Artık yüreği elinde gezen adam çok az

“Fikirleri, yüreği, cesareti ortada olan, ‘her şeyi başarabilirim, tüm zorluklara karşı ayakta dururum, senin yanındayım’ diyen bir dost, arkadaş, sevgili ve eş bulmak neredeyse artık imkansız.” Böyle düşünen Ceyda Düvenci, aşkı, oyunculuğu, kitapları, tutkuları, fotoğrafları, kısacası hayatı, Hello!’nun 4'üncü yaşgünü sayısına anlattı.

- Kafamızda yarattığımız hayale mi aşık oluyoruz?

Her yaşadığım ilişkide fikrim değişiyor. Galiba biz dost olmayı beceremiyoruz sevdiğimiz adamla. Ve değiştirmeye çalışıyoruz. Bir de konuşulmuyorsa, o ilişkiden bir hayır gelmiyor. Halbuki iki insan farklı; olduğu gibi seveceksin. İki

birey birleşip, bir ilişki yaşayacaksa, tabii ki değişimler olacak. Zoraki bir şey yaparsan çok geçici oluyor. “Bilinçli Sevmek” diye bir kitap okumuştum. Normalde böyle kitaplar almam, ama kitlendiğim bir andı: "Her şeyi konuşun" diyor.

- Erkeklerin korkusu nedir?

Bence erkeklerin günümüzde en büyük problemleri evlilik korkusu! Bir anda çekip gidiyorlar. Bir şeyi kafaya takıyorlar, büyütüyorlar, büyütüyorlar, bahanelerini hazırlıyorlar, basıp gidiyorlar. Bunlar o kadar yersiz ve gereksiz yaşanmışlıklar ki! Hayat kısa. "Korkularım var, yapamıyorum. Bunu aşacak kadar seni sevdiğimi de düşünmüyorum. Zaman kaybetmeyelim. Sen de daha fazla üzülme" diyen bir adamın alnını o kadar öperim ki! Karşımdakini kıracağımı bilsem bile hep açık oldum.

- Erkekler güçlü kadını seviyor mu?

Olgun bir adamsa, kendiyle olan sürecini güzel tamamlamışsa, güçlü kadın çok seviyor. Diğeri ise "Sen beni tenkit ediyorsun. Sen benim annem oldun. Sen ipleri ele geçirmek istiyorsun. Sen beni bir kalıba sokmaya çalışıyorsun" der. Halbuki o tenkitler hayatı kolaylaştırmak için. Aynı şeyleri kadın da bekliyor, ne kadar güçlü olursa olsun... Erkekler bunu fark etmiyor.