30 yaş önemlidir

Yaşam süremiz uzadıkça yaşlılıkta geçirdiğimiz zaman da uzuyor. Doğal olarak biz de yaşlılığımızı sağlıklı ve sorunsuz geçirme telaşına kapılıyoruz.

Haberin Devamı

Oysa yapmanız gereken yaşlılık değil orta yaş dönemini uzatmak olmalı. Zamanı gelince nasıl olsa yaşlanacağız ve ne kadar iyi yaşlanırsak yaşlanalım ya kan şekerimizdeki yükselmelerden, tansiyonumuzdaki oynamalardan ya da diz ağrıları, yorgunluklar, uyku kaçmalarından yakınacağız. Önemli olan bu sorunların en az düzeyde olduğu “orta yaş dönemini” uzatabilmektir.
Bunun için bir şeyler yapmaya daha 20’li yaşlarda başlamanız gerekiyor ama o yaşların uçarılığında etkili ve kalıcı önlemler alabilmek pek mümkün olamıyor. Okul bitirmeleri, işe girmeler, evlenip anne olmalar, ilk doğumlar, kariyer telaşlarının hepsi 20?30 yaş aralığına sıkışıyor. Bu hayhuy içinde kendinize zaman ayırmak mümkün olmuyor, olamıyor. İşte bu nedenle 30 yaş virajında alınacak önlemler, yapılacak işler önemli hale geliyor.

Haberin Devamı

SAĞLIĞA YATIRIM İÇİN EN İYİ ZAMAN

Aslında 30 yaş kadınlar için de erkekler için de kritik bir sağlık virajı değil. Eğer ciddi bir hata yapılmazsa 30?40 yaş aralığında ?sürprizler dışında- önemli bir sağlık sorunu çıkmıyor. 30 yaş virajı daha çok geleceğe yatırım yapmak ve gençlikte geçirilen süreyi uzatmak bakımından önem kazanıyor.
Bu dönem metabolizmanızın yavaşlamaya başladığı, kemik güçlenmesinin yerini kemik kaybına bıraktığı, biriktirilen cilt yanlışlarının kötü sonuçların ortaya çıktığı, psikolojik gelgitlerin sıklaştığı, hormonal iniş çıkışların çoğaldığı bir yaşam aralığı olarak kabul ediliyor. Bu dönemde saç ve tırnak problemlerine, kansızlığa, tiroid hastalıklarına, cilt sorunlarına sık rastlanıyor. Bu nedenle 30 yaş virajına girerken biraz dikkatli olmak, virajı fırsat yapmaya çalışmak gerekiyor.

TİROİDE DİKKAT EDİN

Otuzuncu yaşını kutlayan kadınlar için önemli bir nokta da tiroid fonksiyonlarının da zaman zaman değerlendirilmesidir. Bu yaş grubunda tiroidin bozulma eğilimi artıyor. Başta Haşimoto hastalığı olmak üzere bağışıklık sorunu nedeniyle ortaya çıkan tiroid hastalıklarına bu dönemde daha sık rastlanıyor. Tiroiditler dışında nodüller ve diğer guatr tiplerine de 30?40 yaş aralığında beklenenden daha fazla rastlanıyor. Tiroid bezi incelemeleri yapılırken sadece kan analizleriyle (T3, T4, TSH) yetinmemek gerekiyor. Çünkü guatr veya tiroid nodülü olmasına rağmen, tiroid fonksiyonlarının bozulmayabileceği durumlar da var. Bu durumlar ultrasonografik bir değerlendirme yapılmazsa gözden kaçıyor.
Tiroid bezinin fonksiyonunu bozmayan bir nodülde kanser ortaya çıkabiliyor. Özellikle kilo vermekte zorlanan ya da durup dururken zayıflayan, cilt kuruluğu, yorgunluk, halsizlik, çarpıntı, kabızlık gibi şikayetlerden yakınanların tiroid hastalıkları bakımından daha uyanık olmaları gerekiyor.

Göz-kulak-diş muayeneleri şart

Benim önerim 30’lu yaş virajını dönen herkesin, sadece kan analizleri ve görüntüleme incelemeleriyle yetinmeyip, detaylı bir göz, kulak ve diş sağlığı kontrollerinden de geçmeleridir. Toplum olarak özellikle diş sağlığı konusunda dikkatsiz ve ihmalkâr davrandığımızı hatırlatmak isterim.
Bu döneme adım atanların, özellikle genç hanımların en çok merak ettikleri şeylerden biri de hangi destekleri kullanmaları gerektiğidir. Eğer iyi besleniyor, sağlıklı şeyler yiyip içiyorsanız çok özel bir destek programı oluşturmanızı tavsiye etmiyoruz. En güçlü antioksidan savunmanın sebze ve meyvelerle sağlanabileceğini bir kez daha hatırlatalım. Özellikle cildine, belleğine, bağışıklık sistemine güç vermek isteyen biriyseniz destek planınızın içine CoQ10, Omega-3, folik asit gibi faydalı olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmış destekleri koyabilirsiniz.
Unutmayın! 30 yaş virajı, orta yaş döneminizin daha kaliteli, keyifli, huzurlu olmasını sağlayacak en önemli dönemdir.

Sağlık kontrellerini başlatın

30 yaşı takiben sağlık kontrollerini de daha düzenli hale getirmeniz gerekiyor. Bir sağlık dosyası tutmak ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak da önemli bir nokta olarak kabul ediliyor. Bu kontroller kolesterol yüksekliğinden şeker tehdidine, kanser belasından damar sertliğine kadar birçok problemin erken dönemde tanınmasını sağlıyor. Kadınların her yıl en az bir kez jinekolojik değerlendirmeden geçmeleri, PAP Smear testlerini yaptırmaları, elle göğüs muayenelerini birer ay arayla tekrarlamaları öneriliyor. Erkeklerin de 2?3 ayda bir el ile testislerini değerlendirmeleri gerekiyor. Ayrıca hormonal ve metabolik profiller de bu check-up’lar sayesinde daha iyi anlaşılıyor.
Bu yaş grubu kadın ve erkeklerin hormonal yönden de incelenmeleri gerekiyor. Bu dönem her iki cins için de hormonal olgunluğun en iyi ve dengeli dönemi olarak kabul ediliyor. Bununla birlikte kadınlarda da erkeklerde de hormon değerlerinin, yumurtalık fonksiyonları ve yapısal incelemelerinin takibi yararlı bulunuyor.

Kilo okulunda bu hafta

Yaşasın Hayat Kliniği’nde her çarşamba düzenlenen “kilo yönetimi-sağlıklı beslenme” seminerleri sürüyor. Bu haftanın konusu “İdeal vücut kompozisyonu”. Konuşmacı beslenme ve diyet uzmanı Seren Aksüs. (0 212) 236 73 00’dan yerinizi ayırtabilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları