GeriYemek Kültürü 12 bin yıllık lezzet geleceğe taşınıyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

12 bin yıllık lezzet geleceğe taşınıyor

12 bin yıllık lezzet geleceğe taşınıyor

Atılım Üniversitesi Gastronomi Kulübü, ekmek ustası Mine Ataman’ın katılımıyla, Undan Bir Marka Hikayesi isimli bir konferans düzenledi.

Atılım Üniversitesi’nde düzenlenen konferansa, ekmek ustası Mine Ataman, Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Birkan, Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Yardımcısı Doç. Dr. Gonca Güzel Şahin, Gastronomi Kulübü Başkanı Metehan Oğuz ve Gastronomi Kulübü öğrencileri ile lise öğrencileri katıldı. Konferansta, Anadolu’nun yerel buğdayları ve tohumları ile gastronomiye kazanımları üzerine konular ele alındı.

"BU HİKAYE GELECEĞE TAŞINMALIDIR"

Ekmek ustası Mine Ataman, Anadolu’da buğday ve ekmek mirasının iki tane yönünün olduğunu söyledi. Anadolu’da bulunan bu büyük mirası inovasyona sokup, bütün dünya ile paylaşılması gerektiğini kaydeden Ataman, “Dünyanın hiçbir yerinde 12 bin yıllık bir ekmek dilimi yok. Anadolu’da ekmeğin ve buğdayın hikayesi milattan önce 10 bin yılında Göbeklitepe’den başlıyor. Göbeklitepe’de bir kadın buğdayı toprakla buluşturuyor ve daha sonra cennette ilk sofrayı kuruyor. Bu kendi başına gastronomi için o kadar değerli bir hikaye ve efsanedir. Bu efsaneyi Anadolu’nun milli ekmekleri ile ve 12 bin yıllık zanaatkarların el izi ve lezzetiyle birleştirdiğinizde bu hikaye geleceğe taşınmalıdır. Burada özellikle Gastronomi ve Turizm Bölümü’nde okuyanlara büyük görev düşüyor. Buğday geçmişin tohumuyla geleceği yarattı” dedi.

"ONLAR 12 BİN YILLIK EKMEK DİLİMİNDEN BAHSEDECEKLER"

Şimdiki öğrencilerin şanslı olduğunu ifade eden Mine Ataman, “Dünyanın herhangi bir yerine gittikleri zaman kendi kültürlerini sofraya taşırken herkes 2 ya da 3 bin yıllık hikayeden bahsederken onlar 12 bin yıllık ekmek diliminden bahsedecekler. Anadolu’da yaşamış o kadar çok uygarlığın el izi var ki, tüm bunlarla birleştiği zaman bütün dünyayı kapsayabilecek hem muhteşem bir hikayesi hem de muhteşem lezzeti var. Bence gastronomi meraklılarının, turizm fakültelerinin yeni destinasyon yaratmak isteyenlerin yeni konusudur” diye konuştu.

"ANADOLU’DAKİ BU HİKAYEYİ BÜTÜN DÜNYAYA ORTAK EDELİM"

İnsanlığın yeryüzünde yeşermesini sağlayan şeyin buğday olduğunu vurgulayan Ataman, şöyle konuştu:

“Buğdayın ekimi ve tarımıyla beraber insanlık yeryüzünde kök saldı. Anadolu’da aslında yeşermeye başlayan bu kültür baharat, ipek ve ticaret yolları ile bütün dünyaya dağıldı. İnsanlar ne zaman kültür ve sanatta bir şeyler yapmaya başladı, çünkü karnı doydu. Ondan sonra daha çok araştırmacı olmaya başladı. Aynı şey günümüzde de geçerlidir. Biz diyoruz ki sizin de, bizim de yeryüzünde kök salmamızı sağlayan buğday ve ekmek Göbeklitepe’de. Anadolu’daki bu hikayeyi bütün dünyaya ortak edelim. Çünkü bu hikaye hepimizin hikayesi. O yüzden buğday tohumu geçmişin tohumuyla geleceği inşa etti. Şimdi biz bu büyük medeniyetin mirasçıları olarak diyoruz ki; binlerce yıllık zanaatkarlığını gölgesinde demlendik, şimdi tekrar dünya ile buluşmalıyız ve hikayelerimizle Anadolu’yu dünyaya açmalıyız.”

False