Rukiye'den albüm

Güncelleme Tarihi:

Rukiyeden albüm
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2008 09:38

'Yol Arkadaşım' dizisinin Rukiye'si Goncagül Sunar albüm hazırlığında.

Haberin Devamı

Goncagül Sunar, şu sıralar Kanal D’nin sevilen dizisi “Yol Arkadaşım”daki Rukiye rolüyle izleyiciyle buluşuyor. Dizinin cahil, çok konuşan gelini Rukiye’yi tüm antipatik karakter özelliklerine rağmen halka sevdirmeyi başaran Sunar, “Yol Arkadaşım”daki gelişmelerden geçen yıl yaptığı evliliğe, çocuk özleminden çıkarmaya hazırlandığı albüme kadar hakkında merak edilen her şeyi Kelebek’e anlattı.

- “Yol Arkadaşım” dizisi onca yapım arasından sıyrıldı ve çok beğenildi. Öncelikle biraz Rukiye karakterinden bahseder misiniz?

Ben evin gelini Rukiye rolündeyim... Bu dizi aslında Egeli kadınları ve Ayla'nın hikayesini anlatıyor. Bir babaanne, süt anne, bendeniz Rukiye, hala ve yengeler, aynı evin içinde yaşıyorlar. Ayrıca benim eşim, eşimin kardeşi, Naile ve Ayşen de o çatı altında...

- Erkekler bu dizide biraz daha mı geri planda?

Rukiyeden albüm
Evet, doğru... Erkekler daha geri planda ve pasifler. Hayatta kaybetmiş tipler. Kadınlar ise daha dominant ve daha dediğim dedik... Çok eğlenceli, kendi özgürlüklerini ilan etmiş kadınlar hepsi de. Bu kadınların etrafında dönüyor hikayeler. Ayla (Özge Özberk) evin torunu... Eşi onu aldatınca, çocuğunu yani “yol arkadaşı”nı alıp şehirden kasabadaki evine dönüyor. Onun gelişiyle ev ahalisinin hayatı değişiyor ve hikaye başlıyor.

Haberin Devamı

- Rukiye enteresan bir tip...

Evet, öncelikle çok cahil... Evin içinde kendine göre bir düzen kurmaya çalışan, Ayla'yı da fena halde kıskanan bir kadın... Öte yandan hayata bağlı, keyifli, renkli, algıları açık, girişken, bazen dengesiz, sonra görme, zaafları olan bir kadın. Aslında o kadar tanıdık ve bildik bir kadın ki... Tam da benim eleştirdiğim kadın tipi işte...

- Neleri eleştriyorsunuz o tarz kadınlarda?

Mesela iki çocuğu var; bir kız, bir erkek... Onları birbirinden ayırıyor. Bu genel bir portredir bu ülkede. Oğullar kızlardan ayrılır hep ve büyüdüklerinde de erkek çocuklarının egosu kızlardan çok daha yüksek olur. Bu durumu bu tip anneler yaratıyor. Ben de öncelikle bunu eleştiriyorum. Bu tip kadınlarda eleştirdiğim diğer şey, hayatlarını kadın programlarına göre belirlemeleri! Gazete sayfalarını sadece sanatçıların kıyafetlerini görmek ve magazin haberlerine bakmak için açarlar. En yakınlarıyla bile rekabete girebilen, bazen tehlikeli olabilen kadınlar. Gerçi onların değişmesi pek mümkün değil, belki de bu şekilde mutlu oluyorlardır.

Haberin Devamı

- Rukiye ile aranızda hiçbir ortak nokta yok mu?

Rukiye'nin bana tek uyan tek özelliği, hayat enerjisinin yüksekliği... Gerçi Ayla ile bir çekişme yaşıyorlar, ama Ayla da melek gibi bir karakter değil! Rukiye, kendi hayallerini Ayla'nın gerçekleştirdiğini görüyor, başarısını ve mutluluğunu kıskanıyor.

- Tüm olumsuz yanlarına rağmen Rukiye izleyici tarafından çok sevildi. Onu sempatik gösteren ne peki?

Antipatik gibi dursa da sempatik ve lokomotif bir karakter olduğu için sevildi. Gerektiğinde anaç, gerektiğinde kocasına karşı bilmiş ve sert bir kadın. Lafını esirgemeyen biri... Bu özelliklerini seviyorlar işte.

- Dizi Ayvalık'ta çekiliyor, değil mi?

/images/100/0x0/55ea650cf018fbb8f87d1ace

Evet, Ayvalık-Cunda'da yapıyoruz. Bizim çekim yaptığımız ev Ermeni papazına aitmiş. Çok enteresan, çok hoş yerler... Ama biz o kadar yoğun çalışıyoruz ki, yorgunluktan tüm o güzellikleri görmeye halimiz kalmıyor. İnanılmaz güzel kafeler, balıkçılar var. Çekim yaptığımız yere yakın Hayat Bahçesi diye bir yer var mesela... O kadar güzel bir yer ki! Kapısına kırlangıçlar yuva yapmış, kediler, köpekler dolaşıyor, koca üzüm salkımları kafandan aşağı sarkıyor. O kadar huzurlu ki... Buraya geldiğinizde anlıyorsunuz büyük şehirde yaşanan telaşın aslında ne kadar anlamsız olduğunu. İnsan burayı gördükten sonra hayatını bile değiştirebilir.

Haberin Devamı

- Siz de düşündünüz mü hayatınızda radikal bir değişiklik yapmayı, İstanbul’dan ayrılmayı?

Açıkçası, Cunda'da geçirdiğim günler sonunda, hayatımı başka bir yere taşıyabileceğimi anladım. 30’lu yaşların ortalarında böyle bir istek doğdu. Mesela burası olamıyorsa Burgazada olur. Oraya da bayıldım. Hem İstanbul'a sadece bir saat uzaklıkta. Belki oradan başlayabilirim.

- Üzerinden çok zaman geçmesine rağmen “Çemberimde Gül Oya”daki Canan Cansev karakteriniz de hafızalardan silinmedi. Onun için ne diyeceksiniz?

O bambaşkaydı... Benim reenkarnem gibi... Böyle bir kadın gerçekten yaşamış mı diye çok düşünürdüm ben.

- Konsomatristti Canan Cansev...

Evet, pavyonda şarkı söylüyordu ama müşterilere içki içirmek için konsomatristlik de yapıyordu; yatmadan... Bir şey söyleyeyim mi, bu Rukiye ondan daha cadı. Canan o durumunun içinde bile masumiyetini, iyi kalpliliğini koruyan bir kadındı.

Rukiyeden albüm
- Duyduğuma göre oyunculukla yetinmeyip müziğe de el atmaya karar vermişsiniz. Albüm hazırlığındaymışsınız. “Sözler Verdim” şarkınızı internette dinledim hatta. Ne zaman çıkıyor peki bu albüm?

Evet, albüm hazırlığında olduğum doğru. Şarkıyı beğendiğine de çok sevindim, teşekkür ederim. Ama o proje biraz yavaş ilerliyor. Haftanın 5 günü 90 dakikalık dizi için çalışıyoruz. Bu ne sinema, ne tiyatroya benziyor. Tiyatroda oyununu oynarsın biter, sinemada biraz daha oyuncuya dikkatli davranırlar. Bu dizi başladığından beri hayatım iptal... Boş vakit bulabilirsem, bestelerimi bitirmeyi ve gitarımla biraz çalışma yapmayıı istiyorum. Burada müzisyen arkadaşlarım var ama zamansızlık yüzünden onlarla da çalışamıyoruz.

Haberin Devamı

- Ne tür bir albüm olacak?

Herkesin dinlemekten zevk alacağı, sade parçalar olacak içinde... Bir ara girip stüdyoya tüm parçaları bitireceğim. Ben canlı çalıp söyleyebilen biriyim. Canlı performansa varım, bunun için Beyoğlu'ndan birçok teklif aldım, ama kendimi tam hazır hissetmeden çıkmayacağım sahneye...

- Yapmayı düşündüğünüz program kafanızda şekillendi mi?

Bir gitarist arkadaşımla güzel bir program yapacağım. Ama şu sıralar hayatım çok hızlı değişiyor. Araya çocuk sokarsam, belki de hamileyken bunu yapabilirim. Çocuk bunu engellemeyecek yani...

 

Dizi bitince anne olacağım

- Kimselere duyurmadan evlendiniz bir de siz... Ne kadar oldu imza atalı?

Bir yıl oldu... Büyük bir aşk yaşadım ve evlendim. Şimdi çok huzurluyum ve bu huzuru eşime borçluyum. Onun varlığı bana güç veriyor.

- Eşiniz ne iş yapıyor?

Eşimin adı Marsel Zalma... O bir ses mühendisi.

Haberin Devamı

- Yabancı mı?

Musevi... Onun ailesini ve farklı bir kültürü tanımak da bana heyecan veriyor.

- Aşkta dinin, dilin, ırkın önemi yok...

Evet, asla önemi yok. Ailesi de çok sıcak bir şekilde kucak açtı bana. Dizinin bitmesine doğru bir çocuk düşünüyorum, inşallah olur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!