Laila

SON günlerde bir Laila meselesidir gidiyor. Adeta günah keçisi oldu.

Ekonominin geldiği noktanın hazırlayıcısıııı...

Fukaralığın müsebbibiiii...

Her derdinizin anasıııı...

Huzurlarınızda Lailaaaa...

Buyurun vurun!

Neden Laila da başka yerler değil? Televizyonlara sormalı. Hep oranın kapısındalar, orayı bellettiler bize. Magazin programlarının müdavimlerini ya oraya girerken görüyoruz, ya oradan çıkarken.

Ben de yazılarımda takıldım kaç defa... Oynayan, zıplayan Türkiye'ye örnek mi verilecek, hop, gelsin Laila... Bir nevi semboldü. Hálá da öyle.

Ama,

‘‘Nedir bu durum?’’

‘‘Kapansın efendim.’’

‘‘Kimse eğlenmesin’’

demeye getirmedim hiç. Deli değilim zira.

Ne olacak eğlenmeyecekler de?

Hayır bir faydası olacaksa memlekete tamam; mevlit de okuturuz icabında. Her gece. Şart değil yani Kuzu Kuzu. ‘‘Sordum Sarı Çiçeğe, Annen Baban Var mıdır?’’la da idare edebiliriz. En azından dolar durulana kadar. Baktık 1.330'da karar kıldı, yeniden Kuzu Kuzu.

* * *

Bakın, bir konuda anlaşalım.

Bu memlekette bazı insanların parası bol mudur? Boldur.

Kendimizi bildik bileli bu böyle midir? Böyledir.

Peki bu bol paralarını nerede harcasınlardır? Nice'te, Las Vegas'ta mı? Paraları oralarda mı bırakıp gelsinlerdir?

Ortalıkta kıpırdayan bir tek eğlence sektörü kalmıştır, o da mı dursundur?

Oraların etini sebzesini verenden tutun da kapısına gelip giden taksi şoförüne kadar kaç kişinin ekmek yediği malumunuz mudur?

Acaba oralarda ödenen hesaplar, dağıtılan bahşişler döne dolaşa size kadar gelmiyor mudur?

Ha, sizin derdiniz psikolojik.

Yani diyorsunuz ki, ‘‘Biz ölüyoruz, onlar da yas tutsun!’’

İyi de biz hastalıktan ölmüyoruz ki. Parasızlıktan ölüyoruz. Onlar evde oturup yas tutmaya kalkışırlarsa belki daha da çabuk öleceğiz.

Bırakın çark dönsün.

Ha tabii bir de şu var:

‘‘Bu insanlar bu parayı nasıl kazanıyor?’’

‘‘Acaba vergilerini ödüyorlar mı?’’

‘‘Vay be, gelir adaletsizliğine bakınız!’’

Haklısınız da... Bu derdimiz yeni değil ki. Kronikleşmiş artık. Müsebbibi de Ankara'dakiler.

Yani birtakım insanlar Laila'da eğlenmezlerse sorun çözülmüş olmuyor. Bir tek ‘‘Oh! İyi oldu. Ben eğlenmiyorum, onlar da eğlenmesinler’’ dememize yarıyor. Bundan öte faydası yok.

* * *

Ben size bir şey diyeyim mi, param olsa ben de benzer bir yer açacağım.

Kendim için bir şey istiyorsam namerdim. Maksat para babalarının cebindeki parayı sebzeciye, kasaba, markete, garsona, aşçıya, komiye, şoföre, değnekçiye, terziye, ayakkabıcıya, parfümericiye, DJ'ye, elektrikçiye, meşrubatçıya, dekoratöre, tüpçüye, sucuya, nakliyeciye, benim ve bana gelenlerin daha kimlere işimiz düşecekse onların cebine aktarmak.

* * *

Netice olarak...

Kızmakta haklısınız. Kızılacak çok şey var. Ama kızgınlığınızı doğru adreslere postalayın lütfen.


MIŞ-MUŞ

Deniz Baykal, ‘‘Erdal Bey eskidi’’ demiş.

İyi ya, tam başbakanlık zamanı demektir.

*

Geçen yıl Kuşadası'na alınmayan eşcinsel turistler bu yıl tur programından Türkiye'yi çıkarmışlar.

Olsun, paranın ne önemi var, mühim olan ahlakımızın kurtulmasıydı.

*

Mesut Yılmaz, Derviş'i istiyormuş.

Şefliğe heves etmemesi, sadece kapı önünde çığırtkanlık yapıp müşteri çekmesi şartıyla tabii.

*

IMF Başkan Yardımcısı Fischer, ‘‘Saat 6'da kalkıp size bakıyorum’’ demiş.

Biz de aynı şekilde, memleket yerinde duruyor mu diye bakıyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları