Kuzey’in gotik prensesi

Güncelleme Tarihi:

Kuzey’in gotik prensesi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2012 13:00

Yükselişini Kanal D’nin reyting rekortmeni dizisi “Kuzey Güney”le sürdüren Merve Boluğur’un büyülü bir yanı var. Aynı kadın; tatlı, muzur, masum, seksi, iyi ya da kötü olabiliyor. Vogue dergisi, eylül sayısında onun bir de gotik yüzünü keşfetti.

Haberin Devamı

Merve’yle Nişantaşı’nda bir kafede buluştuk. Sadık bir “Kuzey Güney” izleyicisi olarak sohbeti diziyle başlatıyorum. Senaryosuyla, üslubuyla, çekim teknikleriyle bizi pek çok yenilikle tanıştırdığından bahsediyoruz. 

Dizinin yönetmeni Mehmet Ada Öztekin’e benim gibi o da hayran. Yaratıcılığına olduğu kadar, kendi sözleriyle “insan insan” olmasına da...
   
AŞKTA GURUR AYAKLAR ALTINA ALINIR              
  
Dizide canlandırdığı Zeynep rolünün etkisinde kalmıyor ama onu anlıyor. “Bütün kadınlar bayılır, engellerle dolu zor adamlara. Sana da yakın mı Zeynep’in durumu” diyorum. Çok net bir yanıt veriyor: 
 
“Çok kadının tepkisini çekiyor aslında Zeynep. Twitter’da sürekli isyan ediyorlar. ‘Kuzey’in tavırlarına, ortadan kaybolmalarına nasıl tahammül ediyor, böyle aşk mı olur?’ diye... Ama evet. İşte tam da böyle olur aşk! Kadınların böyle tepki vermesi beni şaşırtıyor. Sanki kimse aşık olmamış, kimse ona yakın bir hissiyat yaşamamış gibi. Oysa aşkta gurur ayaklar altına alınır. Yapmayacağım dediğin şeyleri yaparsın. Hak veriyorum ben kıza yani.”

VAMPİR FİLMİ ÇEKSEK KESİN ROLÜ KAPARIM          

Merve açık sözlü ama kendini anlatmayı çok sevmiyor. Karşısında konuşurken açık verirseniz kaçırmıyor. Sevmediği bir soru olursa, gözlerini devirerek ezberlediği kalıplarla geçiştiriyor. Bol bol kahkaha atıyor.

Hayatı Tim Burton filmlerindeki gibi fantastik olsun istiyor. Hatta oyunculuğu, hep hayalini kurduğu masal gibi hayatları yaşattığı için seviyor. Yönetmen olsam ona rol vereceğimi söylüyorum, “Onu bilmem de, bizde bir vampir filmi çeksek, kesin rolü kaparım” diye karşılık veriyor.

Hakikaten, bir yandan periyi andırıyor, ama karanlık bir tarafı da var. Hayır, beyaz tenine ve simsiyah saçlarına çok yakışan kırmızı ruj sürdüğü için değil. Daha çok ironiyi seven tarzı nedeniyle...

EVİNE ATLI KARINCA KURMAK İSTİYOR

Hayatında en mutlu olduğu yer lunapark, hatta evinin ortasına atlı karınca yerleştirmek istiyor. Hayatının filmi ise Roman Polanski’nin kült eseri “Bitter Moon”. Hiçbir tabuya saldırmaktan kaçmayan, aykırı, psikolojik oyunlarla dolu kapkaranlık bir film...

Bahsettiğim karanlık yanını bu çekime imza atan Alvaro Beamud Cortes’in karelerinde de görebilirsiniz. Merve Boluğur çekiminde sezonun gotik trendini yansıttık. Merve’nin kaşları açılarak yüzü solduruldu. Gotik-romantik Givenchy ruhu tüm karelerde kendini gösterdi. Güller sadece aşkın sembolü olarak değil, kanı, dikeni, engelleri temsil etmek için seçildi. Gotik ve romantik arasındaki tuhaf uyum, tüm vampir filmlerinde, Batman serilerinde ya da Tim Burton filmlerinde olduğu gibi bize göre Merve’de de vardı.

Haberin Devamı

HİÇBİR SEÇİMİMDEN PİŞMANLIK DUYMADIM

O, henüz 24 yaşında ve Türkiye’nin en iddialı dizilerinden birinde oynuyor. Popülaritesi sayesinde markaların çalışmak istediği bir isim. Şu anda da bir kozmetik markasının yüzü. Masaldan çok şirket faaliyet raporuna dönüşebilecek hayatında nasıl bir filtreleme sistemi kurduğunu, projeleri nasıl seçtiğini merak ediyorum. “Hislerimle” diyor, ekliyor: “Menajerliğimi kuzenim yapıyor. Annem hep yanımda. Küçük ama güçlü bir ekibiz. Onlar da hislerime, kararlarıma her zaman güvenirler. Bugüne kadar hep seçiciydim. Nasıl ilerlemek istediğimi hep bildim. Tabii ki o yolda hesapta olmayan şeyler de oluyor, hatalar yapıyorsunuz. Ama onu da ben yaşıyorum, ben çekiyorum! Hiçbir seçimimden dolayı pişmanlık yaşamadım. Tam tersi çizgimi de oturttuğumu düşünüyorum. En azından kendi içimde.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!