmış yedi yavru. Anne de önümüzdeki hafta kısırlaştırılacak. Tüm masrafları tarafımdan karşılandı.

Şimdi bu köşeden iyi insanlara seslenmek istiyorum, lütfen cins, sokak köpeği ayırımı yapmadan bu aileye sahip çıkın. Hiç değilse bu çilekeş anneyi ve yedi bücürünü bir görmeye gidin.
RUMUZ: İpek

Bebeklerimizle ve anneyle ilgilenirseniz adresleri:
Veteriner Tıp Merkezi
Koza Sokak No:97 Gaziosmanpaşa / ANKARA
Tel: 0312 437 06 06
Bebeklerimizin resimleri de aşağıdaki linkten görülebilir:
http://picasaweb.google.com/ipekeroz

Hayvansever ev arkadaşı aranıyor

Hayvan dostlarımızdan Ceyda’ya ait bir ricamız var...

Bakırköy’de, İDO iskelesine yakın, sahilde, kombili, bahçeli, 3 odalı, bir salonlu, klimalı, dayalı döşeli kaldığımız eve ayda 450 liraya fatura masrafları dahil, hayvansever bayan ev arkadaşı arıyorum. Evimizde balkon ve bahçede baktığımız bir Rottweiler yavrumuz var.

İlgilenenler aşağıdaki mail adresimden ulaşabilirler...
E-MAIL:  c_ergul85@hotmail.com