Madalyonun diğer yüzünde başka gerçekler de var

HANİ ABD’nin en ünlü araştırma merkezlerinden biri Brookings Enstitüsü, İzmir’i dünyanın en hızlı büyüyen dördüncü metropolü seçmişti ya...

Haberin Devamı

Hani Şangay, Riyad ve Cidde’den sonra İzmir’i gururla ve mutlulukla listeye yazmıştık ya...
Hani dünyanın en yavaş büyüyen metropol kentlerinde ilk sırayı ekonomik krizle mücadele eden Yunanistan’ın başkenti Atina olarak ilan etmiştik ya... Hani Portekiz’in başkenti Lizbon’u, İrlanda’nın başkenti Dublin’i, İspanya’nın başkenti Madrid’i, Barselona, Valencia, Sevilla’sını, ABD’nin California eyaletindeki Sacramento’yu, Virginia eyaletinin başkenti Richmond’u, İtalya’nın Napoli kentini Atina’dan sonra sıralamıştık ya...
Hani listeye giren üç büyükşehir arasında, İzmir’in bazı parametrelerde İstanbul ve Ankara’yı geride bıraktığını ifade etmiştik ya...
Hani Çin ekonomisinin ardından Suudi Arabistan’ın ve Türkiye’nin parlayan yıldız gibi algılandığını söylemiştik ya...
Hani Brookings Enstitüsü uzmanlarının bu trendin ekonomik krizden dolayı daha uzun süre böyle gideceğini da vurgulamıştık ya...

Haberin Devamı

***

Madalyonun diğer yüzünde başka gerçekler de var

www.brookings.edu/info/globalmm/globalmetromonitormap.aspx adresinden İngilizce olarak detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.

 

Elbette bu haberlere çok sevindik.
Çünkü...
Uzun zamandır iyi haberler duymayı özlemiştik.
“İzmir geriye gidiyor” algısını tersine çevirmeye çalışıyorduk.
Anadolu kaplanlarıyla kıyaslanmaktan sıkılmıştık.
İstanbul’un büyüklüğü karşısında ezilmiş, fırsat geçmişken konuşmaya başlamıştık.
Her seferinde örnek kent, model kent olarak gösterilen Barselona’nın bile önünde olunca atıp tutmaya başlamıştık.
Bir bakmıştık ki, her siyasi parti temsilcisi bu verileri referans göstererek, “İşte bu bizim eserimiz, bizim yaptığımız katkı sonucu oldu” sözlerine duyar olmuştuk.
“İyi ama Brookings Enstitüsü’nün bu tespitini biz gözümüzle göremiyoruz, yaşarken hissedemiyoruz” sözlerine, yorumlarına, çıkışlarına karşı, “Sen Brookings Enstitüsü’nden daha mı iyi bileceksin” diye cevap verir olmuştuk.

***

Biz öyle kendi kendimize avunurken, mutlu mutlu gezinirken.
Rapordaki bazı verileri atlamış, ya da diğer maddeler daha iyi diye onları göz ardı etmişiz.
Bizi uyaran Hürriyet Ege yazarı Ayçe Dikmen oldu.
Ayçe, “Birkaç gündür Brookings Enstitüsü’nün sitesini inceliyorum. Grafiklere bakıyorum, yorumları okuyorum” deyince, ikimiz geçtik internetin başına ve uzmanların söylediği başka gerçekleri de not etmeye başladık.
İşte diğer gerçekler...

***

Haberin Devamı

- İzmir’in bu hızlı yükselişindeki en büyük etken emtia fiyatlarının artıyor olması gösterilmiş. Veriler, Ege Bölgesi’nin hammadde potansiyelini bir kez daha öne çıkarırken, İzmir’in ticari gücünü ve bölgesindeki etkinliğini de vurgulamış oluyor.
- Ancak bu yorumun hemen ardından yaşanan ekonomik kriz sonucunda 2012 yılında Çin veya Asya piyasalarındaki yavaşlamanın emtia fiyatlarını düşürebileceği, İzmir ve İzmir gibi büyüyen kentlerin bundan olumsuz etkileneceği de ifade ediliyor.
- İzmir’in 2010 – 2011 yıllarının karşılaştırılıp dördüncülüğe yükseldiği bu dönemde kent ekonomisindeki ve istihdamdaki artışın yüzde 5.5’lar civarında olduğu ifade edilmiş. Ancak İzmir’in 2007- 2010 arasında kent ekonomisinde eksi yüzde 3.2 küçüldüğü, istihdam kaybının ise eksi 1.6 olduğu açıklanmış.
- İzmir ekonomisinin en büyük besleyicisinin emtia gelirleri olduğu özellikle vurgulanıyor ve alternatif gelir kaynaklarına dikkat çekiliyor.
- İzmir’deki istihdam artışının ağırlıklı olarak kentin merkezinde değil, çevresinde arttığı belirtildi.
- Daha da önemlisi “en hızlı gelişenler listesindeki” İzmir’in aynı zamanda “en fakir 200 şehir” sıralamasında ilk 20’de yer aldığı da vurgulanıyor. İzmir, ekonomik büyüklük listesindeki 200 şehir arasında 181’inci gözüküyor.

***

Haberin Devamı

Özetle...
Madalyonun bir yüzünde bizleri sevindiren, umutlandıran, heyecanlandıran haberler olduğu gibi...
Madalyonun diğer yüzünde de hala ‘yapılması gerekenler listesi’nin ne kadar uzun olduğu gerçeği de duruyor.
İflah olmaz bir iyimser olarak...
Ben madalyonun beni heyecanlandıran tarafıyla daha çok ilgiliyim.
Elbette yapılacaklar listesini de unutmadan...


 

Yazarın Tüm Yazıları