Kyoto ancak 2015’te, çünkü...

‘Türkiye kaldıracak durumda değil, bu anlaşmayı imzalayamaz, en az 30-35 milyar Euro yatırım gerek, zaten bize, fabrika yapmayın, diyor Avrupalılar.’

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’ye ait bu sözler. Dün kendisiyle bu konuda sohbet ederken, söylüyor bunları. Ama, başka ilginç noktaların da altını çiziyor.

İki gün önce dünyada derin yankı uyandıran uluslararası bir anlaşma yürürlüğe giriyor, Kyoto Anlaşması. 140 ülke imzalıyor, Türkiye imzalamıyor. İmzalamayan bir diğer ülke Amerika.

KYOTO’NUN ANLAMI

1997’de Japonya’nın Kyoto kentinde B.M. öncülüğünde bir araya gelen ülkeler, küresel ısınmaya çare olmak üzere, sera etkisi yaratan gazların salınımını düşürme kararı alıyor.

Ülkeler attıkları imzayla, ısınma etkisi yaratan karbondioksit ile metan gazı salınımını 2008-2012 arasında yüzde beş oranında düşürme sözü veriyor. Bu gazlar atmosfere sıkışıyor ve dünyayı ısıtıyor. Isınmayı azaltmak, bu gazların salınımını azaltmakla mümkün.

Gazlar sanayileşmekle, yeni fabrikalarla artıyor.

SANAYİYE FREN

Tam bu noktada Osman Pepe:

‘Türkiye sanayileşmekte olan bir ülke, dolayısıyla, en çok karbondioksit salan ülkelerden biri. O nedenle, AB bize, fabrika kurmayın, yani sanayileşmeyin, diyor!.. Onlar sanayileşmiş, şimdi bize dönmüşler, tabiatı koruyun, diyorlar. Bunu kabul etmemiz mümkün değil!..’

Sanayileşmek demek, kömür, petrol ve türevlerini kullanmak demek. Oysa, bunlar karbondioksit ve metan deposu, küresel ısınmayı tetikleyen gazlar. Karbondioksiti Kyoto’da öngörülen oranın altına çekmek, sanayileşmeyi frenlemekten geçiyor.

Ama, aynı anlaşmayı imzalayan, sanayileşme yolunda başka ülkeler de var. Onlar nasıl imzalıyor?.. Pepe:

‘O toplantılara katıldım, bir görseniz, gelişmiş ülkeler onların sırtını sıvazlıyor, onlara elma şekeri verip, kandırıyorlar!..’

AMERİKA’NIN TAVRI

Amerika neden imzalamıyor?.. Pepe:

‘Amerika dünya petrollerinin önemli bir bölümünü kullanıyor. Eğer, kullanmazsa, Avrupa’ya karşı rekabet gücünü kaybeder.’

Aynı şey sanayileşmiş Avrupa ülkeleri için geçerli değil mi?.. Yani, onlar anlaşmayı imzalayarak, Amerika’ya karşı rekabet gücünü bu kez onlar kaybetmiş olmuyor mu?.. Pepe:

‘Avrupa yenilenebilir enerji teknolojileri geliştirmiş, bunu kullanıyor ve başka ülkelere bu teknolojileri satıyor, işte mesela anlaşmaya imza atan az gelişmiş ülkelere satıyorlar. Açığı öyle kapatıyorlar.’

METAN GAZI, ÇÖPLÜK

Türkiye’nin diğer sorunu çöplükler. Tüm Türkiye’de çöp fabrikaları, modern öğütme ve çöpü dönüştürme, yeniden kullanma teknolojisi çok az yerde var.

Oysa, çöplükler tam metan gazı deposu. Çok geniş bir çevre düzenlemesi atıkların arıtılması v.s. için Türkiye’nin toplam 30-35 milyar Euro’luk yatırıma ihtiyacı var. Pepe’ye göre, ‘bu koşullarda, Kyoto Anlaşması’nı Türkiye en erken 2015’te imzalayabilir.’ Gerekli sanayileşmeyi tamamlaması ve çevre yatırımlarını gerçekleştirmesi için.

RUSYA’YA ÖDÜN

Kyoto için en zor ikna edilen ülke Rusya.

Ama, Rusya imzalamadan da, anlaşmanın yürürlüğe girmesi mümkün olamıyor. Çünkü, Avustralya ve Çin ile birlikte Rusya, küresel ısınmada, bu gazları salan en büyük üç ülkeden biri. Eğer, Rusya taraf olmazsa, gazların salınma oranı yüzde 55’i geçiyor. Yüzde 55’in altına düşmek, ancak Rusya’nın imzasıyla mümkün.

Rusya imzada direniyor. Onun da, sanayileşme sorunu var. Nasıl ikna oluyor?.. Çok ilginç, uluslararası kapitalizmin bin türlü dalaveresi!.. Toplantıdaki gözlemlerine göre, Pepe:

‘Rusya’ya Avrupa ülkeleri ödün verdi. Bazı ikili ticaret anlaşmalarıyla Ayrıcalıklar tanıdılar.’

Daha güzel bir dünya, daha yaşanabilir bir çevre için, ciddi adımlar atılıyor. Ama, bu arada ülkelerin kaderlerini çizen gelişmeler yaşanıyor. Akla gelmeyen olaylar, ülkeler arasındaki ilişkilere yön veriyor.

Kapitalizm, dünyanın karşısına çevre postuyla çıkıyor!..
Yazarın Tüm Yazıları