Kanseri yendi ÅŸimdi hikáyesini anlatıyor

Amerikalı ünlü şarkıcı Christine Baze dünya turnesine çıktı. Diğer şarkıcılardan farkı ise bunun bir konser turnesinden çok serviks kanserine karşı bilgilendirme ve uyarma turnesi olması. Dünyada her iki dakikada bir kadının öldüğü bu hastalığı yenmeyi başaran ve diğer kadınları bilinçlendirmek için yola çıkan Baze, Glaxo Smith Kline'ın davetlisi olarak geldiği Türkiye'de önemli açıklamalarda bulundu.

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

- 10 yaşından beri piyano çalan ve profesyonel olarak da müzikle uğraşan biriyim. 31 yaşıma gelene kadar popüler bir rock şarkıcısı olarak şarkılarımı söyleyip gayet mutlu bir hayat sürdürüyordum. Ancak evlendikten sonra serviks (rahim ağzı) kanserine yakalandığımı öğrendim.

Nasıl öğrendiniz?

- Ben düzenli olarak her yıl sağlık kontrollerimi ve jinekolojik muayenelerimi yaptıran biriyim. 30 yaşıma kadar her şey normaldi ama 31. yaşımda sonuçlar farklı çıktı.

Ä°lk duyduÄŸunuzda ne hissettiniz?

- Açıkçası tam bir yıkımdı. Hatta önce inanmadım. Tahlillerin karıştığını düşündüm ama karışmamıştı. Hemen daha detaylı tahliller yapıp tedaviye geçildi. Kanser olduğumu öğrendiğimin 10. günü ameliyat oldum. Tedavinin yan etkileri çok yıkıcıydı. Bir daha çocuk sahibi olamayacaktım mesela. Dört ay boyunca kemoterapi ve ışın tedavisi gördüm. İlaçlar oldukça ağırdı. Bağırsaklarımı ve sindirim sistemimi etkilediler. Çok fazla kilo kaybım oldu. Ruhsal olarak da çöküntü içindeydim ama aldığım psikolojik destek sayesinde benim gibi hastalarla birlikte kendimi toparladım.

Alternatif tıptan yararlandınız mı?

- Evet, akupunktur, yoga ve reiki yaptım. Tüm tedavilerim sonucunda aslında serviks kanserinin erken teşhisi sonucunda tedavisinin mümkün olduğunu öğrendim. Hatta üretilen aşılarla hastalığı büyük ölçüde engelliyebiliyorlardı. Benim tedavim çok iyi geçti ve bu yıl hastalığı atlatmamın 8. yılını kutlayacağım. Ama diğer kadınlar da benim yaşadıklarımı yaşamasınlar diye ulaşabildiğim her yere gidip kendi hikáyemi anlatmak istedim. Bu sayede The Yellow Umbrella (Sarı Şemsiye) vakfını kurdum.

Bu vakıfta neler yapıyorsunuz?

- Bugüne kadar Amerika’da 90’ın üzerinde konser verdim. Özellikle serviks kanseri hakkında bilgilenmek çok önemli. Eğitimli, eğitimsiz hiç fark etmiyor bu hastalık herkesin başına gelebilir. Ben sürekli kontrollerime gittiğim halde yakalandım. Kontrollerime gittiğim için erken teşhis edildi ve tedavi edilebildim ama dünyada on binlerce kadın bu hastalık yüzünden ölüyor. "Benim başıma gelenler sizin başınıza gelmek zorunda değil" diyerek yola çıktım. Glaxo Smith Kline’ın desteğiyle ve ünlü jinekologlarla hikayemi her yerde anlatıyorum.

Neden The Yellow Umbrella ismini seçtiniz?

- Tedavim sırasında psikolojik destek de alıyordum. Orada bir film izledim adı "Yellow Umbrella" idi. Orada bir sahne vardı. Bir cenazede herkes siyahlar içindeydi ve yağmur yağıyordu. Bir kadın vardı.  O da hastaydı ama o

durumda bile oraya sarı bir şemsiyeyle gelmişti. Durum ne olursa olsun pozitif olabilmeyi temsil ediyordu. Bunun üzerine bu ismi benimsedim.

Serviks kanserinde aşı önemli

Geliştirilen aşılar 12 yaşından 45 yaşına kadar gelmiş olan tüm kadınlara yapılabiliyor. En sık kansere yol açan HPV enfeksiyonuna karşı hazırlanan aşılar büyük ölçüde kanser yapan virüslere karşı bağışıklık kazanmayı sağlıyor. Bu aşılar sayesinde serviks kanseri riski minimuma inerken vücudun bağışıklık sistemi de güçlendirilmiş oluyor. Detaylı bilgi için jinekologunuza baş vurun.
                                                                        ÂRöportaj: Servet YILMAZ