Gülse’nin son keşfi

Güncelleme Tarihi:

Gülse’nin son keşfi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2012 21:00

“Avrupa Yakası” ile sektöre yeni şöhretler kazandıran Gülse Birsel, “Yalan Dünya” için de boş durmadı. Birsel’in son keşfi Gupse Özay, Kanal D’nin yeni sezon bombası ile oyunculuk kariyerinin startını verdi. Dizide Nurhayat karakterini canlandıran ve performansıyla daha ilk bölümde dikkatleri üzerine çeken Özay, “Gülse Hanım’ın hayrandıydım. Hatta onun bir gazete röportajı dört senedir odamın duvarına asılı” diyor.

Haberin Devamı

Ege Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü’nden mezun olmuş, sonra bir süre reklam yazarlığı yapmışsınız. Peki oyunculuk sevdası ne zaman başladı?                        

- Evet, dört sene reklam yazarlığı yaptım. Ama onun öncesinde dizi setlerinde de çalıştım. Aslında yapmadığım iş kalmadı diyebilirim. “Ne yapayım?” diye düşünme halindeydim devamlı. Reklam yazarlığına devam ederken komediye meyilli olduğumu fark edip “Neden televizyona da bir şeyler yazmıyorum” dedim. Kendim yazarsam, ileride kimse bana rol vermese bile ben kendime rol veririm gibi bir düşüncem vardı.
    
  Oyunculuk önceden aklınızın bir köşesine yerleşmiş yani...                 

- Evet, oyunculuğun pek de uzağında değildim. şahika Tekand’ın Stüdyo Oyuncuları’na gitmiştim bir dönem.  
  
BEYAZ SHOW İÇİN DE İLK KURŞUNU O ATTI          
       
* Gülse Hanım sizi nasıl keşfetti peki?      

- Psikolog Serisi adlı bir skeç grubumuz vardı. Oyun videolarımızı internete koymuştuk. Gülse Hanım o videoları görmüş ve seçmelere çağrılmamı istemiş. Ben de kendisinin çok büyük hayranıyım. Bir rol model belirlersiniz ya, Gülse Hanım da benim rol modelimdi. Bir de evrene mesaj göndereyim diye onun bir gazete röportajını duvarıma asmıştım. Dört senedir o röportaj asılı odamda. O yüzden, seçmelere çağrıldığımda, bu iş olmasa bile onunla tanışırım diye gittim. Karakteri verdiler. Ezber yapılması gerektiğini bilmiyordum, doğaçlama yaptım. Sanırım doğaçlamada pırıltılar gördü, “bu kız bu işin altından kalkar” dedi, kabul etti.

* Bu skeçler “Oldu Teşekkürler” adıyla “Beyaz Show”da yayınlanıyor artık değil mi?

- Evet, psikolog serisini “Oldu Teşekkürler” olarak “Beyaz Show”a adapte ettik. Gülse Hanım benim videomu Beyazıt Bey’e (Öztürk) gönderiyor, böyle bir kızla görüşüyoruz diye. O da bu işi beğenip bizi çağırıyor. Yani orada da ilk kurşunu atan Gülse Birsel oldu.

ROLÜ ALMAYI HİÇ BEKLEMİYORDUM 

* Siz kendinize güveniyor muydunuz; ben rolü alırım diyor muydunuz?   

- Açıkçası kendime güvenmiyordum. Muhteşem oyuncular var ekipte sonuçta... Onları düşününce çok korktum.

* İlk bölümün sonunda sosyal medyada size övgüler yağdırdılar. Bu başarıyı bekliyor muydunuz?

- Hayır, onu da beklemiyordum.

* Neden?

- Çünkü çok kısa bir sahnem vardı.

* Seyirci sizi neden bu kadar sevmiş olabilir? Bir fikriniz var mı?

- Belki de doğal olmamı sevmişlerdir. Çünkü işin matematiğini bilmiyorum ve içimden geldiği gibi oynuyorum. Bir de no name oyuncuları çok seviyor Türkiye. Yeni kahraman edinip sahiplenmeyi seviyorlar. ınşallah böyle devam eder. Çok da havaya girmiyorum, korkuyorum.

İLK SAHNEDE ELLERİM TİTRİYORDU

* Nurhayat, hamarat bir ev kızı. Sizin eliniz ev işlerine yatkın mıdır?

- Hayır. Hem de hiç... Evim her zaman dağınıktır. Saçımın, makyajımın da alakası yok Nurhayat’la.

* Sizden bu kadar farklı bir karakteri nasıl böyle kolayca yaratabildiniz o halde?

- Gözlem yapmayı çok seviyorum, böyle kadınları da çok incelemişim ki Nurhayat içimden çıkıverdi. Nurhayat’ı sevdim de ama... Evlilik merakı olan, daha evlenmeden çocuğunun sünnetini düşünen bir kadın. Hoşuma gidiyor onu canlandırmak.

* Senaryoyu okuduğunuzda, Nurhayat hakkında ilk ne düşündünüz?

- Valla, ilk okuduğumda kendim de güldüm ona... Çoğu annenin gelin adayı olarak bayılacağı, titiz, hamarat bir kız denince aklıma hemen danteller, kuyumcu dükkanının camına yapışan kadınlar geldi. Ben bu tipi coştururum dedim.

* İlk oyunculuk deneyiminizde sette zorlandınız mı?

- İlk sahnede ellerimin titremesini nasıl saklarım diye düşündüm. Ama herkes o kadar destek oldu ki, zorluk çekmedim. Zaten yönetmenimiz de çok iyi, aksi yönetmenlere hiç benzemiyor. Çok keyifli bir set. Bir de neredeyse herkes benim gibi ızmirli... Mutluyum...

Haberin Devamı

İNSANIN KENDİNE GÜLMESİ GÜZEL BİR ŞEYMİŞ

* İlk bölümü ekipçe izlediniz. Ekranda kendinizi nasıl buldunuz?

- Heyecandan pek algılayamamışım orada aslında... Eve dönünce tekrar izledim, güldüm. ınsanın kendisine gülmesi güzel bir şeymiş... “Aaa, deliye bak!” diye diye güldüm.

Haberin Devamı

NURHAYAT’A BENZEMEM KAÇINILMAZ

* Nurhayat fazlasıyla dominant bir karakter. Sizi de etkisi altına almasın yavaş yavaş...

- Çok enteresandır, normal hayatta da onun gibi konuşmaya başladım aslında. Arkadaşlarım “yapma, lütfen” diyor. Mesela normalde tatlıyla hiç aram yoktur, geçtiğimiz gün bir pastaneden poğaça alırken un kurabiyelerini gördüm ve “Bunu nasıl yaptınız?” diye sorarken buldum kendimi! Galiba etkilenmem kaçınılmaz.

                                                                         

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!