Magazin Konseyi haftanın olaylarını değerlendirdi
Güncelleme Tarihi:
“Kiralık Aşk ve “Hayat Şarkısı”nın geçen haftaki bölümlerine, öpüşme sahneleri damga vurdu. Konsey, hangi öpüşmenin daha etkileyici olduğunu tartıştı.
Yenilikçi Serdar da yeni bir şarkı yapsın!
Serdar Ortaç’ın sanat müziği albümü çıkaran Tarkan’a “Ben yenilikçilikten yanayım. Yeni şarkıları seviyorum” demesi Kelebek Magazin Konseyi’nin tepkisini çekti. Konsey, yenilikçi Serdar’ın yıllardır yeni bir şarkı yapmadığı konusunda uzlaştı.
Cengiz SEMERCİOĞLU
Albüm satışlarında yaprak kıpırdamadığı bir dönemde Tarkan sanat müziği albümü çıkarmış ve 220 bin satışlara dayanmış, Serdar Ortaç yenilikten bahsediyor... Bence en büyük yenilik ve devrim bu!..
Tarkan’ın pop çıkarıp 220 bin satması yenilik değil ki, onu zaten satıyor. Asıl önemli olan sanat müziği albümü çıkarıp üstelik terör ortamında 220 bin satması... Darısı Serdar’ın başına!.. Yenilikçi Serdar da aynı ritimleri bırakıp yeni bir şarkısı yapsın da görelim.
Onur BAŞTÜRK
Serdar ne söylediğini bilmiyor. Tarkan alaturka albüm çıkardı ama
pop albümü de yolda. Kırk yılda bir böyle bir şey yaptı diye eleştirmek çok saçma. Serdar Ortaç da yıllardır aynı şarkıları söyleyip duruyor ona bakarsanız, neresi yenilikçi? Benzer şarkıları yapıp duruyor.
Böyle hazımsız demeçler Serdar Ortaç’a yakışmıyor. İyi şarkıları var oysa. Bakalım bu yaz yeni Serdar şarkıları duyacak mıyız, ona bakarım ben...
Ömür GEDİK
Yenilikçilik derken?
Serdar Ortaç kendisi de hep aynı müziği yapmıyor mu? Bence pop söylerken tarz değiştiren Tarkan, Serdar’dan çok daha yenilikçi.
Melike KARAKARTAL
Doğru-yanlıştan ziyade bu bir fikir. Biri eski şarkı söylesin, biri yenilerini çıkarsın, öbürü müzik türleri arasında dolaşsın...
Popüler Türk müziği ancak böyle çeşitlilik kazanır, herkesin eski şarkılara sarılacağı elbette yok. Bu arada, Tarkan ve onun gibi büyük isimler değil ama diğerlerinin sürekli eski şarkılara sarılmasını kolaycılık olarak görüyorum.
Hangi öpüşme?
Ekranların iki sevilen dizisi “Kiralık Aşk ve “Hayat Şarkısı”nın geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümlerine öpüşme sahneleri damga vurdu. Konsey hangi öpüşmenin daha etkileyici ve romantik olduğunu tartıştı.
Onur BAŞTÜRK
Kiralık Aşk’taki kötü bir sevişme sahnesiydi. Bizimle dalga geçiyorlar. Ya tam yap ya da hiç yapma... Türk dizi sektörü bence bayağı depresyonda. Bu depresyon sevişme sahnelerine dahi yansıyor. Kabız sahneler! Hayat Şarkısı’ndaki de değil. İkisinden de etkilenmedim. Türk dizilerindeki öpüşmeler çok amatör.
Ömür GEDİK
Devamı internette denilince çok acayip şeyler var sandım. Pek de farklı bir şey yok internette. Haber olsun istenmiş ama sonuç etkisiz. Kiralık Aşk’taki öpüşme sahnesini de, Hayat Şarkısı’ndaki öpüşmeyi de sevmedim... Rol icabı öpüşen insanları izlemeyi sevmiyorum.
Melike KARAKARTAL
İnternette yayınlanan sahnelerin TV’de gösterilmesine imkan yok... Bundan sonra dizilerden kesilen bölümleri internette vermek gibi bir sistem oluşabilir mi? Belki... Sigarayı sansürleyip üzerine çiçek kondurmuş insanlarız, bizde her problemin çözümü bulunur. Bana Kiralık Aşk’taki sahne biraz zorlama göründü... Hayat Şarkısı’nda biraz daha sürprizli ve romantikler.
Cengiz SEMERCİOĞLU
Bizim dizilerde öpüşme sahnesi çeken yönetmenler de oyuncular da kumda oynayan çocuklar gibi... Ne yazık ki hepimizin kafası muhafazakar artık. Öpüşen oyuncunun kafasında da, çeken yönetmenin kafasında da ‘acaba ne derler’ sorusu var. Sorularla yatağa girince de böyle çıkamıyorsun işte...
O Ses Çocuklar
Ömür GEDİK
Gereksiz hassasiyet. İleride o çocuklardan ünlü olanlar bir anı olarak anlatacaktır O Ses Çocuklar anılarını. Burada sadece yaşlarına uygun giyinmeleri ve davranmaları tartışılabilir, o kadar. Bu dönemde şarkı söylenmesine izin veren, destekleyen her organizasyon başımızın üstünde...
Onur BAŞTÜRK
Çok ilgi alanıma girmeyen bir konu ama evet, küçük çocuklar malzeme oluyor. Ama bunun orta yolu bulunabilir. Yaş sınırı konulabilir ya da fazla acılı arabesk şarkı söylemek yasaklanabilir, ne bileyim. Çocuklar üzerinden duygusal hassasiyet yaratılarak reyting almanın önüne geçilebilir.
Melike KARAKARTAL
İlk zamanlar beni çok rahatsız ediyordu çocukların bir şovun ana malzemesi olması. Fakat bu programa aileler çok rağbet ediyor, akın akın geliyorlar yarışmacı olmak için. Son zamanlarda jüri üyeleri çocuklara hassas yaklaşıyor, kırmamaya özen gösteriyorlar, bu çok belli. Ama ben yine de izlerken zorlanıyorum. Bir aile sit-com’unda iki küçük çocuğun oynamasına benzemiyor bu iş.
Cengiz SEMERCİOĞLU
Biz neyini tartışıyoruz, bu işi seyircinin sevmediği ortada... Çocukların yer aldığı yarışmayı kimse izlemiyor, reytingleri yerlerde. Ailelerin çocukları “şöhret” (dolayısıyla para) için kurtuluş yolu olarak görmesine itiraz eden biri olarak sıcak baktığım işler değil bunlar.
Parçala Ebru!
Sinan Akçıl’la Ebru Şallı’nın bir küs bir barışık hikayesi bitti gözüküyor. Üstelik bu kez olaya yastıklar bıçaklar falan da karıştı... Ebru’nun bir kıskançlık anında Sinan’ın yastıklarını bıçaklamasını bakın Magazin Konsey’i
nasıl ele aldı?
Aldatıldığını düşünen kadın yatağı da parçalar, adamı da... Elbiseleri keser. Eşyaları camdan atar. Yapar yani... Ebru’nun öfkesi haklı mı haksız mı bilemem ama bence çok kadınca.
Sinan bu durumdan şarkı mı yapar, af mı diler bilemedim. Göreceğiz. Ve ne kadar ilgimizi çekse de çekmese de manşetlerde okuyacağız.
Onur BAŞTÜRK
Dün de yazdım. Ebru’nun yastık parçalamasını şahane buldum. İçini dökmüş. Bence gayet cool. Bakalım bundan sonra ne olacak? Sinan yeni yastıklar mı alacak? Yoksa Ebru’nun gönlünü almayı mı yeğleyecek? Açıkçası Sinan’ın şarkıları kadar kafam karışık.
Ebru Şallı ve Sinan Akçıl’ın genel olarak ilişkisi değil ama yastıkların bıçakla parçalanma kısmı ilgimi çekiyor. Aldatıldığını düşünen kadının şu dünyada yapmayacağı delilik yok, orası kesin.
Ne biliyorsunuz kıskançlık krizi olduğunu... Ebru Şallı belki de Sinan Akçıl’ın Polis Haftası için yaptığı marşı dinledikten sonra yatağı yorganı ‘pıçaklamıştır’. Ayrılıklarıyla bu marşın çıkması aynı günlere denk geliyor da... Ebru’ya Pedro Almodovar’ın Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar filmini tavsiye ediyorum.
Sibel Can mı haklı Muhterem Nur mu
Yeni albümünde Müslüm Gürses’e ithafen şarkılar okuyan Sibel Can’ı, Muhterem Nur “Yazıklar olsun reklam yapıyor” diyerek eleştirdi. Magazin Konsey’i de Muhterem Nur’u eleştirdi...
Melike: Sibel Can’ı haklı buluyorum. Ona şarkı ithaf edilmesinin, tekrar isminin gündeme gelmesinin nesi kötü? Sibel Can’ın promosyon yapmaya ihtiyacı yok, Muhterem Nur biraz bit yeniği aramış gibi görünüyor bana.
Ömür: Müslüm Baba’nın şarkıları hepimizin değerlisi. Muhterem Nur eleştireceğine mutlu olmalı Müslüm Gürses’e duyulan sevgi ve saygıdan ötürü...
Promosyon malzemesi de olsa sonuçta gündemde tutuluyor. Yazıklar olsun denecek bir durum yok ortada.
Onur: Muhterem Nur haksız. Sibel Can Müslüm Gürses’e ithafen okudum demiş, bunda bir şey yok. Reklam yaptığını düşünmüyorum.
Cengiz: Muhterem Nur, Sibel Can’a teşekkür edeceği yerde ‘yazıklar olsun reklam yapıyor’ diyor. Farkında değil ama Sibel Can asıl Müslüm Gürses’in reklamını yapıyor. Müslüm Gürses’i anan kim olursa olmalı Muhterem Nur ona destek vermeli.
Hadise bu sefer olmuş
Hadise, Twist markası için yeni bir koleksiyon hazırladı. Konsey, ünlü şarkıcının bu koleksiyonunu değerlendirdi.
Onur: Hadise’nin tasarımlarını ben beğendim, güzel olmuş. Hadise, tanıtım fotoğraflarında başka biri gibi çıkmış, o ayrı...
Ömür: Hadise’yi severim ama koleksiyonu sevmedim. Ondan daha çılgın şeyler beklerdim. Renkler ve zevkler tartışılmaz tabii!
Cengiz: Twist’e hazırladığı kış koleksiyonu için “Çok renksizsin Hadise” demiştim. Bu kez ‘denim’in mavisi ve yazın etkisiyle daha renkli Hadise’nin koleksiyonu. Tasarımlarını da bir önceki koleksiyona göre çok daha iyi buldum.
Melike: Hadise zevkli bir kadın. Ne yapsa o estetik duygusunun varlığını hissettiriyor, müziğinde de, klibinde de, giyim kuşamında da... İki ismin evliliği doğru bir eşleşme olmuş, koleksiyon güzel...
Sonradan üzülse ne fayda
Cem Özer, “Sevgilim başkasıyla yatabilir, bunu aldatmadan saymam” sözleriyle haftaya damga vurdu. Konsey, Özer’in çok konuşulan açıklaması hakkında şunları söyledi:
Onur: Gereksiz bir açıklama yaptı. Sırf dikkat çekme uğruna. Bu taktikler çok eskidi. Hâlâ farkında değil. Laf Lafı Açıyor döneminde değiliz. Kendisi yetenekli ve başarılı bir oyuncudur, neden böyle manasız açıklamaların kuyusunda kendini boğuyor anlamıyorum. Anlamadığım için de Hande Ataizi gibi maalesef saçmaladığını düşünüyorum...
Ömür: Cem’i, sevgilisini ve ilişkilerini bilen biri olarak Cem’in yanlış anlaşıldığını ve çok üstüne gidildiğini düşünüyorum. Ruhen aldatmanın fenalığının altını çizmek isterken eleştiriler başka yerden gelince o da üzüldü tabii...
Cengiz: Sonradan üzülse ne fayda Ömür... Cem’i bu hafta inenlere mi koymak lazım çıkanlara mı emin olamadım. Hiç ortada yokken bu saçma sepet açıklamasından dolayı bir haftadır konuşuluyor Cem Özer... “Çıkarken inenler” diye bir bölüm yapmak lazım belki de.
Melike: Ben inenlerde olması gerektiğini düşünmüyorum. “Sevgilim başkasıyla yatabilir, esas gidip derdini tasasını başkasıyla paylaşırsa aldatma sayılır” diye düşüncesini ortaya koymuş; katılırsınız, katılmazsınız, o ayrı ama düşüncesini ortaya koyduğu için onu yargılayamayız.
HEYECAN DORUKTA
Beşiktaş’ın yeni stadı Vodafone Arena bu akşam açılıyor. Beşiktaş kendi evindeki ilk maçında Bursaspor’la karşılaşacak.
Ömür: Bir Beşiktaşlı olarak bende heyecan dorukta, bu akşam hepimiz stattayız, meraktayız. Benim aklım desibel rekorlarında. Öyle bir bağıracağım ki yarın ses muhtemelen iptal...
Cengiz: Bu akşam hem yeni stadının açılışını yapacak hem de Bursaspor’u yenerse şampiyonluğa çok yaklaşacak Beşiktaş... Vodafone Arena’yı geçen hafta gezdim 10 üzerinden 8... Geri kalan 2 puanı da maç izledikten sonra vereceğim.
Melike: Stadyumla ilgili büyük bir beklenti var.
Merakla bekliyoruz açılışını.
Bu beklentinin bugünkü mevcut atmosferdeki “güzel bir şey olması arzusu” ile ilgili olarak da bu kadar yükseldiğini düşünüyorum.
Onur: Güzel ve şık stat oldu olmasına da civarda oturan biri olarak son günlerdeki trafikten bezdim artık! Son dakikaya bırakmasalardı düzenlemeleri daha iyi olacaktı...
Barış’ın macerası
“Kiralık Aşk”ın Ömer’i Barış Arduç’un ünlü olmadan önce Şile’de cankurtaranlık yaptığı ortaya çıktı.
Ömür: Yüzünden, gülüşünden belli kalbinin güzelliği... Cankurtaranlık da doktorluk, veterinerlik gibi bir şey... Kutsal. Tebrikler Barış...
Melike: Dünyadaki en güzel şey bir başkasının hayatına dokunabilmek. Barış Arduç, Şile’de 8 yıl boyunca bunu defalarca yapma imkanı yakalamış, bence “ömürlük çıkanlar” listesi yapma zamanımız geldi sevgili konsey!
Cengiz: Hey bir dakika arkadaşlar Barış, 8 yıl cankurtaranlık yaptığı Şile’de 1000 kişinin hayatını kurtardıysa her yıl 125 kişiyi kurtarmış demektir bu...
Şile’de mevsim kısa, demek her ay en az 40 kişinin hayatını kurtarmış Barış... Ya Şile’de Barış’tan başka cankurtaran yoktu ya da... Tabii bu işin latifesi... Tek bir hayat kurtarmış olsa bile helal olsun, seviyoruz Barış’ı...
Onur: Cankurtaran olup onca kişinin hayatını kurtarması tam dizilikmiş! Keşke birileri bunu çekse. Hele kurtaramadığı o iki kadına karşı yaşadığı vicdan azabını anlatması etkileyiciydi. Bravo Barış!
Haluk Bilginer gibi bir üstada yakışmadı
Haluk Bilginer, Türkiye’de dizi ve film yapmayacağını açıkladı. Oyuncu bu kararını “Türkiye’de dizi ve film yapmayacağım. Bunları zaten İngiltere’de yapıyorum” diye duyurdu.
Cengiz: Hayatını burada yaptığı işlerden kazanan bir oyuncunun bunu söylemesi ayıp... Daha da ayıbı, “Ben tüm oyunculardan üstünüm, zaten bu işleri Londra’da yapıyorum” hissini verme çabası...
Melike: Türkiye’de dizi yapmama kararını anlayabiliyorum ancak iyi isimler bu piyasadan çekilirse işlerin düzelme ihtimali ortadan kaybolur. Kararını tekrar gözden geçirmesini dilerim.
Onur: Türkiye’de dizi yapmamasını anlarım da film niye yapmıyor ki? Ünlülerin bu tür çıkışlarının gelip geçici olduğunu, anlık öfkelerle söylendiğini düşünüyorum.
Ömür: Ben hiç yakıştıramadım bu lafları Haluk Bilginer gibi bir üstada. Dizi ve filmlerde oynamayacaksa reklamlarda da oynamasın yorumlarına hazır olsun tabii...
BETÜL DEMİR
Ömür: Müzik dünyasında birbirini kıskanan, çelme takmaya çalışan çok. Bir de başkalarına destek verebilen güzel ruhlar var. Betül Demir’in yeni şarkısı Aslan Payı ile aynı dönemde Adam Olmazsın’ı çıkaran Ertunç’a instagram’dan destek vermesi, yolun açık olsun demesi çok tatlı...
Belma Canciğer
Melike: Kendisi ve kızı... Aynı kıyafetle, farklı çağlarda aynı pozu vermişler. İnsan galiba zamanın su gibi aktığını böyle karşılaştırmalarda anlıyor.
Berrak-Birkan
Cengiz: Siyah beyaz, sevgilinin koynuna girilmiş güzel bir aşk karesi. Daha da güzeli Berrak Tüzünataç ve Birkan Sokullu’nun bu karesinin ‘evleniyorlar’ haberlerine fon olması. Allah tamamına erdirsin.
Hakan Sabancı
Onur: Hakan Sabancı’nın ailesiyle çektirdiği Karaköy sokaklarında hatıra fotoğrafı çok güzeldi, çok mütevazıydı...
Haftanın emojileri
Cengiz bunu sevdi
Geçen hafta ‘Beşiktaşlı Rıza Çalımbay’ın Kasımpaşa’nın başında Beşiktaş’ı yenmesinden sonra... Bu hafta ‘Fenerli Aykut Kocaman’ın Konyaspor’un başında Fenerbahçe’yi yenmesini... İyi ki Süper Lig’de ‘takımına yatar’ inanışını tarihe gömen kalitede bu hocalar var.
Onur buna şaşırdı
Caner Erkin’in Sirkeci’de tarihi bina alıp butik otel yapacak olmasına... Ne yatırımcıymış meğer Caner!
Ömür bunu alkışladı
Kış Güneşi’nin oyuncuları Aslı Enver ve Şükrü Özyıldız’ın barınakları ziyaret ederek “satın alma sahiplen” mesajı vermesiyle birçok kişi barınaklara gidecek. Barınaklarda umutsuzca bekleyen birçok can bir yuvaya kavuşacak.
Melike bunu beğendi
Yasemin Allen’ın “Güzellik benim başarım değil ki” açıklamasına... Güzellik ve akıl birleşince tadından yenmez oluyor...
