16 yaşındayken Gorki okurdum

Güncelleme Tarihi:

16 yaşındayken Gorki okurdum
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2008 00:00

Ebru Destan, 16 yaşındayken yaşıtlarından çok daha farklı bir hayatı olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

EBRU DESTAN FOTOĞRAFLARI

Eski manken, yeni şarkıcı Ebru Destan, 16 yaşındayken yaşıtlarından çok daha farklı bir hayatı olduğunu söyledi: "16 yaşındayken Jack London, Maksim Gorki okurdum. Avukat olmaya merakım vardı. Avukat yanında da çalıştım hatta... Bir stajyer avukat yetiştirebilecek kadar da hukuki ve siyasi donanıma sahibim."

Ebru Destan üçüncü albümüne imza attıktan sonra leyleği havada gördü. Yaz boyunca Türkiye’nin dört bir yanında ve yurtdışında konserden konsere koşan Destan ile Mudanya Nero Clup’daki konserinden önce sıcak bir söyleşi yaptık. Destan, sanat dünyasında yaşadıklarından aşklarına kadar uzanan sorularımıza samimi yanıtlar verdi.

- Ebru Hanım bu yaz yoğun bir temponuz var. Bitkin düşmekten korkmuyor musunuz?

Gece hayatı olmayan bir insanım. Sigara kullanmıyorum. Mümkün olduğu kadar yaşantıma dikkat ediyorum. Bu

16 yaşındayken Gorki okurdum
tempoyu sağlığıma gösterdiğim özenden dolayı sağlayabiliyorum. Kıbrıs’tan sabah geldim. Şu an Mudanya’dayım. Yarın sabah Ankara’ya uçacağım. Bir sonraki gün Antalya bir hafta sonra yine Antalya var. İki Antalya arasında Bursa ve Adana’da da sahneye çıkacağım. Bu arada Malatya’da bir düğünde şarkı söyleyeceğim. Bunlar playback değil canlı orkestra eşliğinde yapılan işler. On üç kişilik orkestram var. Toplam on altı kişilik ekiple sadece Türkiye’de değil Almanya, Belçika, Avusturya’da sahneye çıkıyorum. Bazen evime hiç gidemiyorum. Evi çok özlediğim oluyor ama bu işi yaparken karşılığının bu olacağını da biliyordum.

Haberin Devamı

- Mümkün olduğu kadar polemiklere girmemeye çalışıyorsunuz. Sanat dünyasında iş yapmanın yolu gündeme gelmek değil mi?

Boş insanlar birbirine taş atar diye düşünüyorum çünkü yaptıkları bir şey yok. Ne yapacaklar, can sıkıntısından ona buna laf söylüyorlar. Laftan çok icraat önemli. Eğer işiniz varsa ve koşturup duruyorsanız taşları sadece yol kenarında görüyorsunuz.

- Üçüncü albümünüze de imza attınız. Yıllarını müziğe veren birçok sanatçı korsan yüzünden albüm yapmama kararı aldı ve eserlerini internet ortamında paylaşıyorlar. Korsanlar gözünüzü korkutmadı mı?

Eğer idealistseniz bazı şeyleri göze almak zorundasınız. Şarkı söylemeye beş yıl önce başladım ve hiçbir zaman bu işi hobi olarak düşünmedim. Alternatif olarak internet yoluyla da eserlerinizi yayınlayabilirsiniz ama ben plak sektörünün bitmesini istemiyorum. Sonuçta insanlar yurtdışında hâlâ CD alabiliyor. Neden biz Türkiye’de kolaycı olalım ki?

- Müzikal yolculuğunuzda hangi noktada olduğunuza inanıyorsunuz?

Açıkçası ben birçok insan için ciddi bir rakip olduğumu düşünüyorum. Maalesef kimsenin tekelinde değil bazı işler. Köşeler tutulmuş gibi gözükse de her zaman için yeni kana ihtiyaç vardır. Sonuçta görsel bir iş yapılıyor ve bu şov dünyasında bir gerekliliktir.

Haberin Devamı

- Sanat dünyasının vefasızlığı malum... Ebru Destan’ın sanat camiası içinde gerçek anlamda bir dostu var mı?

Ben dostu olmayan insanın dost olmadığını düşünürüm.

- Peki siz bunca yıllık kariyerinizde falanca model ya da sanatçı benim dört dörtlük dostumdur. Her alanda ona güvenebilirim diyebilir misiniz?

Nefise Karatay bu sorunun tam cevabı... Nefise benim canımdır. Dört dörtlük dostum ve sırdaşımdır. O, number one’ımdır ama on tane isim saymak da gerekmiyor.

TÜRKİYE'NİN EBRU TRUMP'I OLACAĞIM

/images/100/0x0/55ea6f8ff018fbb8f87fc64c
- Sanal aşkınız oldu mu hiç?

İnternet’le MSN’le hiç işim olmaz. En deli olduğum şeydir o. MSN çıktı hepten bitti aşklar. Erkekler eskiden çapkınlık yapmak için bir şekilde gezer tozarmış, arkadaşına "Sevgilinin arkadaşıyla tanıştır" filan derlermiş, bir ortam olurmuş. Şimdi hiçbirini yapmıyorlar. Koyuyorlar resimlerini bir internet tanışma sitesine Allaahh, kaç tane kız geliyor belli değil. Bir de internet ortamında canlı söyleşiyorlar. Kamerada bir bakıyor, hoşuna gitmiyor, kaldırmıyor bile evden kendini. Ordan takılıyor yani...

Haberin Devamı

- Galiba eski aşklar artık yok...

Vallahi bitti... İnternet her şeyi mahvetti. Ben sanal bir sevgili istemem. Ne kadar sıkıcı. Düşünsene bütün gün internette konuşmuşsun yüz yüze gelmeye ihtiyaç duymazsın. Bir insanı özlemekle başlıyor her şey. Özleyeceksin... Bütün gün dıt dıt yazışmışsın akşam olunca ot gibi birbirinize bakıyorsunuz. Aklınızdan tek geçen eve gitsek de internete girsek... (Kahkahalar...)

- On altı yaşına geri dönseniz yine aynı Ebru Destan olmayı mı tercih ederdiniz yoksa kendinize farklı bir kariyer mi çizerdiniz?

Ben on atı yaşında Jack London, Maksim Gorki okuyordum. Avukat olmaya çok merakım vardı. Gittim bir avukat yanında da çalıştım. Bir stajyer avukat yetiştirebilecek kadar da hukuki ve siyasi donanıma sahibim. Olacağım şey yine sanatçı Ebru olmak olurdu. Tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan çıkar sorusunu yanıtlamak gibi bir şey bu. Benim ruhum on altı yaşında da buydu şimdi de bu... Hayatımı bir puzel gibi oluşturdum. Ortaya çıkan resimden çok memnunum ama ekleyeceğim bir kaç parça daha var.

Haberin Devamı

- Hayatınızda size pişmanlık veren, keşke yapmasaydım dediğiniz bir şey var mı?

Hayatımı çok etkileyen büyük bir şey olmadı. Hayatımı değiştirecek büyük hatalar yapmadım. Bu açıdan çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

- Sanatçıların popülerliğini yitirdikleri zaman zor duruma düştükleri de bir gerçek. Bu durum sizi

16 yaşındayken Gorki okurdum
endişelendirmiyor mu?

Benim hayatta her zaman bir ‘B’ planım vardır... Bir insan Türkiye’de şov dünyasındaysa, işini en iyi şekilde yapmayı ama geleceğini de garanti altına almak istiyorsa bir şekilde başka bir kaynaktan da para kazanabilmeli. Sanatınızı sadece paraya endeksli yapmamalısınız o zaman seçici olamazsınız. Bunun içinde iyi bir geliriniz olmalı. Annemin İzmir’de bir emlak ofisi vardı. Onu sekiz ay önce İstanbul’a taşıdık. Adı "Karma Emlak". Şu an yalı satışı, gayri menkul değerlendirmeleri yapıyorum. Sadece emlakçılık değil ciddi anlamda bir gayri menkul danışmanlığı da veriyorum. Belli bir para nasıl değerlendirilebilir, nerden arsa alınabilir, o arsada benzinci mi açılmalı yoksa bir alışveriş merkezi mi olmalı gibi değerlendirmeleri yapıyorum. Özellikle inşaat firmaları ile çalışıyorum. İnşaata temelden giriyorum. Önümüzdeki ay Sarıgazi Çekmeköy’de başlayacak yeni bir inşaat var. Ev sahibi olmak isteyenlere direkt inşaattan hizmet veriyorum. Bu işe çok ciddi bakıyorum ve bir gün emlakta "Ebru Trump" olacağım.

Aşka vaktim yok

- Sizin gibi popüler ve güzel kadınlar durmadan özel hayatlarıyla televizyon programları ya da gazete sayfalarına haber oluyor. Bu durum sizi hiç rahatsız etmiyor mu, gerçekten de çapkın bir insan mısınız?

Rahatsız ettiği doğru... Çapkın mıyım derken... Ben aşık olduğum zaman kendimi kilitlerim. Bu çapkınlık değil. Ben ilişkime çok bağlıyımdır. Göz çapkınıyımdır. Ben güzel erkeğe de bakarım ama güzel kıza da bakarım. Güzel olan bir tabloya da bakarım, denize mehtaba da bakarım. Ben güzeli severim ama güzele güzel demem benim olmayınca... (Kahkahalar...)

- Peki şu an arkasında duracağınız bir ilişkiniz var mı?

Hayır yok. Olsa saklamam. Allah'tan başka hesap vereceğim hiç kimse yok ki. Sonuçta bir ilişkim olduğu zaman bunu ilk ailemle paylaşırım. Anneme söylerim. Hani röprortajlarda "Aşka vaktim yok" derler ya bu beni hep güldürürdü. Ama şimdi başımı kaşıyacak vaktim yok. Kendime bile vakit ayıramıyorum. Şu an o durumu yaşıyorum ve kendime gülüyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!