Türkiye'den uzaklaşmak iyi geldi

Güncelleme Tarihi:

Türkiyeden uzaklaşmak iyi geldi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2013 03:07

Kenan Ece, artık “A.Ş.K.” kadrosunda... Başarılı oyuncu, Aslı Tandoğan’ın oynadığı Şebnem karakterinin eski nişanlısı Hakan olarak ekibe katıldı.

Haberin Devamı

* 2013 senin için nasıl geçti?

- Güzel, hareketli... Tiyatroda “Islah Evi ile sezonu kapattık. Şimdi de “A.Ş.K.” var.

* Üstelik “A.Ş.K.”a sonradan dahil oldun...


- Evet. Aslına bakarsan ocak ayına kadar yeni bir iş yapmak istemiyordum, niyetim biraz ara vermekti. Kafamda bir film vardı, onu yazıyordum. Bu arada yurtdışındaki kontaklarımı tazelemek istedim, bir yolculuğa çıktım. Tam bunları yaparken “A.Ş.K.” geldi. Baktım proje güzel. “Tamam” dedim.

* Önceden başlamış bir işe girmek risk gibi gelmedi mi?


- Hayır, çünkü işi çok beğendim. Ayrıca Hakan karakteri şak diye dizide başköşeye oturmadı, ufaktan ilerliyor. Karakterin rengi, gidişatı biraz bana, biraz senaristlere bağlı olarak gelişecek.

* Hakan, Şebnem’in eski nişanlısı. Nasıl geri dönüyor?

- Herkes gitmeye, kaçmaya çalışırken o geri dönüyor çünkü kendisi herkesten önce kaçmış. Şebnem’in hastalığı sırasında çok çabalamış. Şebnem’le beraber o da aşkı da yıpranmış. Aşkıyla ilgili tereddüde düşünce de uzaklaşmak için Amerika’ya gitmiş. İki yıl kendini dinlemiş ve karar vermiş ki hâlâ Şebnem’e âşık. Ama o gittiğinde Şebnem de armut toplamamış, hayatında yeni şeyler olmuş. Kerem’e âşık olduğunu hissediyor Şebnem. Yani işler Hakan’ın umduğu gibi olmuyor.

* Bu bir erkek klişesi değil mi? Ne kadar da rahat bırakıp gidiyor...

- Aslında bu rahatlık da değil, Hakan için gitmek zor bir seçim. Sonradan farkına varıyor ki hâlâ aynı kadına aşık, geri dönüyor. Aşkını geri kazanmak için de elinden geleni ardına koymayacak.

* Hakan’ı okudukça üzülmüyor musun?


- Üzülüyor muyum bilmiyorum ama empati kurabiliyorum. Anlayabiliyorum onu. Çünkü bazen gerçekten insan kendiyle baş başa kalmak istiyor.

* Sana da arada geliyor mu böyle çekip gideyim hisleri?

- Geldi işte... Ben de bu senaryo geldiğinde yurtdışındaydım. İş nedeniyle döndüm.

* Senin kaçış sebebin neydi?

- Türkiye’den uzaklaşmak, biraz yazmaya odaklanmak istememdi sebep... Uzaklaşmak çok da iyi geldi, kafamdaki sesler netleşti.

* Bu yorgunluğun kaynağı ne peki?

- Yurtdışından döndükten sonraki dört yıl boyunca diziler ve tiyatro çok fazla zamanımı almıştı.

* Tam da nefes alacağım derken “aranılan adam” olmak canını sıkmadı mı?

- Açıkçası senaryo geldiğinde biraz burun kıvırdım. Çünkü en azından ocak ayına kadar boş olmak istiyordum. Ama gelen iş çok cezbetti beni. Doğru bir toptu, o topa çıkmazlık edemezdim.

KERİMAN HALİS BÜYÜK HALAM

* Tiyatro devam edecek mi?


- Mustafa Üstündağ, bu sezon da “Merhamet”te oynuyor. Üstelik Ecem hamile. O yüzden tiyatro biraz askıda.

* Bir de “Gulyabani” filmi var, onu es geçmeyelim.

- “Gulyabani”de konuk oyuncu olarak yer aldım.

* Kuzenin Deniz Uğur ile oynuyorsun. Kuzen olduğunuzu nasıl oldu da bu kadar geç öğrendik biz?


- Valla biz de geç fark ettik! Türkiye’ye dönmeden kısa süre önce, Deniz’in kuzeni Melis’le tanıştım. Melis de ikinci göbekten kuzenimmiş ama tanıştığımızda akraba olduğumuzu bilmiyorduk. Konu Keriman Halis’ten açıldı, o zaman anladık. Sonra “Deniz Uğur da kuzenim” dedi, Deniz’le ondan sonra tanıştım.

* Kim kimin nesi, kafam karıştı!

- Keriman Halis büyük halam. Babam ile Deniz kuzen çocukları. Keriman Halis’in kardeşi dedem. Dedemle Deniz’in babası Mete Uğur, kuzenler. Soy bir yerde birleşiyor. Özünde Deniz ile ikinci göbekten kuzeniz.

BEN AŞKIN OLGUNLUK EVRESİNİ YAŞIYORUM

* Biraz da aşktan bahsedelim. Aşık Kenan nasıl biri?


- Düşüncelerimin çoğu tek bir kişide odaklanıyorsa, buna aşk deniyor zaten. Heyecanlanıyorsun, içinde kelebekler uçuşuyor. Bir süre sonra o hâl yerini başka bir hale bırakıyor.

* En son ne zaman hissettin kelebekleri midende?

- İki yıl önce.

* Artık hissetmiyor musun?

- O kelebekler yok olmuyor, arada yine çıkıp duruyor. Ama ben o ilk andaki heyecandan bahsediyorum. İki yıl önceki o ilk dönem işte anlattığım...

* Ya o dönem bitince?

- İlk baştaki hâl, deli halin. Aklını kaybetmişsin gibi sürekli o insanı düşünüyorsun. Sonra artık saatlerce telefonda konuşmuyorsun, olay sakinleşiyor. Fark bu. Olgunlaşıyor.

* Sen hangi evredesin?

- Olgunluk evresi.

Haberin Devamı

II. BEYAZIT OLMAYI ÇOK İSTEMİŞTİM

Haberin Devamı

* “Da Vinci’s Demons” dizisi için audition kasedi gönderdiğin doğru mu?

- Evet. Diziye ikinci sezonda katılacak II. Beyazıt karakteri için benimle birlikte Türkiye’den birkaç oyuncu daha audition verdi. Ben çok yaklaştığımı hissediyordum. Güzel bir heyecandı, değerlendirilmesi bir hafta sürdü. Her gün heyecanla bekledim, olmadı.

* Yerine kim seçildi?


- Bildiğim kadarıyla Türkiye’den biri seçilmedi. Ama bir dahaki sezon yeni Türk karakterlerin gireceğini söylediler.

HATİCE'Yİ TANIMLAYAN KELİME 'ŞAHANE'DİR

* Hatice (Aslan) Hanım senden çok güzel bahsediyor. “Kokusunu sevdiğim bir erkek” diyor. Tüm bunların yanında sevenlerinin kendisine “Hatice Teyze” demesi sinir bozucu değil mi?

- Açıkçası canımı sıktığı bir dönem olmuştu ama bu evrede insanların ne dediği beni pek ilgilendirmiyor artık.

* Hatice Hanım’ı tanımlamak istersen hangi kelimeyi seçersin?

- Şahane! Şahane bir kadın.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!