20 yaşında terk etti beni vefasız

Güncelleme Tarihi:

20 yaşında terk etti beni vefasız
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2010 00:00

Son dönemde müzik dünyasına damgasını vuran birçok şarkının altında onun imzası var. Yıllarca beste yaparak hayatını kazandı, sonunda kendisi de şarkıcılığa soyunup “Buz” adlı bir single çıkardı. Tabii müzik listelerinin zirvesine yerleşmesi de sürpriz olmadı. Ve genç müzisyenin bu başarısı, geçtiğimiz hafta aldığı Altın Kelebek ile taçlandı. Popun yeni ‘beste fabrikatörü’ Soner Sarıkabadayı ile o şarkıları nasıl yazdığını ve müzik yolculuğunu konuştuk.

Haberin Devamı

37. Altın Kelebek TV Yıldızları Yarışması’nda En İyi Çıkış Yapan Sanatçı dalında ödül kazanan dört isimden biri oldunuz. Neler hissediyorsunuz? 

- Çok mutluyum. Çünkü Altın Kelebek’te kazananlar, okur oylarıyla seçiliyor. Bir de 37 yıldır süren büyük bir organizasyon. Birçok kişi gibi benim de ödül almak istediğim bir yarışmaydı. Aslında ben duruma biraz da dışarıdan bakmaya çalışıyorum. Mesela aldığım bu ödül, 2009’un ödülü. Eğer bünyeni o zamana konsantre edersen, yeni şarkılarla arana o şarkıları ve o ödülleri koyarsın. Bu yüzden önüme bakıyorum. Benim aşık olduğum şey, yeni şarkılar.

Ama biraz şımarmak sizin de hakkınız...            

- Hayır işte, ben bir şarkı yazarı olarak öyle düşünmüyorum. Bunun mütevazılıkla da ilgisi yok. Derdim yeni şarkılarım olduğu için aklımın orada kalmasına izin vermiyorum. Bu ödüllerin her biri bir sınav. Konsantrasyonunuzu bozabilir. Ben konsantre kalmaya çalışıyorum. İstiyorum ki, düşüncelerinde benim için pozitif gelecek planları yapan insanları mahcup etmeyeyim.

Bu mahcubiyet durumunuz da nedir böyle? Sürekli mahcupsunuz!

- Küçükken mahcup oldum bir kere herhalde! (Gülüyor) Benim için çok önemli bir durum mahcubiyet. Mahcup etmemeli, mahcup olmamalıyım. Bu yüzden hayatımda birçok şey nettir. “O böyle anladı, şu böyle anladı” olmasın diye. İnsanların bu işe ne kadar aşık olduğumu, ne kadar uğraştığımı ve getirisini uzun süredir beklediğimi anlamalarını istiyorum. Ama sektörümde bunu anlayabilecek olan çok az insan var.

Şöhretten kaçmak gibi bir durumunuz var mı?   

- Senelerdir şarkı yaparak hayatımı kazanıyorum. Hiç kimse tanımıyorken, banka memurları beni tanıyordu. Şöhret olduktan sonra bu durumu yaşayamazsın. Bu benim için önemliydi, sadece adımı soyadımı bilsinler istedim. Bunu da ‘sadece besteciyken’ başardım.

ASLINDA YAVAŞ İLERLİYORUM

Altın Kelebek’le birlikte kaç ödülünüz oldu?

- Pal FM’den Yılın Şarkısı ödülünü almıştım. “Açık Adres” ile Kral TV’den En İyi Beste ödülü geldi, şimdi de Altın Kelebek’te En İyi Çıkış Yapan Sanatçı oldum. Anlattıkça daha da mutlu oluyorum. Siz törene katılamayacaksınız diye ödülün başkasına verildiği törenlerden ziyade, bu tarz ciddi ödüller bizi çok mutlu ediyor.

Çok hızlı bir ilerleme kaydettiğinizi düşünüyor musunuz?

- Hızlı gibi görünse de, aslında çok yavaş ve kendinden emin adımlar atmaya gayret gösteriyorum.

Murat Boz, Demet Akalın, Sertab Erener, Murat Dalkılıç derken arada kendinize de şarkı besteleyip “Pas”ı çıkardınız. Albüm 3,90 liraya satılıyor, nasıl gidiyor satışlar?

- Çok iyi. D&R listelerinde üçüncü sıraya kadar yükseldim. Albümün fiyatı çok ucuz. Daha çok satacak, bunu biliyorum.

Şarkı almak için artık sanatçılar kapınıza mı dayanıyor?

- Benimle denemesi ve yanılması olan sektörümdeki diğer arkadaşlarım olumlu sonuçlar almışlar ki, birlikte çalışmaya devam etmek istiyorlar. Murat Boz ile ilk defa “Uçurum”da çalıştım. Murat Dalkılıç “Kasaba”yla çıkış yaptı, “La Fontaine” ile de başarılı olunca “Külah” adlı bir şarkı daha yaptık. Sibel Can’la da bir şarkıda çalıştık, şimdi yeni albümü için benden şarkı bekliyor...

BU ŞARKILAR KALPTEN ÇIKIYOR

Son dönemde müzik dünyasına damgasını vuran pek çok şarkının altında imzanız var. Peki bu şarkılar nasıl çıkıyor?


- Kalpten çıkıyor. Ne stüdyoyla ne de gitar çalışmakla alakası var. Sabit konsantrasyon gerektiriyor. Ben aşık olduğum işi yapıyorum, bu yüzden konsantre olarak şarkıları yazıyorum.

İlk çalışmanız “Buz” single olarak çıktı. O single olmasa başarılı olabilir miydiniz?

- Hayır. “Buz” çok bekledi, çok sabretti. Kimseye dinletmemiştim. Bunun için de ayrıca çok mutluyum. 10 sene bekletince, 10 senelik hukukumuz bunu gerektirdi...

“Buz”dan vazgeçememişsiniz ama “Açık Adres”ten vazgeçtiniz.

- “Açık Adres”i Sertab Erener’den daha iyi okuyabileceğimi düşünseydim, vermezdim. Ama “Buz”u herkesten iyi söylerim. Bu böyle bir hukuk. “Buz”u birinin benim gibi söylemesi için aynı kızı sevip aynı acıyı çekmesi lazım. İçinin öyle yanması lazım...

BUZ’U YAZDIĞIM SEVGİLİM GEÇEN YAZ PARİS’TE EVLENDİ

Kimdi içinizi yakan bu kız?


- 20 yaşındaydım, terk etti beni o vefasız...

İlk sevgiliniz miydi?

- Her şeyi paylaştığım ilk sevgilimdi. Geçti şimdi tabii ama o zamanlar ilk kez sevmiş, her şeyi yaşamış ve ayrı kalmıştım. İşte o dönemde kendimi “Buz”la serinletebildim. Gittiği için üzülmedim ama, kendimi anlatamadığıma üzüldüm.

O sevgiliniz “Buz”u ona yazdığınızı biliyor mu?

- Evet, haberi var. Şarkıyı yaptıktan sonra ona da çalıp söylemiştim. Geçen yaz Paris’te evlendi. Garip bir şekilde, ben de “Buz”u geçen sene eylül ayında çıkardım. Tesadüf işte...

Single çıktıktan sonra ne dedi?

- “Çok süper olmuş” dedi. Beni hâlâ çok sever zaten...

Haberin Devamı

FIRSATÇILIK, YETENEĞİNDEN ŞÜPHESİ OLANLARIN İŞİ

Her isteyene şarkı veriyor musunuz?


- Sesine olmayan, kimliğine uymayan şarkıları vermem. Ayrıca şarkıları dinlettiğim insanlara da “Al bunu” demem. O şarkının kısmetine karışamam ben. Ticari olarak da fırsatçı değilim. Yeteneğime çok güveniyorum ve şarkı yazarak hayatımı kazanabilirim. Fırsatçılık, yeteneğinden şüphesi olanların işi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!