Erbil'in Şamlı seyyar demirhindi şerbetçisi

Suriye'deki iç savaştan kaçıp ailesiyle Irak'ın Erbil kentindeki bir kampa sığınan Hejar Muhammed, 7 yıldır kampta yaptığı "demirhindi" şerbetini satarak ekmeğini kazanıyor.

Suriyeli Muhammed, Osmanlı mutfağının önemli lezzetleri arasında yer alan, dedesinden öğrendiği demirhindi şerbetini savaş nedeniyle terk etmek zorunda kaldığı Şam sokaklarından sonra şimdi Erbil Kalesi'nin önünde satıyor.

AA muhabirine konuşan Muhammed, iç savaşın patlak vermesinin ardından Suriye'den ayrıldıklarını ve ailesiyle yaklaşık 7 yıldır Erbil'e 25 kilometre mesafedeki Kuştepe Mülteci Kampı'nda yaşam mücadelesi verdiklerini belirtti.

Irak'a gelmeden önce dede mesleği seyyar demirhindi şerbetçiliğini yaz mevsiminde Suriye'de icra ettiklerini söyleyen Muhammed, artık ev olarak kabul ettikleri mülteci kampında da kavurucu aylarda bu şerbeti yaptıklarını dile getirdi.

Muhammed, "Buraya gelince işimi sürdürmeye karar verdim. Çünkü seyyar demirhindi şerbetçiliği burada yoktu ve insanlar merak ediyor. Şerbeti kampta hazırlıyorum ve pazarda müşterilere satıyorum" dedi.

Erbil'in en yoğun noktalarından, turistlerin de uğrak yeri tarihi kalenin önündeki meydanda seyyar demirhindi şerbetçiliğini ilk önce tek başında yaptığını belirten Muhammed, halkın şerbeti beğenmesi ve talebin artması üzerine 2 kardeşinin daha dede mesleğini icra etmeye başladığını aktardı.

Şerbetçi Muhammed, belinde taşıdığı geleneksel gümüş süslü büyük ibrik, giydiği yöresel kıyafet ve başındaki fesle Erbil meydanındaki vatandaşların dikkatini çekerek şerbeti doldururken Kürtçe ve Arapça ezgilerle müşterilerin yüzünü güldürüyor.

Demirhindi şerbetinin Suriye'de yaygın tüketildiği belirten Muhammed, "Aslında demirhindi şerbeti, birçok hastalık için ilaçla eş değerdir. Mide, bağırsak ve böbrek hastaları için şifa olarak kullanılıyor." diye konuştu.

Irak'ın kavurucu yaz günlerinde günlük yaklaşık 15 dolar kazandığını söyleyen Muhammed, bu parayla ailesini geçindirip çocuklarının ihtiyaçlarını karşıladığını anlattı.

Muhammed, "Suriye'de hayat normale döndükten sonra ülkeme gidip bu işi devam ettirmek istiyorum. Babam ve dedemin mesleğini memleketimde sürdürmek istiyorum." diyerek sözlerini tamamladı.